15.Bölüm

1.8K 123 33
                                    

Sabah normalden de daha erken kalkarak üyelerin kahvaltısını hazırlamaya başladım.

Dün akşam Namjoon ile konuştuktan sonra açıkçası üzülmüştüm ve benim hatam yüzümden kendini suçlaması... kendimi çok kötü hissetmiştim.
Ve ona o reklamda onların oynayacağı dair bir söz verdim. Bu gün o sözü tutma vaktiydi.

Kahvaltı işi bittikten sonra hepsini hızlıca uyandırdım yine de biraz zorlansamda eninde sonunda uyanıyorlardı.

Ardından odama gidip dolabımı ne giysem diye karıştırırken bu sefer tatlı renkler gitmeyi tercih ettim. Bay Lee'nin karşısında biraz tatlı durmalıydım.

 Bay Lee'nin karşısında biraz tatlı durmalıydım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Afra'nın giydikleri.)

Rujumu da sürüp makyaj masasından kalktım. Salona geçerken ceketimi giyiyordum beni gören Hoseok "Afra erkenden nereye gidiyorsun?" Diye sordu.

Üyeler bana bakarken Namjoonla göz göze geldim.

"Bir işim var onu halledicem."

Jin heyecanla "Ne yani spora gitmiyor muyuz?" Dedi.

"Ben gitmiyorum siz gidiyorsunuz."

"Senin adaletin bu mu?" Dedi Suga gözlerini kısarak.

Asansöre doğru ilerlerken "İyiliğiniz için. " dedim.

Asansörün kapıları açılırken Jin "Birşey yemeden mi gidiyorsun?" Dedi.

"Sıkıntı değil beni çok rahatsız etmez." Dedim o sırada Jin bana bir dakika işareti yaptı ve ayağa kalktı. Ne yaptığına bakarken sepetten bir ekmek çıkardı.  Ne yaptığını göremiyordum ama domates ve salatayı hızlıca kestiğini gördüm.  Ekmeğin arasına domates, salata, peynir ve çekirdeksiz bir kaç zeytin koydu ardından ekmeği kapatıp ekmeğin alt kısmını folya ile sardı ve bana getirdi.

Şaşkınca Jin'e bakarken ekmeği bana uzattı.

"Madem bundan sonra biz aç karnına bir yere gitmiyoruz sende öyle. Giderken yersin." Dedi.

Ne diyeceğimi bilemeden ona baktım Jin "Alsana." Diyerek ekmeği uzattı. Ekmeği almak için elimi uzattığımda elimin titrediğini yeni fark etmiştim.

Hayatımda ilk kez biri beni düşünmüştü. Annem bile bu şekilde bana davranmamıştı. Kalbimin hızlanması normal miydi?

Titreyen elimle ekmeği aldım.  "Be-ben teşekkür ederim. " dedim ve tebessüm ettim.

Jin elini omzuma koyup hafifçe sıktı. 

"Önemli değil. Hadi şimdi gidebilirsin."

Kafamı sallayıp asansöre bindim kapılar yavaşça kapandıktan sonra elimde ki ekmeğe baktım. Yüzümde kocaman bir gülümseme oluşurken kendimi çok mutlu hissetmiştim.

Aşağa inip, arabaya binene kadar yüzümde ki gülümseme hiç solmadı.

Arabaya binip keyifle Jin'in bana hazırladığı ekmeği yedim ardından arabayı çalıştırarak Bay Lee'nin şirketine sürdüm.

Dünyanın Yedi Harikası +1 Menajer (BTS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin