Bir kaç kişi...
Bir kaç aşk...
Bir kaç cinayet...
***
Hayat adil değildir! Ama ölüm tarafsızdır!
~Ölüm gibi güzeldi... böyle nasıl yaşıyor?~
***
Ek~Silen
Sen sen ol geçmişini kendi geleceğine bağlayacak şeyler yapma.
Sen sen ol geleceğini aşk için b...
Rüya: Hepimiz şoklar içinde yerde yattan iki manyağa bakıyorduk. "Allah bize akıllı göndermiş de biz görmemişiz!" Dedi Deniz. Buradayı. Ve her an birimizin içine gire bilirdi. "Konuşun!" Dedi Ateş ve Hepimiz br şeyler sallamaya başladık. Hatta bir ara Lara Küfrediyordu.
Deniz bana "iyi misin?" Diye sordu, başımı olumlu bir şekilde salladım. Korkmuş muydum? Hayır. Neden korkmamıştım ki? Heralde alışmıştım.
*** Arya yemeğini yedikten bir süre sonra Bulut ve Deniz uyandı. Dışarıya çıkmaya karar verdik. Aşağı indiğimizde Semih'i gördük. "Selam! Nereye böyle?" Diye sordu. "Dışarıya" diye cevapladı Arya. "Sen de gelsene, tabii istersen. Tanışırız." Dedi Sezin. Īyi bir çocuğa benziyordu Semih. "Pekâlâ" dedi ve yanımıza geldi.
**** Ateş'in kafesine doğru giderken Arya "Benim kafem de buralarda." Dedi. Onlar kendi kendilerine konuşurken Deniz'in koluna girdim. Bana bakıp gülümsedi.
Ateş: 14~15 yaşlarımda felandım. Hâlâ Arya'yı izliyordum. Hayallerimde vardı tabii. Kendimi gitarda geliştirip bu ülkeden kaçmak. Tabii tek başıma değil. Arya'yı da yanımda götürecektim. O zamanlar Arya'nın babası alkolikti. Arya'ya şiddet uyguluyordu. Bu testten dolayı her ay babasıyla görüşüyordum. Bir süre sonra Arya'ya uyguladığı şiddete dayanamayıp ona her ay aldığım parayı rüşvet ettim. Karşılığında Arya'ya elini sürmeyeceğini anlaştık. Bir süre sonra Arya'nın babasının kafesinin borçları başladı ve ben bunu bilmiyordum. Bu adam bana bu kafeyi sattı. Karşılığında alkolü bırakacaktı. Bende kabul ettim. Sonradan bu borç meselesini öğrendim. Kafe için verdiğim para, kafenin borçları derken... bu bir ay süre içinde gerçekleşti. Babası geldi... para istedi yoksa Arya'ya zarar veririm dedi. Param yoktu. Ben o gece sadece paramın olmadığını zannettmiştim. Babası içti... annemi öldürdü... babası içti... babamı bıçakladı... size bir sır verki eceğim. Arya'nın annesi o gün babası eve gelmeden eve geldi... Arya'ya sarıldı... babası geldi... sarılırken... annesini öldürdü. Kanı onun üzerine aktı, bağırdım ellime ne geçtiyse fırlattım. Güvenlik beni tuttu... daha acısı... şu an oraya gidiyorduk ve bu anlattıklarımı Arya dışı bütün herkes biliyordu. Tabii yeni belamız Semih de bilmiyordu.
Sesizliğine aşık olduğum kızın çığlığı beni öldürdü... Arya'nın sarılışı beni boğdu... Ruhu gökkuşağı olan kızın renkleri önümde aktı... Artık geç olsa da yavaştan öğrenecekti gerçek acıyı...
Ama zaman lazımdı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Rüya Kafes: Kafenin önüne geldiğimizde herkes birbirine baktı. Olanları biz de biliyorduk. Arya "Aa benim kafe burası!" Dedi. Ateş hiç bilmiyormuş gibi "Ya. Halla halla." Dedi. "Ne? Burası benim." Ateş cebinden bir anahtar çıkararak " bu kafe seninse anahtarın ben de ne işi var?" Dedi. Arya gözlerine inanamadı. "A~ama..." Ateş "burası benim şaşkın. Ve bu kafede görmediği bir sürü şey var." Arya küçümserce güldü " ben kaç yıldır bu kafedeyim ve bu kafede sahne bile alıyorum. Ne görmemiş olabilirim? Bu bir. Īki bu kafe nasıl senin oluyor?"