İntikam -5-

1.1K 49 0
                                    

"Evet... Benim sınıf arkadaşım."

Arkama döndüğümde benim yaşlarımda görünen uzun boylu yapılı bir çocuk Onu'a bakarak onun sınıf arkadaşı olduğumu söylüyordu. Kim bu çocuk? 

"Öyle mi oğlum? Bu çok iyi ama hiç yanında görmemiştim daha önce Batu şaşırdım. Tekar tanıştığımıza memnun oldum Duygu." dedi Onur. Demek ki bu şahıs senin kanından! Peki neden bana yardım etti? 

"Ben de... İzin verirseniz Batu(!) ya bir sorum olacak. Tekar gelirim çünkü bazı sorularım var da." dedim masum bir gülümseme yollayarak. Sonra Batu denilen çocuğa döndüm ve bir kolundan yavaşca tutup sürüklemeye başladım. Bu ne kadar da ağır böyle! Ne yiyor bu? Hayır kilolu falan da değil. Sonunda ona bir kaç adım attırabilmiştim ama sıkılmıştım ona dönüp:

"Gelecek misin?" dedim soğuk bir şekilde. Güldükten sonra kendi rızası ile adım atmaya ve beni takip etmeye başladı. Sonunda en başta Baha'nın beni bıraktığı yere geldiğimizde ona döndüm.

"Evet arkadaşım ne soracaktın?" dedi gülümseyerek. 

"Neden öyle dedin?"

"Zor durumda kalmıştın."

"Cevap alamadım."

"Baha'nın arkadaşıyım dedin... Baha ile sınıf arkadaşıyız. Ve bence yardıma ihtiyacın vardı." dedi ellerini daha önce dikkat etmediğim pantolonunun cebine koyarak.

"Pekala... Bu pek iyi bir cevap değildi. Ne biliyorsun?" dedim bunalmış bir şekilde.

"Duygu... Değil mi? İşte isminin Duygu olmadığını biliyorum. Babama zarar vermek istediğini de... Ve biliyor musun burada bir bodrum var... Ve kardeşinde orada. Yanında da benzin döken adamlarım var."dediğinde gözlerimi pörtleştirmiş onu izliyordum. Bertuğ? Sustuğunda sakinliğimi koruyup ona dik dik baktım sonunda iyice yanına yaklaşıp -biraz da kafamı kaldırıp-

"Ne istiyorsun?"

"Bence boşuna laf cambazlığı yapma... Bodrum yandaki binada tik tak tik tak. Çabuk ol birkaç dakika sonra kardeşin de binada kül olabilir." dedi gülerek. Seni başını koparıp onunla top oynayacağım!

Onu bırakıp hemen kapıya doğru koşmaya başladım. Kapıdan geçerken güvenlik görevlisi kollarımdan tuttu.  Birkaç saniye sonra o Batu piçi yanımıza geldi. Tam ağzını açacakken kollarımı tutan eller bir yumruk sesi ile yok oldu. Bu fırsattan istifade hafif gülümseyerek Batu'nun suratına yumruk atıp yan binaya doğru koşmaya başladım. Kim yumruk atmıştı? Neyse kurtarmam gereken bi çocuk var(!) 

Hemen binaya girdim ve ayakkabılarımı çıkarıp sessizce ilk gördüğüm merdivenden yavaş bir şekilde inmeye başladım. Aşağıdan sesler geliyordu.

"Bu çocuğu gerçekten yakacak mıyız?" 

"Patron istiyor."

"Neden ki?" Bunu söyleyen tam bir melek(!)

Plan yapmalıyım... Kafanı zorla hadi! Bunu yapabilirsin! Ama kardeşim ya benim yüzümden ölürse... Hayır! Ölemez! 

Merdivenin kenarından aşağı doğru bakmaya başladım. 2 tane adam ellerinde benzin bidonuyla odada tur atıyorlardı. DÖKEREK! Hemen kolyemi çıkarıp kenara biryere attım. Dikkatleri dağılmış olacak ki bodrumun kolyemi attığım ücra köşelerine doğru gitmeye başladılar. Kardeşim orada elleri kolları ve ağzı bağlı bir şekilde beni izliyordu. O görmüştü ama bu salaklar... Arkadan sesler gelmeye başladı sanki bir kapı açılıp kanma ve birkaç insan sesi.

"Biraz burada bekleyelim zaten yeri kimse bilmiyor kızı tutmuşlardır birazdan yakarız bu kolye nereden geldi ona bakalım."

Salaklar(!) Kapının kapanma sesini duyduğumda sessiz ve hızlıca aşağı indim. Bertuğ bana korku doğu gözler ile bakmaya başladığında arkamda birinin olduğunu anladım. Sonra bir el ağzımı kapadı ve gülmeye başladı bu az önce konuşan ve salak olandı. Ellerini ağzımı tutmak için kaldırdığında boyunun benden çok da uzun olmadığını anladım. Geriye doğru bir kafa attım elleri ağzımı bırakınca geriye dönüp bir yumruk atıp tekme attım. Cebindeki çakmağı alıp birkere daha tekme attım.

Ve sonra elbise sevmediğim için Allah'a şükredip elbisemin eteğindeki şorttan ne olur ne olmaz diye aldığım çakıyı çıkardım ve Bertuğ'un iplerini çözmeye başladım. Sonra kapının açılma sesini duydum olamaz bu akıllı olan olmalıydı. İpleri hızlı bir şekile çözüp ağzını açtım ve beklemey başladım. Geldiğinde Bertuğ üzerine atlayıp Allah ne verdiyse maşallah girişmeye başladı. Bertuğu üzerinden aldığım için bana teşekkür etmeli(!) Sonra o akıllı olan adama bıçağımı batırdım ve Bertuğ'a dönüp:

"Çık dışarı."

"Abla..."

"Çık dedim!" 

bunları dedikten sonra o çıktı ben de bir kahkaha atıp:

"Sizi şerefsiz piçler.... Hadi baybay!" diyerek çakmağı yakıp zaten benzin dökülmüş olan zemine atıp koşarak yukarı çıkmaya başladım. Çıktığımda Bertuğ ve Murat abi oradaydı Baha da koşarak buraya geliyordu.

"Tamam.Yeni hedef, Batu..."

İntikamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin