Medya:Rânâ ve Betül (7.bölümde bahsetmiştim)
İyi okumalar..
Yusuf Uraz Özalp'ten
"Bu akşam ölürüm beni kimse tutamaz sen ben-" karga sesiyle güzelim şarkıyı bok eden Berke salağına artık sesine dayanamadığım için bezmişlikle bağırdım "Lan yeter kulağımın içine sıç-" tam cümlemi bitirecektim ki sevgili edebiyat hocamız Selami hocayla göz göze geldim bana 'hiç yakışıyomu sana evladım' bakışı attı bende hocaya gözlerimle yanımdaki Berke iguanasını gösterince hoca bu sefer 'Allah sana sabır versin evladım' bakışı attı bende 'Amin hocam cümlemize' bakışı attım adam tabi biliyo Berkenin nasıl bir mal olduğunu. Selami hoca bakışlarla konuşmaya bayılırdı bizde konuşmaya üşengeç olduğumuzdan işimize geliyodu açıkçası
"Çemberimde gül oyaaa gülmedi-" şarkı söylemeye devam eden Berke canlısına bu sefer hiç ağzımı yormadan direkt ensesine şaplak attım. "Aaah ne vuruyosun ya bu ne kardeşim adam gibi aşk acısıda mı çekmeyelim yani" diye isyan eden Berkeye 'olmamışsın sen' bakışımı attım bu bakışlar hep Selami hocanın suçu alıştırdı bizi kurtulamıyoz lan.
"Lan insan dediğin ilk uyarışta susar ne bokuma ilk uyardığımda susmuyon hırbo" dedim. "Aman beee aşk acısı çekiyorum ben aşk sen ne anlarsın odun şey" dedi o arada şansa mıdır nedir bilmem ama Berkenin platoniği Esma ve geçenlerde çarpıştığım kız kol kola sınıftan çıktılar. "Aha dışarı çıktı iki gözümün çiçeği" hayran gözlerle Esmaya bakan Berkenin en son sözleri buydu çünkü salak o arada kendi ayağına takılıp yere düşmüştü doğal olarak yine ve yine bütün okulun dikkatini üzerimize çekmiştik içimden Berkeye muhteşem yaratıcı küfürlerimi ettikten ve sabır çektikten sonra hâlâ yerde mal gibi uzanan Hayvanı yerden kaldırdım.
O sırada Esma bu tarafa doğru göz deviriyodu yanındaki geçen gün çarpıştığım kızla bi anda göz göze geldik kız aceleci bı tavırla gözlerini kaçırdı. Şuan gözüme çok tatlı ve komik gelmişti.
"Abi ben hayattaki şansımın içine sıçıyım ya" diyen Berke manyetiğini kafamla onayladım ve "Bende hayattaki şansımın içine sıçıyım kardeşim bi neden diye sor" dedim "Neden?" Diye sordu "Çünkü senin gibi bir mal yüzünden yine rezil olduk aminyum" dedim bana her zamanki gibi alınmış bakışlarından birini attı bende pek sallamadım her zamanki gibi.
"Orkun pezosu nerde lan?" diye sordum Yağız bugün okula gelmemişti. "Sence?" dedi he lan bendeki de soru kız kesiyodur yine yavşak.
"Ooof Yusufoliii kanka napacam ben ya niye yüz vermiyo bu Esma bana hayır taş gibi de çocuğum,tatlıyım,muhteşem kıvırcık saçlarım var,mükemmel mizah yeteneğimi saymıyorum bile" diyen Berkeye "Kardeşim en önemlisini unuttun" dedim. Biraz düşündükten sonra "Yoo her şeyi saydım sana öyle gelmiş kanka" dedi. "Lan yok katıksız bir Mal! olduğunu saymadın" dedim. Bana yine alınmış bakışlarını attı ve "Ya ulan çok kötüsün oğlum" diyen Berkeye sadece gülmekle yetindim.
