12 | Yara

38 5 1
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kin, vücudumdaki ilk deriden daha yakın, nefret boynumdaki hayat damarından bile daha hırçındı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kin, vücudumdaki ilk deriden daha yakın, nefret boynumdaki hayat damarından bile daha hırçındı. İsmim benim yansımamdı. Taşıdığım ağırlığımın yegane sahibiydi. Bu denli kin ve nefret dolu oluşum bir nebzeden fazla hayat damarlarımda akan kandan bile daha öncesinde vardı bedenimde ; annemin karnında varlığımı feveran ettiğimde.

Yüzümde şeytani bir gülümseme vardı ve bunu silemiyordum. Saltuk'un emri üzerine salonun ortasında kir koalisyon kurmuştuk ve bunun nedeni açıklanması gerekmeyecek kadar barizdi.

Konu bendim ve bu tartışmaya kapalıydı.

"Toygar," dedi Saltuk, salonun ortasında bir eli belinde, diğer eli burun kemerini sıkarken gergin bir şekilde salonun arkasındaki boş alanda tur atıyordu. "Dolanıp durma, otur oğlum."

Toygar, elini havada savuşturarak onu geçiştirdi. Zihni kapalıydı. Duyuyordu fakat sadece kendi düşüncelerini dinliyordu.

"Hatalar yapıyorsun." diyerek kendi kafasının içinde benimle tartıştığını belli ediyordu. "Saf bir kız. Belli ki zaten Sargın'lar tarafından kullanılıyor, bizde mi onlar gibi olacağız? İstediğin bu mu?"

Oturduğum koltukta oldukça rahat bir şekilde yayılmış ve bacaklarımı katlamıştım. Dirseğimi yasladığım koltuğun kolluk kısmını avuçlarımla tutup hafifçe sıkarak sakin kalmaya çalıştım.

"Her zaman beni suçlu bulmaktan vazgeçmediğiniz sürece ben sizin gözünüzde daima hata yapmaya devam edeceğim." diyerek yakındım. O an durup zihnini açtı ve yanımdaki boş yere geçip oturdu.

"Seni suçlu bulmuyorum. Seni haklı buluyorum ve bu her zaman böyleydi. Sadece anlamaya çalışıyorum, nasıl bu kadar fevrileştin?"

Gözlerim gözlerini bulduğunda, kırıldığı asıl şeyin benim ne yaptığım veya yapacak olduğum olmadığını anlamıştım. Kırılmıştı çünkü onları artık kararlarımın ve hayatımın dışında tutuyordum.

"Fevri değil, aksine çok fazla düşünüp en doğru olan hamleyi yapmaya çalışıyor." dedi Tamay. "Farkında olmadığı tek şey hayatının bir satranç tahtası olmadığı. Bunu ona hatırlatmak umarım bana kalmaz."

DEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin