20

276 24 20
                                    

Medya: Berke oğluşum

İyi okumalarrr

Nisan Yağmur Günay'dan

"Nisan 3. Soruyu senin yapmanı istiyorum evladım" uyumak için sıraya koyduğum kafamı matematik hocamız olan biricik! Mümtaz hocanın seslenmesiyle kaldırmak zorunda kalmıştım. Ne demişti bana 3. Soruyu çöz mü? Bok çözerdim bu kafayla ben burda Yusuf'a gerçeği söylesem mi söylemesem mi diye düşünürken adamın zoruna bak! soru çöz diyo lan bana!

'Aferin Nisan bi atar yapmadığın matematik hocan kalmıştı o da oldu' diyen iç sesimi susturdum ve hocaya cevap verdim.

"Şey hocam ben çözmesem biraz rahatsızım da bugün" dedim. Demez olaydım.

"Rahatsızsan neden geliyosun okula o zaman evladım evde kalsaydın neden benim değerli dakikalarımı bu şekilde harcıyosun şuan sana böyle dil dökeceğime 3 tane daha birbirinden kıymetli soru  yazardım tahtaya" diyen hocaya boş bir bakış attım ve "E hocam size dil dökün diyen yok ki siz 'birbirinden kıymetli' sorularınızı yazın" dedim. Onu da demez olaydım.

"Terbiyesize bak! Çık dışarı! Ve beni kapının önünde bekle anlaşılan birilerinin disipline gidesi tutmuş!" Aha vallaha bittim ben ah ulan Yusuf yaktın beni oğlum senin bu aşkın yüzünden disiplinlik de oldumya ölsemde gam yemem artık.

"Ne aval aval tahtaya bakıyosun kızım çık git şu sınıftan benim asabımı bozma!"

'Bonom osobomo bozmo' Allahın keltoşu seni! Zaten 9. Sınıftan beri kıldım sana ve o kel kafana!

"Gidiyorum lan işte ne atar yapıyon keltoş!" Demedim tabi saçmalamayın o kadar da delirmedim yahu.

Sıramdan havalı havalı bir kalkış yaptım ve Esmaya 'hakkını helal et bacım' bakışımı attım o da bana 'helal olsun bacım' bakışı attı. Hocaya da şöyle üstten üstten bir bakış attıktan sonra sınıftan çıktım ve kapının önünde keltoş Mümtazı beklemeye başladım.

Yaklaşık 15 dakikadır sınıf kapısının yanındaki duvarın önünde  dikiliyodum cidden lan ben niye dikiliyorum? 'Çünkü sen malsın' diyen iç sesime ilk defa hak verdim ve yere oturdum. 'Malsın işte kızım hasta mı olmak istiyosun yere oturulur mu hiç?' Diyen iç sesime bu sefer cevap verdim.

"Sanane lan sanane içses! Karışma lan bana rahat ver 2 dakika lan" ben böyle iç sesime laf yetiştirirken bi yerden gülme sesi gelince refleksle bakışlarım gülme sesini buldu. Gülenin Hakan kişisi olduğunu görünce büsbüyük bir göz devirdim ve içimden ya sabır çektim. Hâlâ gülmeye devam eden Hakan kişisine bu sefer cevap verdim.

"Ne gülüyosun be! Hiç mi iç sesiyle konuşan insan görmedin?" dedim.

"Şey evet görmedim" dedi.

Hasbinallahuvelivenvekil!

"Tamam işte gördün daha fazla gülüp asabımı bozma benim hem senin dersin yok mu oğlum gitte ders dinle sınavın var senin bu sene" dedim.

"Bak sen beni düşünürmüş" Hakan kişisinin bu dediğinden sonra bende şarteller kopmuştu.

"Bak çocuk beni sinir etme onca dediğim şeyden nasıl böyle bir kanıya vardın bilmiyorum şimdi başımdan defolup git!" dedim. "Hey sakin ol biraz bir şartla giderim bana isminizi bahşeder misiniz hanımefendi" diyen Hakan kişisine 'ciddi misin' bakışımı attım ve "Nisan adım Nisan şimdi git başımdan" dedim.

"Nisan ha güzel isim" dedi ve sonunda! benden uzaklaşmaya başladı. Hayır amacı neydi bu çocuğun anlamıyorum ki bana mı yavşıyo acaba dicem okulun yarısı Hakan kişisinin Betülün flörtü olduğunu biliyodu 'e gerizekalı bu sana yavşayamayacağı anlamına gelmiyo ki demek ki hamurunda var sana da yavşıyo işte' diyen iç sesime hak verdim.

Bana 1 asırmış gibi gelen sürenin sonunda zil çaldı ve keltoş Mümtaz sınıftan çıktı bakışları direkt beni buldu ve önüme geçip bana "Bu seferlik seni affediyorum Nisan ama bir dahakine bu kadar toleranslı olmam haberin olsun" dedi ve benim teşekkürümü bile beklemeden uzaklaşmaya başladı Allahın huysuz keltoşu nolacak!

***********************************

"İyi yırtmışsın kız hayret ettim keltoş Mümtaza" diyen Esmayı kafamla onaylayıp "Bende kanka" dedim. Şuan öğle arasındaydık ve kantinde oturuyoduk hemde tam arkamızda Yusuflar oturuyodu! İnanabiliyo musunuz arkamızda Yusuflar oturuyo! Ihım neyse evet abartıyorum ama napiyim istemeden oluyo acaba şuan bana bakıyo muydu?

"Lan Esma çaktırmadan bi Yusufa baksana bana bakıyo mu?" dedim.

"Tövbe ben onların masasına bakmam sonra Berke salağı ona baktığımı sanıyo" diyen Esmaya yavru köpek bakışlarımı attım.

"Ayh tamam yeter ki bana o bakışını atma" dedi ve çaktırmadan Yusufların masaya bakmaya başladı.

"Bakıyo mu bakıyo mu"

"Hıhı hemde baya baya bakıyo lan" diyen esmaya "Vallaha mı" dedim ve refleksle arkamı döndüm bakışlarım direkt Yusufun bakışlarıyla kesişince gözlerimi fal taşı gibi açtım ve utancımdan hemen gözlerimi kaçırdım kulağıma Yusufun gülüşü gelince benimde yüzümde bir tebessüm oluşmasına engel olamadım.

Önüme döndüğümde bi anda gerçeklerle yüzleştim. Yusufa en kısa zamanda her şeti anlatmalıydım ama nasıl?

"Of Esma bana akıl ver napayım nasıl söyleyeyim Yusufa değişik olduğumu nasıl açıklayabilirim" ben Esmaya bana akıl versin diye danışırken Esma tam arkama odaklanmış açılmış gözlerle tam arkama bakıyodu bende neye bakıyo bu mal diye arkamı döndüğümde elinde bir paket karam bulunan Berkeyle karşılaşmayı beklemiyodum.

Lan! Oha ama yaaa oha duydu bizi inşallah Yusufa söylemez demeye kalmadan kantinde sadece Berkenin bağırtısı duyuldu.

"OHA LAN YUSUFOLİNİN 'DEĞİŞİK'İ SEN MİSİN CİDDEN KIZ?"

Bölüm sonu

Obaaaa Berke yavrum naptın sjhshfhdjjdjdjdj

Bu bölümde bana muhteşem fikirler veren canım kardeşim sudenrylcn a çok çok çok teşekkür ederim seviyorum seni bebek❤

Desteklerinizi bekliyorum oy ve yorumlarınız eksik etmeyin nolurrr

Bir dahaki bölümde görüşürüzz

Parantez İçinde;Seni Seviyorum *yarı texting*(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin