Üç Kardeş

31 45 0
                                    

Bir masa dört bardak, fakat üç kardeşler, üç kardeş dört sandalye, bu hep böyle devam etti, suskundular, ortak bir çığlık, sessizlik bağırır mıydı, kulağım halen sağır o sessizlik karşısında, üç kardeş birini yitirmişler, zamanla geçer diyemedim çünkü geçmemişti, dört kardeş ölü bir beden, üç yaşasın biri ölsün diye yok olmuştu üstelik açlıktan değildi, yahut hastalıktan da ölmemişti, bir sabah dağ doruğunda bir ev, yedim ve öksüz kardeşler, en küçükleri idi ölen, karıştırmışlar memleketimi, ötekileştirilmişlerdi dilimi, dinimi, en hızlıları bendim haber verdim üç kardeşime, küçüğüm bana bir şey yapmazlar dedim, evin altında ki ambar da saklandılar. Bir şey deseler bu dağ kenarında yazları çobanlık yaptım derim, üç kardeş-diler birini öldürdüler. Küçük çocuk konuşacağını zannetti, tek bir kelime etmeden öldürdüler, çocuğun bedeni silahları kadardı, o beden çayıra tüy gibi düştü yaprak dahi kıpırdamadı. Dışarıya çıktım gökyüzü ne kadar güzel, koşuyorum daha hızlı, arkamda koşan bir yığın adam, beni yenemezler hepsinden hızlıyım benim küçük ayaklarım var ama kimse beni geçemez. Üç kardeş birini elinden almışlar on üç kurşunla sırtından vurarak, onların canavarı insanlardı en büyük korkuları da. Yenemediler diye beni öldürdüler, ışık görmedim, halen karanlıktayım öğrendim tek şey on üç sayı, öldürdüler beni, canım yandı, gökyüzünde bulutlar üstünde koşmuyorum böyle yapıp, vicdanlarınızı rahatlatamazsınız o şimdi cennete diye. Üç kardeştiler birini hepimiz öldürdük susarak, görmeyerek. Neek

Deniz Vurgunu Çöl GezginiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin