"LAHZADAN İNCİLER 2"

306 20 20
                                        

"Hayat bileklerimin içinde gezinen kan gibi..."

2. Bölüm: "Kimim ben?...Kimiz biz?"

🥀

Durmuş hayat, yanlış kararlar, kendine acıyan bir beden.

Duruyor insanlar, soğuk evlerininin içindeki sobacıklarının dibinde. 

Zaten bana sıcak fazla gelir ben sıcaklıktan epeyi uzağım doğuştan beri. 

Bu sefer soğuk bir sokağın ortasında, tahtadan bir bankın üstündeydi bedenim. Üstümde bir lamba, sanki bir sahne ışığı ya da bir gün doğuşu bedenime çarpıyor. Kafamda simsiyah bir şapka. Koyu gri hareli gözlerimin dumanını örseliyor. 

Oturuyorum yine. Her zamanki gibi. 

İçimde bir yalnızlık, kalbimde öyle taht kurmuş ki bunalsam bile bu alışkanlıktan dolayı hissizleşmiş bu aciz bedenim. Sahi nedir bu yalnızlık hissi içimdeki? 

Yoksa annem mi bunun sorumlusu, ölüp gittiğinden beri bu terk edilmiş hislerimin mi gücenmişliği?  

Ya da bir kitabın son sayfasını okuyan bir insan gibi mi içimdeki o matem duygusu? Geri gelmeyecek o satır aralarının bir daha yaşanmayacağı mı beni mahvediyor? Kimim ben? Bu soğuk bankın üstünde dizlerim titreye titreye düşüncelere dalıyorum? 

Kimim ben? 

İnsan olsaydım birilerinin duygularını incitirdim kuşkusuz. Hayvan olsaydım insanlar tarafından öldürülür, şiddete uğrardım şüphesiz... Bir çiçek olsaydım köklerim topraktan koparılır savrulur atılırdı daima.

Neyim peki ben? 

Kalp kırmaktan aciz kalmış bu bedenimin içindeki ruh da kimin eseri? 

Korkuyorum oturduğum soğuk ve sağ ayağı bedenimi güçlükle taşıyan kırık bankım. Korkuyorum altımda seneleri devirdiğim kaldırımlar. Yürüyorum ama bu belirsizliğin içindeki puslu havaya güvenemiyorum.  

Ben kendi yarattığım kişiliğimin atında olur da yanlış yollara sapıp, kendimi öldürmekten delicesine korkuyorum. 

Ben kendi kişiliğimi bilemeden karanlık yollara sapmışlığımı hatırlıyorum.

Her an, nerede olacağını bilemediğim bedenimden korkuyorum. 

Korkuyorum,

İnsandan. İnsanın katılaşmış, kapkara vicdanından.

Eskiden iyiliğin cirit attığı sokakların neşesinin beton yığınlarıyla çevrelenmişliğine güceniyorum.

Belki kişiliğim, göz pınarlarına takılı kalmış o yağmur tanesidir. 

Çünkü biliyorum ki ne zaman ağlasam, vicdanımın sızısını burun deliklerimde hissederim. 

Ne zaman kendimi arasam gözyaşlarıma sorarım.

Sen kimsin?

Ben senin vicdanın, masumiyetin ve içindeki kötülüğün sızıntısıyım... 

*

Aralık\2019



LAHZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin