thief ⚘ jeon jungkook ✓

d r e i u n d z w a n z i g

Sabah gözlerimi açmam ile kapatmam aynı zaman dilimlerinde gerçekleşmişti. Başıma giren ağrı o kadar şiddetliydi ki, başımı bedenimden koparıp atasım gelmişti bir an için. Ellerimi başıma götürüp ikisi arasına hapsettim ve bastırmaya başladım. Dün gece neler olmuş bana? En son hatırladığım şey Jungkook ile yemeğe gidişimizdi. Ondan sonra neler olmuştu gram hatırlamıyordum.

Yatağımın yanında hissettiğim ağırlıkla başımı o yöne çevirdim. Jeon Jungkook yanımda yatıyordu! Hem de benden izinsiz!

Tam çığlık atacaktım ki uyanık olduğundan elini ağzıma koyup bağırmamı engellemiş, hem de üstüme çıkmıştı.

"şşt, sessiz ol."

Gözlerim sonuna kadar açılırken, kısa bir sürede bunların nasıl olduğunu idrak etmeye çalışıyordum.

Saçları dağınıktı ve yeni uyandığı için tatlı görünüyordu.

"elimi çekeceğim ama lütfen bağırma." dediğinde başımı olumlu bir biçimde salladım. Ben öyle yapınca da elini ağzımdan çekmişti.

Mahmur gözleriyle bana bakarken kaşlarımı çattım. "üstümden inmeyi düşünüyor musun acaba?" dediğimde başını olumsuz anlamda sağa sola salladı.

"böyle daha iyi."

Tek kaşımı kaldırdım ve tehlikeli olduğunu düşündüğüm bir şekilde bakmaya başladım ona. "inmezsen çığlık atarım."

"ben de tekrar ağzını kapatırım."

"ısırırım."

"ısıramazsın."

"öyle mi?"

"öyle."

Parmağımla pencereden dışarısını işaret ettim, oraya bakmasını sağlamak için.

"aa orada bir şey var, o da ne?" dediğimde başını oraya çevirdi ve çevik hareketlerle altından kurtulup ben üstüne çıktım.

"şapşal." dediğimde yüzündeki mahmurluğu gitmiş, tehlikeli bir hal almıştı. Tanrım, bunu hiç yapmamam gerekirdi. Hele ki şortla asla.

"senin de beni arzuladığını biliyordum." dedi ve elini şorttan nasibini alamayan bacağıma koydu.

"arzulamak mı? seni mi?" deyip göz devirdim.

"evet?"

"hayır?" deyip elimi elinin üstüne koydum.

"sabah seksine en güzel seks diyorlar, haberin var mı?" dediğinde gözlerimi sonuna kadar açtım ve üstünden inmem gerektiğini anladım. Yoksa hiç hoş olmayan şeyler olacaktı. Yani, şuan için.

"kuduruk." deyip üstünden indim ve yanına uzandım. O da anımda üstüme çıkmıştı.

Tanrım cidden mi?

Elimi göğsüne vurmak için kaldırmıştım ki bileğimden yakalayıp ikisini de başımın üstünden bastırmıştı.

Yanağıma öpücük kondurduğunda içimde hafif bir kıpraşma hissetmiştim. Neden böyle olmuştu?

"utanmışsın... yanakların alev almış..." deyip gülmeye başladığında ben de aynı anda altında çırpınmaya başlamıştım.

"kalk üstümden yoksa sapık var diye bağırırım."

Muzipçe gülümsedi.

"hoş, ben de seni susturmak zorunda kalırım," deyip yüzlerimizi yaklaştırdı ve burnunu burnuma sürttü. "öperek."