Alper avukatın cesedini görmemden bu yana kırk iki dakika geçmişti.Polis okulun etrafını sarmış,girişi tamamen kapatmışlardı.Sarılı bir şekilde cesedi çıkarılan avukat,otopsiye doğru götürülmek üzere arabaya bindiriliyordu.Çiseleyen yağmur dinmiş,toprak kokusu sarmıştı etrafı.
"Kendini asmış pislik." diyerek homurdandı Ayaz.Elindeki alkolu savurganca içiyor,içindeki duygu patlamasını bastırmak ister gibi.
"Eğer başına kötü bir şey geleceğini bilseydin sevdiğin bir insanı yanına çağırır mıydın?" diye sordum ona.İçkisinden kafasını kaldırmadan bana döndü.
"Hayır ,bu onu tehlikeye atmaktan başka bir şeye yaramaz.Son anımda sevdiğim insanı görmeyi isterdim ama bu bencilce bir düşünce.Karşındaki insanın psikolojisini de düşünmelisin." dediğinde bitirdiği şişeyi bacağının ortasına koydu.
"Ben de öyle düşünmüştüm." diye karşılık verdim.
"Polislere baksana,mektubu zarfa koymuşlar.Üzerini çabucak kapatacaklar zaten intihar olduğu besbelli." dediğinde işaret ettiği polislere baktım.Okulun üç yüz metre ilerisindeki bir bankta oturuyorduk.Ayaz ikinci şişesine başlamış,ben ise oturduğum yerde hareket etmeden duruyordum.
"Yarım saat boyunca neredeydin?" diye sordum.Ayaz elindeki şişeyi bıraktı ve bana baktı.Gözleri büyümüş,tedirginlikle bana bakıyordu.
"Etrafı dolaştım."
"O kadar sürede gelmemen beni şaşırttı." dememle yüzüme ciddiyetle baktı.Bu ifadesi beni bile korkutmuştu.Bir şeyi saklıyor gibiydi.
"Merak etme onu öldüren ben değilim." dedi soğuk bir tonda.Sonra yine içkisine gömüldü.Bu cevabı daha da kuşku uyandırdı bende.
"Demek sen de onun öldürüldüğünü biliyorsun." deyip yerimden kalktım.İçkisini bırakıp arkamdan hızla kalktı ve kolumu çekmesiyle beni kendine doğru döndürmesi bir oldu.
"Bodrum katından ses duydum." dedi fısıldayarak."Giriş katta tuvaletin içinde bekledim.Simsiyah giyinen,benim boylarımda biri merdivenlerden yavaşça çıktığında bodrum katından öksürük sesleri duydum.O kişinin okuldan çıkmasını bekledim.Sonra ise bodruma indiğimde seni gördüm."
Kaşlarımı çatarak sana baktım.
"Nasıldı? Herhangi bir şeyi hatırlıyor musun?" diye panikle sordum.
En ufak bir detay onu bulmamı sağlayabilirdi.
"Karanlıkta göremedim." diye kısa kesti." Hiçmi?"
"Bir katilin önüne çıkıp pardon yüzüne bakabilir miyim,mi dememi bekliyordun?"
"O kişi beni öldürecek." diye bağırmaya çalıştığımda Ayaz erken davranıp ağzımı kapadı.
"Yurt dışına kaçırabilirim seni." dedi.Dehşet verici bir korku içinde olduğumuzu ikimiz de hissediyorduk.
"Evet,bunu yapacağım." dedim ve aynı zamanda da başımla onayladım."Ben çok fazla korkuyorum Ayaz.Her şeyden korkuyorum.Kimseyle konuşmak istemiyorum.Kimseyi görmeyi istemiyorum.Ayaz ben gerçekten yaşıyor muyum?"
Hiçbir şey söylemeden bana sarıldı.Kendimi tutamamıştım artık.Hüngür hüngür ağlıyordum.Bedenimin titremesine de engel olmadım.Tamamiyle kendimi bırakmıştım.Beni sakinleştirmeye çalışan Ayaz'a sımsıkı sarılmaya başladım.
"Ayaz ben deliriyorum." dedim hıçkırarak.
"Toparla kendini." dedi.Yüzümü iki elinin arasına almıştı.Alnımı öpmesiyle tekrar sarılmaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayaletin Kızı
Misterio / SuspensoUyandığımda ölmüştüm.Belki önceden ölmüşümdür,emin değilim.