Ben bir meleğim.
Gökyüzünün ardında cennet diye bilinen bir yerde yaşıyorum. Cennet, sanki dünyanın üzerine bir ayna koyulmuş gibi bir his veriyor ilk bakışta fakat aslında tam bir yansıma değil bu. Daha çok göz yanıltıcı bir büyünün etkisindeymişsiniz gibi geliyor ve gözlerinizi biraz kısıp odaklandığınız zaman asıl olanı biteni görebiliyordunuz.
Burası mucizevi bir yer.
Dünya ile olan benzetmem sadece yollar ve evler yüzünden fakat burası dünyadan çok daha sessiz ve huzurlu. Aradığınız şey her ne ise o hemen yanı başınızdadır çoğu zaman. Kötülüğün kazınarak temizlendiği sınırları var cennetin. Kendi ateşinde yanması üzere cehenneme atılmış şeytan ile cennet tamamen temizlenmiş bir diyar. Kusursuz ve tam hissettiriyor. Bazı zamanlar dışında.
Zamanımın çoğunu şu anda da olduğu üzere güzel bir manzara keşfetmek için harcar, orada burada dolaşırdım. Cennetin keşfedilmemiş öyle çok yeri vardı ki bulduğum bazı yerleri henüz kimsenin görmediğine emindim. Yaklaşık otuz yıl önce bir dere bulmuştum. İlk defa su halkından herhangi birisinin yaşamadığı henüz dokunulmamış, yeşilliklerin altından gizlice akan bir dere. Huzuru tanımla deseler bana, bunu diyen meleği oraya götürmek isterdim ki huzurun somut halini görebilsin fakat bu konu bencilliğimin tuttuğu bir konu. O yüzden orası bir otuz yıl daha bana özel kalmak için öylece bekliyor olacak. Huzuru tanımla deseler bile...
Aylak bir melekmişim gibi geliyor kulağa, aslında öyleyim. Yasayı çiğnememeye çalışarak kuralları esnetmeye çalışan bir meleğim ben. Asilik çoğu meleğin içinde yeşeren ve birkaç asırdan sonra sorumluluk ve olgunluk ile büyüyen bir tohum gibiydi, ben de ise bu durum yeterli vakti kat etmiş olmama rağmen hiçbir şekilde değişmemişti. Hep asi olarak tanımlanmıştım. Başına buyruk, burnunun dikine giden, söz dinlemeyen ve tuhaf bir şekilde yasa da çiğnemeyen ama bir gün başı mutlaka belaya girecek bir melektim. Hep de öyle kalacaktım fakat her zaman üzerime düşen görevi aksatmadan yerine getirirdim. Getirmek zorundaydım. Varoluş nedenime aykırı bir hareket beni yok ederdi ve yok olmak, korkutucuydu.
Kenarında oturup aşağıya ayaklarımı salladığım uçurumun sonunu görebilmek için epeyce eğildim. Birkaç kilometre aşağıda dalgalanan su birikintisi öyle berraktı ki bu mesafeden içerideki su halkını net bir şekilde görebiliyordum. Bir siren kayalıklara tutunmuş etrafına bakıyordu. Sirenler aynı denizkızları gibi görünseler de su halkının en tehlikeli sakinlerinden birisiydi. İki kuyruğu sayesinde onları ayırt edebiliyorduk ve eğer bir siren başını sudan çıkarmışsa orada bulunan insanın vay haline... Neyse ki zehirli şarkısı bizim üzerimizde sadece hafif bir baş ağrısı bırakıp gidiyordu. Kendimi suyun içinde hayal etmek, kanatlarımı birkaç kez açıp kapatmama neden olmuştu. Su halkı ile birebir temasa geçmekten her zaman kaçınır, kendimi onlarla konuşmak gibi bir duruma sokmaktan geri dururdum.
Başımı kaldırıp gün batışını izledim. Güneş dünyayı ışıtmak için cenneti terk ediyordu ve üzerindeki hüznü hissedebiliyordum. Gülümseyerek ona el salladım, bu hareketim sanki onu da gülümsetmişti. Üzerimde gezinen son ışıkları çok daha canlı bir şekilde titreşmiş ardından tamamen yok olmuştu. Şimdi karşımda gökyüzü kızılın en güzel tonunda bana göz kırpıyordu.
Bu görüntü, saatlerce burada oturup izlemek isteyeceğim kadar güzeldi, gitmek zorunda olmasaydım. Saatimi yokladım. Bugün için son bir görevim kalmıştı ve o da yarım saat içinde bitmiş olacaktı. Derin bir nefes alıp kendimi boşluğa attım. Bir süre bu hızlı ve ani düşüşün bedenimdeki etkisini hissetmeye çalıştım. Midem bir anda havalanmış parmak uçlarıma kadar her hücrem çığlık çığlığa kalmıştı, bu tarif edemeyeceğim kadar muazzam bir histi. Çıplak ayaklarımın suya değmesine ramak kala kanatlarımı açtım. Mükemmel bir zamanlama ile şimdi havada süzülüyordum. Bir denizkızı yüzeye yaklaşıp başını sudan çıkardı. Saçları hala denizin içindeymiş gibi hülyalı bir şekilde dalgalanırken bakışları gökyüzünde yükselen beni izliyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/208364955-288-k67301.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece kanatlarıma taşır alevini // Chanbaek
Фанфик"Olur da bir gün yok olursam, yıldız olup senin için kayacağım. Bulut olup huzur olarak yağacağım saçlarına. Olur da bir gün yok olursam bir parçamı göm kalbine, güzel bir çiçek olarak açacağım orada"