16

1K 79 303
                                    

"Kanroji, bu çiçekler senin için." Obanai, masaya geçerlerken çağırdığı garsonun elindeki buketleri alıp Mitsuri'ye verdi.

"Teşekkükler İguro. Zahmete girdin ama..."

Obanai, Mitsuri'nin biraz da olsun sakinleştiğini görünce maskesinin altından gülümsedi. Onu mutlu etmek için pek kozu yoktu. Bunun işe yaradığını görmek oğlanı sevindirmişti.

"Lafı bile olmaz. Shinazugawa az ötede kardeşiyle konuşuyor. Uzui ve Kocho da meşgul görünüyorlar. İstiyorsan ne alacağımızı kararlaştıralım."

Mitsuri menüyü baktığında ağzının sulanmasına engel olamadı. Bir sürü leziz yemekler vardı. Mitsuri kendini toplayıp menüyü kapattı. "Sen ne alacaksan ben de aynısını alayım İguro. Bu restoranın yemeklerini çok iyi bilmiyorum."

"Pekala."

Yemeklere karar verdikten sonra Mitsuri ve Obanai sohbeti derinleştirmişlerdi. Mitsuri'nin o ilk baştaki heyecanı gitmiş, rahatlamış gibi gözüküyordu. Sohbete o kadar çok dalmışlardı ki Sanemi'nin geldiğini bile fark etmemişlerdi. Anca iki dakika sonra farkına varabilmişlerdi.

"Ah, hoş geldiniz Bay Shinazugawa."

Sanemi hâlâ gergin olduğundan Mitsuri'yi tersleyecekti ancak Obanai'nin attığı bakışları gördükten sonra sadece "Hoş buldum." dedi.

"Genya ve Muichiro ileydiniz değil mi, ne hakkında konuştunuz? Onlarla birlikteyken epey mutlu gözüküyordunuz."

Sanemi yalvarır bakışlarla Obanai'ye baktı. Obanai'nin ifadesinin sertliği değişmemişti. Çıkışta kesinlikle sinirini çıkartması gerekiyordu. Çünkü bu gece oldukça sinir bozucu olacaktı. Restorandaki aptal insanlar, Tengen, Mitsuri ve az ötede sigara içip bağırarak konuşan kişiler... Bu gece kesinlikle Sanemi'yi zorlayacaktı.

"Pek önemli bir şey değil."

"Ama ama Bay Shinazugawa! Genya bir şeyler söyledikten sonra ikisine de sarıldınız ve yüzünüz bayağı yumuşamıştı. Tıpkı bir kediye benziyordunuz."

"Shinazugawa..." Obanai maskesinin altından güldü. Arkadaşının bu yanını çok seviyordu. Dışarıdan sert gözüküyordu ancak aslında tam tersiydi. Yakın olmadığı veya tanımadığı kişiler bu yönünü görünce Sanemi'nin tepkisi izlemeye değer oluyordu. Yanakları hafif kızarmış ve elini ensesine götürmüştü. Obanai biliyordu ki Sanemi utandığında elini ensesine götürürdü.

"Neyse ne işte. Diğerleri nerede kaldı?"

***

"Shinobu-chan, masalarımızı öğrencilerimizle birleştirsek mi ki?"

"Bilmem ki. Acaba sığabilir miyiz? Masalar yuvarlak olduğundan aslında o kadar zor değil ancak kalabalıklar. Geçsek de hepimiz geçemeyiz gibi geliyor bana."

Tengen aklına gelen fikirle sırıttı. "Beni dinleyin. Benden de beklenildiği gibi gösterişli bir fikrim var. Zaten yemeklerin yarısını yedik. Yemekleri bitirdikten sonra içki söyleyecektik ama alkol kullanmayanlar da vardı. Alkol kullanmayanlar öğrencilerin yanına gitsin, diğerleri de burada kalsın. Oldukça akıllıca, değil mi?"

"Kanroji ve Kocho geçecek o zaman." Giyuu bir yandan bifteğini yerken söyledi. "Ağzın doluyken konuşma. Tanrım..." Sanemi umutsuzca iç çekti.

"Ben de onlarla beraber geçeceğim. Normalde içerim fakat bu gece içmeyeceğim. Arabayı kullanan benim sonuçta."

"Yaşasın! Shinobu-chan ve İguro ile birlikte çok güzel vakit geçireceğiz. Size de iyi eğlenceler çocuklar."

Grup |kny|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin