Cumartesi sabahı saat sekiz gibi ablam ve annemin bağırışlarına uyandım. Daha görüş netliği bile kazanmadan yataktan kalkip panduf terliklerimi giyip odadan çıktım. Korkuluklardan eğilip salonu dinledim. Annem ve ablam hararetli bir şekilde birbirlerine bağırıyorlardı. Ablam:
"Ya böyle bir kararı bana sormadan nasil alırsın."Annem ise çaresizce bağırıyordu.
"Hepsi senin iyiliğin için."
"Annee! O küçük kafe benim için herşeydi."
"İdil ben dükkanı sattım. Kafeni değil. Onu başka bir yerde yine işletebilirsin."
Ne annem ablamın dükkanını mı satmıştı? Üstelik kendisine sormadan... Bu akıl alır gibi değildi. Üstelik annem de böyle bir şey yapmazdı.
Ablam elini alnına götürdü:
"Peki ya çalışanlar? Onlara ne oldu?"
Annem sakince cevap verdi:
"Hepsine referans oldum. Pazartesi günü yeni bir işe başlayacaklar."
"Brovo anne!" Gözleri dolmuştu. Kısık bir sesle anneme dönüp:
"Anne sen bana bunu nasıl yaptın?"
"Özür dilerim kızım" dedi annem üzgün bir sesle.
Ablam ise annemin yüzüne bile bakmadan gül kurusu deri montunu giydi. Saçlarını ensesinde topladı ve kapıyı sertçe vurarak çıktı.
Annem aslında bu hareketi büyük saygısızlık olarak değerlendirirdi. Ama o an hiç bir şey olmamış gibi İdil'in arkasından seslendi."Kızım akşam yemekte mutlaka teyzenlere gel. Bak çok önemli..."
Kararımı verdim. Annemin bu garip hallerinin nedenini mutlaka soracaktım. Ama ben daha basamakların başındayken annem ceketini aldı ve Şenay ablaya seslendi.
"Şenay ben çıkıyorum. Sen sana dediklerimi muhakkak yap Duru kalkmadan. Uyanınca da bana haber ver Semih'in şoförü İshak ı gönderip sizi aldıracağım."
Şenay abla kapıya kadar annemi yolculamaya geldi. Ama annem çok hızlı bir şekilde kapıyı çekip çıktı.
Annemin arkasından Şenay abla sessizce cevap verdi:"Tabi Hanzade Hanım..."
Yukarıya çıkıp annemin ona -muhakkak yap- dediği şeyin ne olduğunu öğrenmek için Şenay abla yı gizlice izlemeyi düşündüm. Ama gizlice iş yapmak hiç prensibim olmamıştı bugüne kadar. Bu yüzden merdivenlerden aşağı indim. Beni gören Şenay abla şefkatle:
"Sen uyandın mı canım?"
Yalan söylemeyi sevmiyordum.
"Evet, ablam ve annemin kavgalarına uyandım. Ne oldu?"
Yüzüne garip bir huzursuzluk çöktü.
"Sebebini bilmiyorum tatlım ama Hanzade Hanım İdil in kafe olarak kullandığı dükkanı satmış." Yüzü belirsizlikler yüzünden asıldı" İdil in haberi olmadan..."
Bunu ben de duymuştum. Ama annemin ablam adına böyle bir karar alması inanılır gibi değildi. Annem bize hep saygı duymuş ablamın okulu bırakmasını dahi onaylamasa da nihayi olarak onun hayatı olduğundan aşırı tepki vermemişti. Ama şimdi ablamın evlat gibi sevdiği ekmek teknesini habersizce satması mantığıma uymuyordu.
"Şenay abla sence annem neden böyle bir şey yaptı?"
Tebessümle yüzüme baktı:
"Bilmiyorum tatlım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DuKa
Mystery / ThrillerKıyamet günü gelmeden kıyametten sonra neler yapacağını asla bilemezsin