[𝕙𝕚𝕞 & 𝕚 - ~] ♡

<3>

Selamun hello:) Cuma'dan döndüm
Şimdi yatsıyı kılcam fln

Nilüfer ve papatya kokusu çikolata kokusuna bin basardı .
Flashback.
6 yaşlarında iken
"Ha Eun , Mi Sae dikkatli olun çocuklar!"
"Tamam öğretmenim. Gel Ha Eun"
"Bak Mi Sae ! Burada bir sürü papatyalar var ."
"Burada da nilüferler varr!"
"Ama onlara ulaşamazsın ki! Onlar gölün ortasında."
"Doğru . Gel papatya toplayalım."
Papatya toplarken papatyaların arasında bir dal buldum . Mi Sae kenarda öğretmenin verdiği keki yiyordu . Dal parçasını aldım . Ve nilüferleri yakına çektim . O sırada yarısı dolu papatya sepetini alıp yanıma geldi . Gülüyordu . Son nilüferi de sepete koyunca ayağı kalktık . Öğretmen yanımıza gelmişti .

"Kızlar. Hadi gelin yurda geri dönüyoruz"
O sırada yurdun sinirli ve huysuz müdürü gelmişti .
"Çiçek mi topladınız ! Sizi bücürler! Sizin çöpleriniz normalde yetmiyormuş gibi bi de bunları mı temizleyeceğiz!"
Çiçek sepetini ters çevirip yere dökmüştü . Çok üzülmüştük .
6 sene sonra.
Aynı yere gezi düzenlenilmişti . Mi Sae ile dolaşıyorduk . 6 yaşındayken hafızamızdan silinemeyen koku ile yine hafızamızdan silinemeyen üzüntümüzün yaşandığı yeri bulmuştuk . Sepet hala oradaydı . Sanki olay saniyeler önce olmuştu . Mi Sae bana bakıyordu . İkimiz de şok olmuştuk . Bu sefer yine toplarız ve parfüm yaparız diye parfüm yapma seti almıştık . Tekrardan topladık . Çiçekleri ezdik . Sularını küçük şişelere akıttık ve çiçeklerin kalanları da bir kesenin içine koyduk . Kesedekileri yurtta Mi Sae ile ortak kullandığımız küçük dolaba koyacaktım .
Flashback End

Bir tabureyi aldım ve Mi Sae'nin yatağının yanına çektim. Elini tuttum . O gün olan(lar) aklıma teker teker geldi. Şu her dizi ve film sahnesinde olan konuşmayı aslında her gün yapardım . Ama bu sefer ... Konuşamadım. Kalbimdeki derin acı yüzünden... Hayata olan yaşama sevincim kalmamıştı. Kafama öne eğdiğim için uzun saçlarım onu kapatıyordu. Kafamı kaldırdım . Sanki yana kaymış ve yana yatmamı ister gibi bir hali vardı . Yanına yattım . Odaya doktorun girmesiyle uyandım . Aradan 4 saat geçmişti . Acilen yurda gitmem gerekiyordu . Elbisemi ve saçımı düzelttikten sonra Mi Sae'nin yanağına bir öpücük bırakarak odadan çıktım . O sırada aklıma Sun Hi geldi . Telefonuma baktım . 56 cevapsız arama 287 okunmamış mesaj vardı . Mesajların kimden geldiğine baktım .

- Belletmen ;
Ha Eun neredesin?
Saat kaç oldu ?
Başına bir şey mi geldi ?
Hastaneyi aradık ve hastanede olduğunu öğrendik. Hastaneden çıkınca doğru buraya gel !

- Cankardeşler (çete grubu);
(Ödev sorma faslı)

-Min Sun Hi ;
Gittin sanırım ?
Keşke gitmeden önce söyleseydin
Annemle tanıştıracaktım seni

Sun Hi ye mesaj yazma gereği duydum
Mesajlaşma(HE:Ha Eun SH:Sun Hi
HE:Hayır hâla hastanedeyim
SH:Cidden mi ??
HE:Burada uyuyakalmışım.
SH: Hastanenin kafeteryasına gel
HE: Tamam 👌🏻

Kafeteryaya geldiğimde Sun Hi masada oturmuş beni bekliyordu .
"Aç mısın Eun ?"
"Hayır . Hatta acelem var. Yurda acilen gitmem gerek ."
"Tamam istersen seni bırakabiliriz"
"Teşekkür ederim. Zaten sana minnettarım."
Bana gülümsedi. Bu gülümseme bana küçüklüğümü anımsattı . Otobüsü bekliyordum. Saate baktım . Saat 8:47 idi . Otobüs saatlerine baktım . Yoğun bir duraktı ama yollarda tadilat vardı . Bu sebepten otobüs yoktu . Metro duraklarına baktım . Sonrasında aklıma yurttan izin almak geldi . Belletmeni aradım . Geç gelmek için izin aldım . Zaten telefondaki uygulama ile yurtta kalan öğrencileri takip edebiliyorlardı . Ünlü caddelere girdim . Mağazaların ışıltılı vitrinine baktım. İnsanlar büyülenmiş bir şekilde vitrinlere bakıyorlardı. Mağaza vitrininde hoş ama şade bir ayakkabı gördüm . Ayakkabılarımdan memnundum . Ama artık kış geliyordu . İçeriye girdim . Ayakkabının fiyatına baktım. 789,99₺
Cidden aşırı pahalıydı . Mağazadan koşarak çıktım . Neden bu kadar pahalıydı ? O kadar param olsa Mi Sae'ye hediye alırdım zaten . O an aklıma Mi Sae'nin bana verdiği evrakları ve cüzdanı hatırladım . Cüzdanı açtım . Not vardı . Açtım ve okudum .
"Sevgili Ha Eun !
Merhaba kankacığım
Bu kadar resmî olmamın sebebi bu
Ailem bulundu ama sana sürpriz yapacaktım. Zaten doğum gününe 2 ay kaldı . Sana o zaman söyleyecektim . E madem bu notu okuyorsun ... Paracıklarımı ve cüzdanımı kaçırdın demektir. Şaka yapıyorum . Al harca <3 kredi kartı şifresi seninle tanışma yılımız :) unuttuysan eğer harcama gıcık 😝"

Duygulanmıştım . Biraz sesli bir şekilde
"Hayır hanımefendicim ! Bu çirkin resimlerle donattığınız kağıt sen uyanana kadar işe yaramaz" . Ara sokaklara girmiştim . O sırada bir bağırış duydum . Erkek sesiydi . Yan duvardan geliyordu . Duvar baya yüksekti .
          ........