__TESLĪM OLMUŞTUM__

79 5 0
                                    

Ateş Dolunay:

Hadi bekliyorum... şaka deyin! Hadi! Kimin doğum günü? Bu şaka öyle değil mi? Bu cebimden çıkan anahtar... bu kadının uyarısı... o ikizler... hepsi şaka! Lan birisi gülsün!

"Ne demek kaçın?!" Dedi Sezin. "Burada katil var, burada kan var, burada size yer yok!" Yaşlı kadının dedikleri gerçekten ürkütücüydü. Rüya ayılıp " Kim?" Dedi. Yaşlı kadın ona döndü ve yanağına elini koydu. Kadın tatlı,sevecen bir kadına benziyordu. "13 yıldır evinden çıkmayan Sara..." herşey bu kadar basit olamazdı! "Bu kadın evinden çıkmıyorsa nasıl katil oluyor?" Dedim. Arya'ya baktım. Uykuluydu. Ve Arya'nın bu kadar susması garipti. Ben 12 yaşımdan beri ~üstün zekâmdan~ testlere tutuluyorum. Îlk ve son testim Arya oldu. Onu 10 yaşından beri izliyorum. Ama o beni 17 yaşında tanıdı. Arya... çok zor şartlarda yaşamıştı. Babası tam bir pislikti. Neyse konumuz canımın yarısında gözetlediğim canım değil. "Bu kadar bilgi yeter eğer bu bilgiyi duyarsa benim öldürür!" Kadın arkasını dönmeden giderken Arya " Nereden öğrenecek ki?" Dedi. Kadın"Sorun orda... o kadın engelli... duyma,görme ve fiziksel..." diye fısıldadı.

"Yok çıkıyoruz burdan çabuk!" Dedi Deniz. Rüya Deniz'in kucağında indi ve hepimiz koşarak merdivenlerden indik. Lara hepimizden öndeydi. Bir kat indik ve Lara durdu sağa baktı ve ikizlerden bir tanesi oradaydı sol taraftada bir diğeri vardı. Sezin önümüze geçip " Ulan siz ikiniz çıkışa gelin çıkışa!" Diye bağırdı. Lara ona eğilip " Kızım ne saçmalıyon biz çıkışa buldukta onların gelmesi kaldı!" Dedi ve yine merdivenlerden aşağıya indik tam bir kat daha yani son katımız kaldı ki Sezin'nin par omağıyla işaret ettiği yere baktık...

Īkizler ve bir kadın... kadın çok korkunçtu. Korku filminden fırlamış gibiydi.ikizler bize bakıp gülüyordu. Lan Sezin bunlara 'çıkışa gelin' dediğinde bunlar ciddiye mi aldı? Kadın kafasını kaldırdığında ikizler " Sara" diye inlemeye başladılar.Demektir ki Sara buydu. Ve Sara yani o kadın kafasını kaldırıp " Hoş geldiniz" dedi ve gözden kayboldu...

Arya'ya baktım sonra ağlayan Damla'ya, Elleri titreyen Lara'ya, Deniz'in kucağına sığınmış Rüya'ya ve çöküp eliyle ağzını kapatıp bu olayı izleyen Sezin'e...

Merdiven demirlerine tutunmuş Rüzgar'a, Elleriyle yüzünü ka patmış Bulut'a, Rüya'ya sarılan Deniz'e...

Dönüp " Devam edelim" dedim. Merdivenlerden indik ve son kat...

Değildi...
Birbirimize baktık ve bir kat daha indik...
Değildi...
Bir kat daha indik...
Değildi...

Bir kat daha ve... girişteki çocuğu gördük. "Denedim" dedi. " Olmadı" dedi...

"Ben hepinizin!" Diye bağırdı Bulut. Bulut'a dönüp "Ne yapacaksın? Merdivenlerini mi devireceksin, binalarını mı yakacaksın?!" Diye bağırdım. O anda yanımıza bir top yaklaştı. Nereden geldiğini hiç birimiz bilmiyorduk. "Toplarını mı patlattsam?" Diye mırıldandı Bulut ve Rüzgar Bulut'un kafasına bir tane yapıştırdı. "O topun kimin olduğunu biliyorsun yani?" Dedi tanımadığımız çocuk. Hepimiz birbirimize baktık ve Damla " Bu binada çocuk oturmuyor mu?" Diye sordu. Tanımadığımız çocuk güldü ve "Onlar dışı... ama onlar top oynamaz" parmağıyla arkamızı gösterdi... Arkamızdaki ikizleri gösterdi. Hepimiz onlar geçsin diye yer açtık ve onlarda sırayla geçtiler.

"Binadan sadece sabahları çıkabilirsiniz ama kaçmak... nereye giderseniz gidin yolun sonu bu ev..." dedi çocuk. "Ben Semih. Bu binanın yöneticisinin çocuğu. O ikizler benim kardeşim... öyle bakmayın öz kardeşim değil!Yakında toplantı olucak Sara olayını orada açık bir şekilde anlarsınız" dedi ve arkasını döndüğünde aydınlandım... Sara olayını bildiğimizi nereden biliyordu ki? Sormadım sormam çok tehlikeliydi.

EK~SĪLEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin