▪︎1▪︎

88 58 25
                                    

Bölüm şarkısı:
Pinhani: Yitirmeden

Yitirmeden anlamaz insan
Sevdiklerin yolun sonunda..

Her iki saniyede bir olduğu gibi tekrar duvardaki ilerlememeye yemin etmiş saate ve önümde 1 sorusunu bile doğru dürüst çözmediğim teste baktım.

Bu saçma sorulara bakıp moralimi bozmaya pek niyetim yoktu. Darmadağın olan saçımı topladım ve boşalan bardağımla mutfağa gittim.bugun hava son 3 güne göre daha kasvetliydi kahvemi doldurup camdan dışarı baktım ardarda çakan şimşekler mi? Kaldıracak havada değilim.


Kulağımda axwell ıngrosso elimde bardağımla adeta birbirimizi tamamlayan bir puzzle dık. Aklıma akşam davet edildiğimiz yemek gelince saate baktım. Ne yani sadece 35 dakika mı kalmıştı? Kahvemin son yudumlarını da hızlıca içip şarkılarla vedalaştım. Sahi sabah o kadar vurgulamasına rağmen babam neden gecikmişti? Herneyse bu benim işime gelir ne kadar geç o kadar iyi.

Evde kimsenin olmayışını fırsat bilerek yüksek sesle şarkı söyleyip duş aldım. Çıktığım da beyefendi yeni teşrif etmişti.

"20 dakika ya çıkıyoruz hızlansan iyi edersin."

Dönüp bakmadan odama girdim.ne giyecektim ki ben? Su 'ya soracak vaktim de yoktu 'onun altına bu olmaz şunun üzerine bu gitmez' hiç gerek yok kendim halledebilirim.

Önüme gelen sade siyah bir elbiseyi hemen üstüme geçirdim altına ten rengi stilettolarımı da giyince gerçekten benden asla bir moda ikonu olmayacağını anladım. 20 dakika mı demişti o? Hayır ama son 5 dakika. Saçlarımın zaten düz olması işime geldi. Sadece taramakla yetindim. Bi makyajlara bi saate baktım. Hiç vakti değildi. Çok meraklıymışım gibi bide makyaj yapamazdım.

Kapının önüne çıktığımda saat 7.20ydi 20 dakika geç kalmıştık. Ben önde, söylenmesini bi türlü bitiremeyen babam arkada dışarı çıktık.

Yağmurlu havalardan nefret ederim. Topuklarımı yere vura vura arabaya yürüdük. 2 dakikalik yolda sırılsıklam olmuştuk. Ben makyaj yapmadığıma şükrederken babam arabayı çalıştırdı. Kısa bir süre sonra davet mekanına gelmiştik. İçeri girdiğimiz de matem havası dikkatimi çekti .birbiriyle konuşmayan takım elbiseli adamlar, birbirlerinin kıyafetlerini süzen eşleri ve hepsi farkli bir kafada olan ukala çocukları.

Geldiğimizi görünce içlerinden siyahi olan adam telaşla ayağı kalktı ve anlayamadığim bir dilde bişeyler söyledi. Aralarında geçen konuşma bitince babam gözleriyle boş olan yeri gösterdi. Ağır adımlarla gidip oturdum. Babam da yanımda yerini aldı.siyah çantalardan çıkardıkları dosyaları birbirlerine gösterdiler. Ortam ısındı yemekler,tatlılar geldi kadınlar yavaş yavaş birbirleriyle konuşmaya başladı.

...

Bilmem kaçıncı defa saate baktım ve ardından 7 8 metre uzağımızdaki masada oturan alev gözlü adamın gözlerine. Onu gördüğümden beri defalarca göz göze geldik ve her defasında kırmızı gözlü birini görmenin şokunu yaşadım. Birilerine göstermek istiyordum ama ne yazıkki yanımda beni takacak tek bir kişi bile yoktu. Herkes karşısındaki kişiye dalmış,kendini dış dünyaya soyutlamış, derin bir sohbete girmişti.

Lavaboya gitmek için izin istedim ve yavaşça kalabalıktan sıyrıldım gördüğüm ilk garsona lavaboyu sormaya karar verdim fakat koskoca restoranda bir garson dahi göremedim her deliğe baktım fakat lavabo da görünürde yoktu. Ağır alkol kokulu biyere girdim duvarlardaki siyah tablolar dikkatimi çekti simsiyah ve uzerinde hiçbirşey olmayan tablolar.. tablolara bakarken omuzuma bir el dokundu ürpererek arkamı döndüm. Alnında buyuk bir yara bulunan siyah gözlü bir adam. " çok geç kaldın birdahakine senden kurtuluruz. Sana anlatılanı yap. bu gece evden çıkma sabah erkenden gelip senden dosyaları alacaz. Çınar birazdan çıkacak. Tek hatanda affetmem ona göre." Neydi bu şimdi neler oluyor? Ağzımı açmama fırsat vermeden elime icinde hesap olduğunu tahmin ettiğim bir kutu verdi. Nereye düşmüştüm yine yaa. Aklıma gelen ilk şeyi yaptım ve kutuyu alıp geldiğim yoldan geri yürümeye başladım. Siyah tabloları hızlıca geçip kahverengi büyük kapıya ilerledim. Kapıyı aralayıp kafamı dışarı çıkardım ve arkamdan bir ses yükseldi. "Demek Umay hanımla tanıştın Eray." Odanının içinde yankılanan sesle irkildim, araladığım kapıyı kapattım ve yavaş yavaş arkama döndüm. Gözgöze gelişimizle aklımda tek şey belirdi."Alev gözlü adam.."

EFSUNKÂRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin