Twelve

2.1K 217 32
                                    

Başını tutarak yataktan kalktı. Kalkmasıyla yerdeki kusmuğu görünce kendi kendine küfür savurdu. Kusmuğu atlayıp banyoya girdi. Musluğu açıp kafasından aşağı suyu döktü. Başından damlayan su tanecikleriyle ayıldığını hissetti. Aynadan bitmiş yüzüne bakınca  dün olanları hatırladı.

O gelmişti. Onu görmüştü.

tavsiyeme kulak as ve onu sevdiğini söyle pişman olmayacaksın. Sanki her şeyden, herkesten eminmiş gibi konuşmuştu. Ayrıca o değil miydi onu seven? Neden yardım ediyordu?

Telefonunu kapıp koltuğa oturdu. Kilidi açıp mesaj var mı yok mu diye baktı. Nasıl yani bir tane bile mi yoktu? Suratını büzüp söylenmeye başladı. Bu yalana kendini iyice kaptırmıştı.

Telefonu yerine bırakıp hazırlanmaya gardırobuna girdi. Her şeyi yerli yerindeyken parfümünü sıkıp çantasını aldı. Bu sefer arabasına binmeyecekti. Yürümeyi tercih etti. Oksijeni tatmak istiyordu. Belki de biraz Jimin'i yakalarım heycanı. Arkasından koşuşturarak gelen birine çarptı. Sinirle yerden kalkacakken telefonunda yanıp sönen Jimin yazısını gördü. Adamı boş verip telefonu cevapladı. Soluk alış verişi yavaşlamıştı.

"Günaydın, Jungkook!"

"Gü-günaydın."

"İyi misin?"

"Tabiki. Neden aramıştın?"

"Okulda sana kolay rastlayamıyorum. Hani bana ingilizce çalıştıracaktın ya? Bugün okul çıkışı başlayalım mı?"

"Olur."

"Tamam bugün sizdeyim."

"Tamam."

Soğuk bir tavırla telefonu yüzüne kapattı. Bedenindeki titreşimi durduramıyordu. Ayağa kalkarak sevinçle zıpladı. Telefonuna gelen bildirim bile onun mutluluğunu mahvedemezdi.

Çilekli_süt: Eline beni yakalama fırsatı  düşmüşken geri tepmek nasıl bir his?

Jeonjungkookie: Bana çarpan sen miydin?

 Çilekli Süt  - Yarı Texting - || Jikook ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin