Ay Ötesi

Bölüm 6

"Hayır Oğuz! O,benim Abim"
Ve ben bu çağda, bugune kadar nasıl temiz, pak kalmaya  çalıştıysam aynı şekilde devam edeceğim, şimdi müsaadenle sınıfıma geçmek istiyorum"

Koşar adımlarla sınıfıma ilerlerken en üst bölümdeki sıralarda oturduklarını gördüm bizimkilerin. Amfi sınıf olduğu için yukarıdan aşağıya doğru bir sıralanış şekli vardı sıraların.

Ben de onlara doğru ilerlerken aralarında Yarın gideceğimiz geziyi planlıyorlardı, halâ karar aşamalarında olduklarını fark edince
Ben,
"Arkadaşlar amma abarttınız bir yeri seçin de gidelim ne olacak"diyerek fısıldayınca

Yeliz bana hak verir gibi başıyla onayladı.

En sonunda verilen karar şuydu;Şile Kumbaba plajında piknik yapmaktı akşam gün batımından hemen sonra yola koyulacaktık.
Herkes bu kararı rahatça verirken ben abimin ve babamın bu duruma karşı çıkacağından emin bir şekilde izin alma yöntemlerini düşünüyordum kafamda.

Dersler işlendikten sonra arkadaşlarla eve gelince ,
"Arya kessin geliyorsun değil mi?  itiraz yok "diyerek sormaya başladılar

Ben dalgın bir tavırla,

"Arkadaşlar Babam ve abimin bu durumu onaylacayağını sanmıyorum" der demez

"Biz konuşuruz onlarla, ısrarlarımıza karşı geleceklerini sanmam , bilakis Merve'nin ısrarlarına kulak asmaktansa tezden izin verirler merak etme"

diyerek dalga geçer gibi güldü Yeliz.

Eve yaklaşınca arabayı durduran Merve, inip izin alacağını söyledi.

"Hayır Merve önce benim konuşmam lazım,  onay vermezlerse son çare sensin biliyorsun"

diyerek gülüp el salladım .

Anahtarımı usulca çantamdan alıp kapıyı açmaya çalıştım ki kolumun çarpar çarpmaz hissettiğim ağrıyla başım dönmüştü,
Kafamı kaldırınca O sesini bile duymadigim, sadece kuzenim olduğunu öğrendiğim Arda belirdi karşımda.

"Pardon"

diyerek geri çekildim,
Şaşkına döner gibi bakakaldığını fark edince tek kaşımı kaldırıp soru sorar gibi baktım.

"Yanlışlıkla oldu kusura bakma"

diyerek mahçup gözlerle baktığını görünce,

"Tamam sorun değil"

diye fısıldayıp odama doğru gittim.

Yarınki günübirlik gezi için nasıl izin alabileceğimi düşünüyordum ve hazırlanmam lâzımdı.
Odama girip üstümü değiştirdikten sonra salona geçtim Annem , halam ve azra kahve içiyorlardı.  Daha akşam olmamış ve Arda neden hâlâ evdeydi acaba? Tüm adamlar dışarda sonuçta.

"Merhaba"
diyerek giriş yaptım salona , gülerek...

Merhaba kızım hoşgeldin diyerek karşılık verdi halam.
Azra yine tüm çekingenliğiyle oturmuştu bir köşede susup.

Annem ,
"Kızım sana da bir kahve getireyim mi ?"

diyip mutfağa doğru ilerledi.

Halam gülerek,

"Güzel kızım benim , ne kadar da uysal maşallah " diye fısıldarken azra tebessüm ederek baktı bana.

"Teşekkür ederim halacığım" dedim .

Akranım olan bir Azra'ydı ondan,sohbetten yana bir teşebbüs göremeden ben giriş yapmayı denedim.

"Azra sen ne yapıyorsun canım sıkıldın sanki?" diyerek sorunca

Azra,
"Yoo,  iyiyim canım sıkıntı yok yani" diyip karşılık verdi.

Okulumdan dolayı onunla pek vakit geçiremiyorduk onu gezdirmeyi düşünmüştüm aslnda, oldukça sakin birine benziyordu.

Biraz sonra babamın sesini duydum babamların eve geldiğini anladım o sıra.

"Merhaba Hanımlar, neler yapıyorsunuz bakalım"

"Hoş geldiniz Beyler" diyip gülerek karşılık verdi Annem.

Yemekler,sofra hazırlama, bulaşık kaldırma derken nihayet ki salonda oturup çay içerek soluklanmıştık.

Sıra yarın için izin almaya gelmişti.

Derin bir nefes alıp söze başladım
"Babacığım bir şey söyleyebilir miyim?"

Babam, gülerek

"Söyle kızım dinliyorum"

diyerek karşılık verdi.

"Baba arkadaşlar yarın günübirlik geziye çıkalım diyorlar akşamüstü geliriz izin verir misin?"

Babamın düşünerek, karar vermede güçlük çektiğini farkettim.

Abim babamdan önce söze girdi;

"Arkadaşların kimler?
Hem akşama kadar geç olur?
Neresi gideceğiniz yer ?
Bak uzaksa ben izin vermem..."

diyerek,
beni soru yağmuruna tutarken

Babam söze girdi,

"Oğlum ben burdayken,karar vermek sana düşmez, kardeşinin gidip gitmeyecegine ben karar veririm"

Baba amaa...
diyince babam, oldukça gür sesiyle uyarır gibi sözünü kesti abimin,

"Cenk"

Abim susma hakkını kullanmış olmalı ki sırtını koltuğa yaslayıp sıkıntılı bir şekilde derin nefes aldı.

"Nereye gideceksiniz kızım?"

"Şile Kumbaba Plajında piknik yapacağız baba,
Kızlarla ve Kaan ve Kaan'ın kız kardeşi Aksu'da gelmeyi düşünüyor bir de yanılmıyorsam Seçil'in Kardeşi Can da geliyor .

Aksu, Mühendislik Fakültesinde, Jeoloji Mühendisliği bölümü 1.sınıftaydı Kaan'ın ikiziydi ama fiziksel olarak bir benzerlikleri yoktu.

Can da, Eğitim Fakültesinde Sınıf Öğretmenliği bölümü 2.sınıftı.
Seçil mezun olduktan iki yıl sonra başlamıştı üniversiteye,  Can ise 17 yaşında başlamıştı, belli ki okula erken başlamıştı.

Babam duyduğu isimlerin bir sorun yaratmayacağını  fark ettirircesine

Bana bana döndü,

"Kızım misafirlerimiz var ayıp olmaz mı sence?"

Ben,
"Baba ben de öyle düşündüm zaten ama arkadaşlar çok ısrar ettiler ve hatta küstüler bana "bizimle hiçbir etkinlige katılmıyorsun" diye

Halam hemen söze girdi,

"Semih Abi, lütfen böyle düşünme asla ayıp olmaz bize, izin ver de gitsin benim güzel kızım hem bu gençlik dönemleri hayatlarının en zevkli dönemleridir;zaten biz de yarın Haldun'un bir arkadaşına yemeğe davetliydik"
diyerek gülümsedi.

Ahh Canım halam, bunca yıldır görmediğim halam,
nasıl da iznimi aldırttı.

Arda'nın sürekli bana fark ettirircesine bakması gözümden kaçıyor değildi. Farkediyordum ve anlam veremiyordum.

İznimi de kaptıktan sonra izin isteyip odama geçtim, yarın için hazırlanmaya...
Giyeceklerimi belirledim, çantamı hazırladım ve ne olur ne olmaz diye bir üst daha aldım orada kirlenebilir diye malum arkadaşların sürekli olarak bana yaptığı su şakası kaçınılmaz bir şeydi ve bir o kadar sinir bozucu...

Arkadaşlarıma mesaj atıp geleceğimi iletip, yatağıma geçtim.