"Şşt küstün mü lan?" Beni umursamadan yürümeye başlayan Berkenin arkasından mal mal bakakalmıştım girdiğim transtan çıktığımda alnımda bi anda ampul yandı ve arkadan koşarak "Hooop güm" diyerk Berkenin sırtına atladım.
"Ulan!" diye tepki veren Berke dayanamadı ve gülmeye başladı. "Barıştık mı lan?" Sırtındaki bana yüzünü dönerek "Ne zaman küstük ki oğlum" dedi.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kantine Berkeyle giriş yaptığımızda içerinin Nuh'un gemisinden bile daha kalabalık olduğunu görünce ben tam çıkacaktım ki Berke kolumdan tuttu "Olmaz çıkamazsın kanka o karışık tost ve muzlu sütü almak zorundayız yapabiliriz ben bizim bunu yapabileceğimize inanıyorum kardeşim. İnanmak başarmanın yarısıdır" diye saçmalayan Berkeye göz devirdim.
Yaklaşık 10 dakikadır kantin sırasında olmamıza rağmen hâlâ sıranın bize gelmesini bekliyoduk aslında kaynak yapardık ama yapmıyoduk.
Yalnız cidden lan biz niye kaynak yapmıyoz? Gelen geçen kaynak yapıyo biz mal gibi hâlâ bekliyoz. 'e zaten malsınız' diyen içsesime ilk defa hak verdim
"Lan Berke kaynak yapak lan bunaldım ben aga" dedim Berke bana kınayan bakışlarından birini attı ve "Hiç yakıştıramadım sana Yusuf kul hakkına mı girelim yani" dedi. "Yemişim lan kul hakkını sanırsın bana iyilik meleğisin bok ye tamam mı kardeşim bok ye" dedim ve elindeki parayı aldım ve kaynak yaptım yoksa bitmezdi bu sıra.
Tam parayı kantinci Musti abiye siparişi söyleyip parayı veriyodumki arkadan cılız bi kız sesi geldi "Kaynak yapıyosun sıraya geçer misin herkes bekliyo" dedi tahmin edin bakalım o kız kim?
Aynen geçen gün çarpıştığım kız.
"Uyarmakta biraz geç kaldın sanırım çünkü zaten sipariş verdim" dedim ve göz kırptım kızın gözlerinden çok kısa bi zaman diliminde hayranlık parıltısı gördüm ama pek uzun sürmedi. Gözlerinde bu sefer öfke parıltısı vardı. "Allah'ım ya egoya bak" dedi bende kendimi göstererek "Kim? Ben de mi ego var?" dedim. "Evet" dedi o sırada arkadan bikaç kişinin sesi geldi "Gidip başka yerde tartışsanız? Hani sıra bekliyoruz tam da sıranın önünde tartışıyosunuz." Sesleri gelince Musti abinin elinden siparişimi aldım ve gözlerimi kızın üstünden ayırmadan sıradan çıktım o da hâlâ bana bakıyodu birbirimize ölümcül bakışlar atarken bi anda elimdeki tost ve süt çekildi hayvan Berkenin anında tostuna saldırmaya başladığını görünce derin bir iç çektim ve "Yürü Allah'ın açı gidip şu pezo Orkunu bulalım" dedim kantin sırasına şöyle bı göz gezdirdiğimde yine göz göze geldik gıcıklığına göz kırptım ve kantinden çıktım.
Bölüm sonu
Bölümü yazarken çok zorlandım şimdiye kadar yazdığım en uzun bölümdü
Bu bölüm Berke ve Yusuf ağırlıklı oldu bir dahaki bölüm texting olacak
Desteklerinizi eksik etmeyin pls
Bir dahaki bölümde görüşürüzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Parantez İçinde;Seni Seviyorum *yarı texting*(Tamamlandı)
Short Story0543...: gülme lan! 0543...: lan Yusuf gülme lan gülme! 0543...: tüm aşifteler sana bakıyo çıldırcam 0543...: biraz daha gülmeye devam edersen yakarım burayı ulan Yusuf: Sanane lan değişik istediğim gibi gülerim hem merak ettim nasıl yakacaksın bura...