"B-ben b-ben ö-özür d-dilerim hemen yeni bir kahve getirecegim..."
Tao koşarak mutfağa gidip yeni bir kahve yaptı. Ahh gerçekten çok sakar olmaya başlamıştı burda 1 haftayı geride bırakmıştı ne hafızasında geri gelme ne de bir işi doğru düzgün yapmıştı. Koşarak içeri gitti ama Kris'in orada olduğunu gördü. Sanırım kahvesini yere döktüğü adamla kavga ediyordu ama...
" Lütfen kafemden gider misiniz? "
Ama neden böyle birşey demişti ki...
" Ahh peki ama bunun sonu iyi olmayacak Bay Wu"
Kris kafenin içinde kahkaha atmaya başlamıştı.
" Çalışmalarımı dikizlemeniz büyük bir sorun zaten Bay Oh dediğim gibi lütfen gidin"
Genç adam dışarı çıkmıştı ama sinirli olduğu belliydi.
" Kris az önce ne oldu."
Kris kocaman gülümsemesi ile konuştu.
" Önemli birsey değildi Tao O-ohh saat kaç olmuş böyle hadi üstünü degistir ve git artık"
" P-peki Kris"
Merak etmişti Tao onlar birbirini nerden tanıyordu. Yada bende tanıyormuyum düşüncesi eve gidene kadar onu yiyip bitirecekti. Siyah montunu giyip atkısını boynuna geçirmişti.
" Ben çıkıyorum"
Xiumin karşılık vermişti.
" Peki Tao görüşürüz yarın"
"Görüşürüz"
Tao hem mutluydu hem de üzgün eskiden böyle arkadaşları olduğunu bilmek onu mutlu ediyordu ama Chen onu hep Xiumin'den uzaklaştırmaya çalışıyordu. Çevresindeki herkes ona uzaktı aslında Lay, Kai, Kyungsoo...
Lay hep ona yardım ediyordu ama hiç yakın davranmıyordu.
Kyungsoo Kai'nin Tao'ya bu kadar yakın davranmasını hep kıskanmıştı.
TELEFON KONUSMASI
"O-ohh Kyungsoo Sen Mi Aradın Çok Mutlu Ol-"
Kyungsoo Tao'nun konuşmasını bölmüştü.
" Tao lütfen Kai ile arkadaşlığını kes"
Kyungsoo'nun konuşması nazik ama sesi çok sinirliydi.
" N-neden "
" Tao seni üzmek için söylemiyorum ama Kai benden çok seninle ilgilenmeye başladı. Hergün senden bahsediyor.Senin hafıza kaybından. Bazen sevgilisinin ben degilde sen olduğunu düşünüyorum. "
"A-ama bana yakın olan tek kişi"
Kyungsoo'nun kahkaha sesleri gelmişti.
"Sorun ne Tao biliyor musun.Bazen düşünmüyor değilim. Kai ile beni ayırmaya çalıştığından"
Tao ağlamaya başlamıştı
"Ben...ben öyle biri değilim Soo nasıl böyle birşey düşünürsün."
" Dediğim gibi Tao lütfen Kai'den uzak dur"
Ve telefon kapanmıştı.
Tao bunları düşünürken telefonunun titediğini hissetti. Büyük ihtimalle arayan Kaiydi. Telefonu açmıştı.
" O-ohh Tao şey yarın Kyungsoo'nun doğum günü belki unutmuşsundur diye söylüyorum bana yardım edebilirmisin"
Tao'nun yüzünden hafif bir tebessüm belirtmiş ama bu tebessüm uzun sürmedi tabi...
" Kai ben yardım edemem sana böyle şeylerden pek anlamıyorum o yüzden Lay'i ara benden daha çok yardım edebilir"
Kai yalvarmaya başlamıştı.
" Lütfen Tao lütfen Lay'i aradım fakat işi varmış hem benim doğum günümüde sen organize etmemişmiydin lütfen Tao..."
Tao pes etmişti.
" P-peki Kai sizin evinizin önüne geliyorum."
Zaten yürürken Kai Ile Soo'nun kaldığı evin önüne gelmişti bile Kai hep Kyungsoo'ya süpriz yapacağı zaman Tao'ya haber verirdi. Kyungsoo'nun hala Kai'den şüphe etmesini anlamıyordu. Zile basmisti. Kapıyı Kyungsoo açmıştı.
"O-ohh şey Imm ben şey..."
Kai'nin gelmesi için dua etmeye başlamıştı.
" Tao geldin mi hadi çıkalım Kyungsoo biz hemen geliriz Seni Seviyorum"
"Bende Seni Seviyorum Kai Çabuk Gel"
Kyungsoo sinirli bakışlarla Tao'ya bakip kapıyı kapanmıştı.
" Onu takma Tao bugünlerde hep böyle mümkün olabilecekmiş gibi daha da yakınlaşmaya çalışıyor bana neyse ilk ne yapıyoruz. "
Tao düşünmeye başlamıştı.
" Ilk önce partinin olacağı yeri kiralıyalım."
Kai kafasını sallayıp Tao'yu onayladı.
2 SAAT SONRA
"T-tao B-burası muhteşem Kyungsoo buraya bayılacak"
Tao kafasını sallayıp adamla konuşmaya gitmisti. Bu arada telefonu çalmisti.
" O-ohh Soo merak etme Kai geliyor. "
Bunu söyleyip telefonu Soo'nun yüzüne Kapatmıştı çünkü nerde olduklarını ne yaptıklarını soracaktı.
" Kai sen git ben halledip giderim Soo'yu telaslandirma"
" Tamam Tao Çok Teşekkür Ederim Seni Seviyorum "
" Bende seni hadi çabuk ol"
Açıkçası Tao yarım neler olacağını merak ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belkide Sadece Affetmelisin Bazen...
Fanfiction~Aşk Kapınızı Birçok Kez Çalabilir Önemli Olan Sizin İçin Özel Olan Kişiyi Bulmaktır~