_NE YAZAR?_

75 5 3
                                    

Arya Gece Akkurt:
Bodrum katına indiğimizde bizi nasıl bir sürpriz karşılayacaktı kim bilir? O orada olacaktı ve bize gözükmeyecekti.

"Dışarıya çıkalım, biraz hava alırız" dedim. Sezin hâlâ uyanmamıştı. Rüya Sezin'nin yanında kalmak istedi diğer kızların keyfi yoktu. Tam kapıdan çıkarken. Ateş "Ben de geliyorum bekle..." dedi. Montunu giyip yanıma geldi. Merdivenlerden indik ve çıkışa ulaştık. Derin bir nefes aldım. Kaçmak istiyordum ama yolun sonu bu evdi. Ateş cebinden sigara paketini çıkardı ve bana da uzattı. Īçinden bir dal aldım. Sigarayı baya içerdim. Bağımlılığım vardı. Bizim guruptan herkes bırak dese de... boşunaydı.

"Eee hayat nasıl gidiyor?" Diye sordu Ateş. Karakteris bir şekilde güldüm ve "Süper!" Dedim. O da bu sefer gülmeye başladı. "Aaa benimkisi daha iyi! Başımda bunlar yokmuş gibi Bulut'u çekiyorum, süperim!" Dedi. Kahkahalarımız...

Gülüşümüz...
Konuşmalarımız...
Düşüncelerimiz...
Belki şu anda aldığımız nefes bile sahteydi...
Bir damla gözyaşım
Bunu anlatıyordu...

Bir damla gözyaşımBunu anlatıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Ölüm..."dedi Ateş.
"Yaşamak..." dedi Ateş.
"Hayatta kalmak..." dedi Ateş.
"Bunları yapmak için kendini avutmak gerekir Arya" dedi.
"Kendini avutma... kendini kandırmaktan hiçbir farkı yok!" Dedi.
"Kendini kandırmanın hayattan farkı yok..."dedi Ateş.
"Ve Arya hayattın ölümden farkı yok..." dedi.
"Bak ölümden başladım... ölümle bittirdim. Bu bir döngü ve bu döngüdeki yanlışlık ne biliyor musun?" Diye sordu. Beni kendine çekti ve sarıldı. "Yanlış olan aşk... aşk... aşk için ölünür... yaşanmaz. Yaşanılsaydı avutmak diye bir şey olmazdı. Eğer insan yaşamakla başlasaydı... yaşamakla biterdi... aşk olmazdı ve Arya ben ölümü göze alarak söylüyorum... iyiki aşk var. Ben aşık olmak için ölümü göze alıyorum..."dedi.

Kokusunu içime çektim. Kahve... mis gibi kahve kokuyordu. Başımı kaldırıp ona baktım "uyandığımda burada olmak istemiyorum..." dedim. "Nerede olmak istiyorsun?" Diye sordu ve ben " Pembe... pembe bir mezarlıkta olmak istiyorum. Kendim için değil içimdeki küçük kız ruhun rahat edebileceği tek yer orası..." diye fısıldadım. Kulağıma eğildi gözlerini kapattı sanki gözlerini kapattığında kap karanlık bir gece varmışda ben o geceyi süsleyen yıldızlarmışım gibi rahattı, gözlerimi kapattım sanki kap karanlık bir odadaymışımda mumum da ki ateşmiş gibi rahattım. Kullağıma "Ölemezsin çünkü aşksız ölünmez... yaşarsın taki aşık olduğun ana kadar. Aşık olduğunda kendini ölü bil..." diye fısıldadı ve bana biraz daha sıkı sarıldı. Ekledi "Çünkü karşı taraf sana çok aşık ... seni öldürebilecek kadar..."

" Tamam hadi hadi bakmıyorum ben!" Bulut'un sesi arkamizdan gelmişti. Kendimizi düzeltip Bulut'a bakmıştık. Bulut bir eliyle gözünü kapattır vaziyette -parmaklarının arası açık- bizi izliyordu. "Ne oldu söyle?" Dedi Ateş ve sigarasından içti. Yahu sahi benim sigaram nerede? Merdivenlere düşen sigarama baktım bir kedi onu kokladı ve gitti. Kedileri çok severim hatta doğuştan bir şey herhalde ne zaman bi kedi görürsem gözlerim dolar. Ve eminim ki şimdide dolmuştu.

EK~SĪLEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin