Bölüm 5

9 2 0
                                    

Çaylar içilirken koyulaşan muhabbet beni biraz sıkmıştı yorgun olduğum için.
Azra önce utangaç tavırlarıyla aklımda havali olduğu düşüncesini oluşturmaya başladı ,
Annem,
"kızım Azra'yı al odana geçin ikiniz isterseniz kızcağız rahat değil burda ,hadi canım." diye mırıldanınca usulca yerimden kalkıp onun da kalkmasını bekledim,
Beraber odaya geçince ilk defa aynı ortama girdigimiz , uzaklardan gelen kuzenimi nasıl karşılayacağımı şaşırmıştım.

"Gel canım oturalım şuraya"
Babamın arkadaşlarımın arada gelip bende kalması sebebiyle bana aldıkları mavi L koltuğa geçip oturduk.
"Yorulduysan uzan istersen" diyerek çekinmemesini istemiştim
Hayır yorgun değilim çok, teşekkür ederim diye mırıldanarak gülümsedi.

Ikimizin susmasıyla ortam ayrı bir sessizliğe bürünmüştü.  Ardından Azra sohbeti başlattı,
Nihayet ikimizden biri konuştu yoksa sabaha kadar susarak otururduk sanırım.

"Siz de buraya yeni taşınmışsınız sanırsam" diye soru yönelterek,
Ben, "Evet 2 ay oldu"
diyerek kısa yanıtlar veriyordum çünkü konuşacağım üslubu bile seçemiyordum nasıl biriydi ,Samimi, mesafeli , soğuk , sevecen ... hiçbir bilgim yoktu ne benim onun hakkında ne onun benim hakkımda.

Azra,

"Memnun kaldın mı buradan? Büyük şehir sonuçta Annemin söylediği kadarıyla Izmir'de ikamet ediyordunuz"diye soru yönelterek
Bende,

"Aslında zor olmadi değil, üstelik sessiz ortamı öyle yeğlerken, ama babamın işi ve benim okulum için biraz mecburiyete girdi bizimkisi ,
Ama alışabildim,  çevrem, arkadaşlarım benim daha çok alışmamı sağlıyorlar"

"Hmm bu iyi senin için" diyerek yanıtladı.

Ardından uykulu gözlerle muhabbet edemeyeceğimi fark edince

"Sen okula gidiyorsun uyu bence,  ben de uyuyacağım,  hâlâ uçak ve türbülansın etkisindeyim"

diye ekleyince ,

Kendi içimde bir "Ohh" çekip,
ona, aldığım hiç giymedigim henüz paketli halindeki pamuk pijamalarımı verip,koltuğa yastık ve yorgan bırakıp yatağıma geçtim kafamı yastığa gömdüm,uyuyup bir daha uyanmazcasına.

Sabah alarmın çalmasıyla uyanınca, abimin mutfakta olduğunu gördüm belli ki erken kalkmıştı,

"Günaydın Abilerin en özeli"

diyerek sarılıp öptüm.
"Sen yalnızca bir abin var" kaşlarını çatıp,ardından gamzelerine bir tebessüm yaydı.

-Hadi gel güzelim, okula ben bırakayım seni .

-Tamam abicim çok iyi olur.

Bahçede park edilen, Abimin arabasına doğru yol aldık.
Okulun kapısında durmuş olacağız ki kulağımdaki kulaklığı çekip eliyle okul kapısını işaret etti.

Görüşürüz prenses diyerek el sallayıp gitti.
Bahçeye girince gözlerim kızları ararken, Oğuz belirdi karşımda.

Oğuz;Mimarlık Fakültesinde 3.sınıftı ,okula başladıktan bir hafta sonra bana ilk gördüğünde hoşlandığını söylemişti. Uzun boyu , kumral dağınık sacları ve yeşil gözleriyle dikkatleri üzerine toplamayı başarıyordu tabii ben hariç, giyimi tarzı ve havalı oluşuyla okulumuzdaki en popüler isimdi, Son model Mercedes Benz üstü açık arabası ve kafasındaki her gün farkli bir tane taktığı gözlük kızların açık açık ondan hoşlandığını söylemelerine sebep oluyordu.

"Arya konuşabilir miyiz?" diye sorunca kafamla sorar gibi yaptım,

"Oğuz ben sana verdiğim ilk yanıtımdan sonra kararımı değiştirmedim, istemiyorum işte anla beni"
diyerek reddedince gözlerinin kızardığını farkettim.

"Arya sadece bir şans istiyorum, konuştuktan sonra onaylamazsan yine canın sağ olsun."

Bahçedeki son köşede yer alan bir banka oturduk .

"Arya sana anlattığım duygularım daha ötesinde bir şey öyle kuvvetli ki, sen reddetdikçe daha çok bağlanıyorum, tek bir neden söyle kabul etmemenin nedeni ne olabilir? bunu kendime sordukça ne kadar yorulduğumu fark ediyorum."

"Oğuz ben böyle modernliğinin,  popülerliğinin, tarzının etkisinde kalabilecek biri değilim,  anlamıyorsun galiba seni kırmak istemem fakat sormana gerek yok diye düşünüyorum çünkü kararım değişmeyecek."

"Peki Arya... Az önce arabasında bulunduğun kişi kimdi peki" , diyerek derin bir nefes aldı,
"hayatında başka biri var de mi bu yüzden beni böyle reddediyorsun"

Ay ÖtesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin