Merhaba . Evet sana diyorum . Eğer bu kitabı gerçekten okumak için geldiysen sana tüm teşekkürlerimi sunmak isterim. Evet bir kitabı en yükseklere çıkartan şey okunmalarıdır. Fakat ben senden veya sizden böyle birşey istemiyorum . Benim tek istediğim bir kaç yorum ve düşünce . Düşüncelere veya fikirlere herzaman açık bir insanım . Belki sizin düşünceleriniz bizi daha iyi yerlere getirecektir . Bu cidden önemli konu o yüzden nereye bırakmak isterseniz oraya bir yorum bırakın . Tamam daha çok uzatmadan sizi ilk bölümle tek başınıza bırakıyorum.
İlke Arca karam
Uyanmak işkence evet evet işkence. Ya saat daha altı ya altı . Hayır çığlık atmayacağım . Hayır kötü bir senaryo yazmayacağım. "Baba okul saat sekiz buçukta fakat saat altı niye yedi de kaldırmıyorsun ?" Babam telefonuna baktı . "Ezan bu kadar geriye ne ara gitmiş ya? Neyse bir saat var daha iyi biraz daha diye küçük bir öpücük bıraktı anlıma. Allah razı olsun babam ya ... Ben uyuyamam ki bir daha . Hiç kaldırmayacaktı beni yemin ederim beni uyandıran bir daha kendiside uyuyamazdı. Sakarlık adlı belgesel veya film yapsalar baş rolü ben olurdum herhalde . Burnumu kaşıdım ve banyoya doğru paytak adımlar attım. Bir, iki ,üç ,dört , beş , altı , yedi adımda ulaştım vay anasını ne işsizim ben ya. Üstümde ne var ne yoksa çıkardım ve duşa girdim . Suyu açtım ve soğuk su suratımdan tüm vücuduma yol alırken koca bir çığlık attım . Direkt olarak suyu kapattım ve sıcak suyun olduğu tarafı açtım . Biraz daha geri çekilip suyun ısınmasını bekledim . Ellerimi ikide bir suya sokup çıkartıyordum sıcak olup olmadığına bakmak için bi yirmi saniye sonra sıcacık bir su altına girip ısınmam için bana verilen nimetti adeta. Duştayken şarkı söylemeyi çok severdim annemden bunun yüzünden ne dayak yedim ben. " benim gönlüm sarhoştur yıldızların altında . Sevişmek ah ne hoştur yıldızların altında ..." böyle böyle devam ederken işim bitmiş dışarı çıkmıştım. Telefondan saate baktım daha yarım saat falan vardı . İlk başta saçlarımı kuruttum . Hafiften dalgalı olan saç yapım çok hoş duruyordu. Yavaş yavaş taradım ve kırışıkları düzelttim . Saçlarımı tamamı ile açtıktan sonra bir kısmını ördüm ve diğer kısımıda ördükten sonra birleştirdim . Çok tatlı olmuştum . Kahkullerimi öne atıp yeni ütülediğim okul kıyafetlerini elime aldım . Bu kolejin çok güzel kıyafetleri vardı cidden . Kahve kotumsu bir etek beyaz ve lacivert lacos tişört . Siyah birde kapşonlu kazağı vardı. Eski okulumda kırmızı kareli etek ve sarı renkli bir gömlek vardı . Bu gayet hoş gelmişti gözüme. Biraz ileride duran beyaz çoraplarımıda alarak parçaları tamamlamış olduk . Yazın sonunda olduğumuz için külotlu çorap veya ten çorap giyme zahmetinde bulunmadım. Çünķü burası çook sıcaktı . İzmir kadar değildi ama . Off o çeşme ne sıcak olurdu şimdi . Lacosun lacivertini seçip üzerime geçirdikten sonra kahverengi eteğimi giyindim . Beyaz siyah çizgili çorapları giydikten sonra aynanın karşısına geçtim . Kendime önem verirdim aynada gayet güzel duruyordum. Telefondanda öyle görünüyordu . Mutlu olmuştum saate baktığımda ani bir şok yaşadım . Saat yedi buçuğa geliyordu ve benim servisim yedi kırkta burada olacaktı. Siyah çantama bir defter ve bir kalemlik tıktım . Lacivert yağmurluğumuda yanıma aldım kulaklığı alıp odamdan çıktım . Babam tostu ağzıma tıktı. Holden geçtim zeynep teyze ayakkabılarımı verdi ve koşarak ayakkabılarımı giyindim . Herkezi öptüm ve evden koşarak çıktım . Otuzyedi geçiyordu hassiktir ya . İki adımda kapıya vardım servis karşıdan geliyordu bende söyle yaptım ikişerli üçerli atladım . Ve evet servis ile aynı anda kapıma ulaştım. Ha ha ha yaşasın kötülük. Ne oldu ne sandın benim gibi bir cadıyı geçiceğini falan mı. Güldüm cidden . Kendi kendime gülerken içerideki vatandaşlara baktım . " oha yeni kız gelmiş !" Dedi bir ileri zekalı. Çocuğa baktım ve gülümsedim . Servise girdim ve herkezin bana baktığını hissettim . Tövbe kulaklığımı taktım ve en sevdiğim şarkıları yüklediğim playlisti açtım . Onları dinlerken cama baktım . Herhalde onları duymayacağımı düşünerek bir kaç meymenetsiz konuşmaya başladı. " kız güzel lan. Yeminle bir içim su . Bana bakar mı Ali ?" Ali denen çocuk bir ona baktı bir bana sonra arkadaşına gülümsedi ve " sevgilisi vardır kesin . Hem sanamı kaldı oğuz ve Araz kavga eder bunun için. " dedi gülümsedim . Herkez güzel olduğumu söylerdi . Belki öyleydim belki değildim ama en iyisi bu okulda sevgili yapmamak çünķü kavga kavga dediler hiç sevmem gelemem de. Çocuklar daha fazla birşey söyledi mi bilmiyorum çünkü şarkının sesini sonuna kadar açtım ve gözlerimi kapattım . Mayışmaya ramak kala kız beni dürttü ve . " okula geldik kanka." Dedi gülerek . Tebessüm ettim " ben ilke Arca ya sen?" diye sordum. " Lara bende tanıştığıma memnun oldum. " yavaşça servisten indim ve okula baktım rabbim sen kazamızı kabul et yarabbim .🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈
Evet ilk bölümünde sonuna geldik umarım beğenirsiniz.🎇🥇😍😘
Multimedyadaki şarkıyı dinleyin bence
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arıza Serisi 1 Ömürlük
Roman pour Adolescentsİlke babasının tayini sonucu İstanbul 'a gelmiş yeni bir lise 'ye yerleşmiştir. İlke inatçı ve sevecen halleri ile lisenin dikkatini çekmişti . Fakat biri aralarından biri gerçekten ona karşı olan hal ve tavırları tuhaftı . Oğuz Mertoğlu... İlke bel...