Jungkook endişeyle telefonu yatağa bıraktı. Jimin tuvaletten çıkar çıkmaz Jungkook'un endişeli halini görünce bir şey oldu sandı ve yanına koştu. Evet, bir şey olmuştu. Korktuğu başına gelmişti. Jimin'e gülmümseyerek masadan aldığı kalemi geri bıraktı. Jimin'in kitablarını çantasına doldururken Jimin şaşkınca onu izliyordu.
"Jimin gitmen lazım."
"Ne? Neden?"
Çanasını sırtına geçirdi. Askılıktaki montunu ona uzattı ve kapıya kadar takip etti.
"Öyle işte. Hızlı!"
"A... Ama Jungkook!"
Kapıyı yüzüne kapatıp kapıya yaslandı. Eğer ona kendisi söylemezse nasıl utanacağını biliyordu. Çok geçmedi ki kapı yumruklanmaya başladı. Kapı deliğinden bakınca Jimin'i gördü. Oturduğu yerden doğrularak bıkkınca nefes verdi. Kapıyı aralayıp Jimin'in sinirli yüzüyle karşılaştı.
"Madem gelmemi istemiyordun, söyleyebilirdin. Aceleyle göndermene göre önemli bir misafirin geliyor."
Dağılmış iç içe girmiş saçları gözüne ilham kaynağı oluyordu. Elini ensesine atıp kaşıyarak ağzından bir şeyler geveledi. Lafı uzatmak istemediğinden direkt konuya giriş yaptı ki ağzını tekrar kapatmak zorunda kaldı.
"Selam Jungkook, çok beklettim mi?"
"J?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilekli Süt - Yarı Texting - || Jikook ||
Roman d'amourBilmeden nasıl sevdirdin kendini? Başlangıç : 11.10.2019 Bitiş : 28.10.2019