Hayal gücü bilgiden çok daha önemlidir. Bilgi sınırlıdır fakat hayal gücü dünyalar kadardır. ”
Mitolojiyi, hele de yunan mitolojisini ne kadar seversiniz bilmem. Ben çok seviyorum ve ilgi duyuyorum çünkü. Sayısız tanrılar, yarı tanrılar ve olağan-üstü varlıklar. Odamda oturup, önüme kitaplığımdan bir kitap aldığımda okumayı bırakıp, tanrılar hakkında düşüncelere dalmıştım. Önümde Sokrates'in savunması kitabı açıkken, nasıl aklım başka yerlere gitmişti benim de en ufak bir fikrim bile yoktu. Sonra tanrıları bıraktım ve zihnimin diğer köşesinde duran kendi hayatıma döndüm. Mingi hyung çekip gideli neredeyse bir hafta oluyordu, içimi kaplayan sıkıntının ise haddi hesabı yoktu. Neredeydi, neler yapıyordu? En önemlisi kiminleydi? Tartıştığımız gün, o çıkıp gittikten sonra Woo elini omzuma koyup, "Üzülme," demişti. "Canını da sıkma. Mingi dönüp dolaşacak yine buraya gelecek."
Tilki ve kürkçü dükkanı hikayesi değildi ki bu. Mingi hyung inatçının tekiydi, istemezse kimse ona bir şey yaptıramazdı. San hyung ise sevgilisinin yanında dikilirken dudaklarını büzerek "Kimse umrunda olmasın Jongho. Ben, bizim tayfa, annem ve babam bile. Gitmek istiyorsan git. Bu senin hayatın, bizim bir hakkımız yok." demişti. O kadar haklıydı ki. Yaşamımı birilerine göre düzenlersem, o kişi hayatımdan çıkıp gittikten sonra dağılacaktım. Şahsın etrafında düzen tutturduğum hayatın ilkeleri, tabuları birer birer yıkılacaktı. Ben bunu göze alamazdım.
Ayağa kalkıp, sandalyeyi ittirdim ve geriye baktım. Hazırladığım bavul arkada duruyordu. Ballı Micha dün tekrar aramış, gelmezsek tüm meyva bahçesini yakacağını söylemişti. Bahçenin meyveleri harikaydı, yanmasını göze alamazdık. Hiçbirimiz, hatta Mingi bile. O da gelecekti yani, mecbur. Ballı Micha Hwa hyung'ın babaannesiydi. ortaokula kadar tüm yaz tatillerim onun yanında geçmişti. Lise de gitmedik, sonra Mingi hyung aramıza katıldı ve biz gitmek istediğimizde gelmeyi reddetmişti. Yeosang hyung hiç utanmadan Ballı Micha'yı aramıştı ve dev bir çocuğun onun evine gelmekten kaçtığını söylemişti. Bunu gerçekten yapmıştı. Ve ballı Micha'nın tepkisi aynen şöyle olmuştu. "O eşek sıpası buraya gelmezse ben gelip kulağından çekiştire çekiştire getiririm."
Bu olaydan sonra Mingi hyung her gidişimizde bizimle gelmek zorunda kaldı, çünkü hepimiz o yaşlı kadından korkuyoruz. Kitabı alıp yerine koyacakken, içinden bir kağıt düştü. Elime alıp, okudum. Güzel bir el yazısı ile iki üç satır yazılmıştı. '' Yunan mitolojisinde güzel bir efsane anlatılır. Tanrılar insanlar mutluluğu arasın diye saklamaya karar verirler. Biri der ki: "Göklerin uzağına saklayalım." Diğeri, "Denizin dibine.." öbürü ise "Ormanın kuytusuna saklayalım." der. Sonunda biri der ki, "İçlerine saklayalım, oraya bakmak hiçbirinin aklına gelmez."
Dön içine bak, Choi Jongho. Mutluluk senin için nedir? Mutluluk senin için gitar çalmaksa, sana izin veriyorum. Bu notu hızlıca yazıyorum. Uçağa yetişmem gerek. Mutluluk daima seninle olsun Choi."
-Baban, Mr. Choi. 12.07.17
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kır çiçeklerinin intiharı
Fanfictionchoi jongho şarkılar söylüyor, sözler yazıyor ve sanatını dile getiriyordu. song mingi yeşil saçlarıyla kalbini ele geçirdiğinde choi jongho daha on yedi yaşındaydı ve bozguna uğradığını inkar edemezdi. choi jongho'nun aşkı, küçük kasaba Derain'da y...