Keluar

1.4

Eva hazırladığı kahveyi önüme koyduğunda teşekkür edip oturmasını bekledim. Çok geçmeden kendi kahvesini de masanın üzerine bırakıp, yanıma oturdu.

"Ne yapacağımı bilmiyorum."
Bakışlarım siyah ojeli tırnaklarımı buldu, bir süre yalnızca tırnaklarımı izledim.

Eva bir süre anlattıklarımı kafasında tartmış olmalıydı, sonunda sessizliğini bozduğunda bakışlarım siyah ojeli tırnaklarımdan ayrıldı.
"Yapmamız gerekenler belli, Bayan Cruise ile bir süre iletişime geçme. O süre içerisinde koruyucu ailene ulaşmaya çalışalım. Lexi denen bu kızla da aranı iyi tutmaya çalış. Belki ailene ulaşmamıza bile gerek kalmadan sana her şeyi anlatır."

Kahve gözleri yüzümde gezinip tepkilerimi ölçtü, başımı onaylar anlamda salladım. Kolay görünüyordu önemli olan uygulayabilmekti.

"Peki ya söylemezse?"

Gözlerini devirdi.
"Aslında kafana bile takmamalısın bence. Hayatın ne kadar değişebilir ki? Sadece fotoğrafını buldu diye sana zarar veremez. Yanında ben varım."

"Bilmiyorum, tehlikeli biri olabilir."

Eva gülümseyen gözlerle bana baktı.
"Yanında ben varım, problem yok. Eminim ki her şey yoluna girecek."

"Umarım, öyle olur."

Eli yanağıma tutundu, gülümseyen gözlerle beni incelemeye devam ederken biliyordum ki bu dokunuştan sonrası karanlıktı. Gözleri dudaklarımda turlamaya başladığında ikimizin de karanlığa çekileceğini biliyordum. Eva ile yeniden yakınlaşamazdık, onun iyi niyetini bu şekilde suistimal edemezdim. Geçen seferki gibi yalnızca şehvet dolu anılar oluşturup, benden sevgi beklemesini izleyemezdim. Onunla duygusal bir ilişki yaşayamazdım çünkü hâlâ Eva'nın hayatımdaki yerini bilmiyordum.

Çekindiğimi anlamış gibi geriye çekildi ama eli hâlâ yüzümdeydi.
"Sorun yok Bella, senden beni sevmeni istemiyorum. Yalnızca ikimizin de istediği o kısmı yaşamak istiyorum. Hiçbir şey beklemeyeceğim ve bu konu üzerinden seni darlamayacağım."

"İsteyeceksin Eva."

"Hayır."

*Cinsellik içeriyor, rahatsız olabilecekler bu kısımdan itibaren devam etmesin.*

Yeniden yüzüme doğru yaklaştığında kendimi geri çekemedim. İlk adımı atıp dudaklarıma uzandı, üzerimde baskı kurmak ister gibi beni öpmeye başladığında ne karşılık verebilmiştim ne de geri çekilmiştim. Elleri vücudumda gezinmeye başladığında derin bir nefes alma ihtiyacı hissettim. Nasıl olmaması gereken şeyler bu kadar iyi hissettiriyordu? Üzerimde baskı kurup, diliyle ağzımın içimi turlamaya başladığında kısık bir sesle inledim. İkimiz de nefes nefese kalana kadar, baskısı devam etmişti. Aralık dudaklarımdan nefes alırken, birbirimizi inceliyorduk. Hâlâ ne yaptığımızı kavramaya çalışıyordum. Bu hoşuma gidiyordu ama onu sevmiyordum. Bu bizi tam olarak ne yapardı?

"Seni istiyorum Bella, öyle çok istiyorum ki."
Eli gömleğimin altına girdi ve sütyenimin üzerinden göğüslerimi avuçladı.
"Senin de istediğini biliyorum."

Nefes nefese güzel yüzüne bakarken aynı şeyleri düşünüyordum. Onu istiyordum ama onun istediği şekilde değil.

Eli avuçladığı göğüslerimden ayrıldı ve üzerimdeki gömleğin düğmelerini çözmeye başladı. Teker teker düğmeleri çözerken yardımcı olup, gömleği tamamen sıyırdım. Yalnızca sütyen ve okul eteğiyle yanında oturuyorken Eva'nın benim için ıslandığı gerçeğini bilmek garip hissettiriyordu. Kısık bir inilti eşliğinde, sütyenimin kopçasına uzandığında onu geri çevirmedim. Aksine, daha rahat ulaşması için iyice yaklaştım. Kopçayı ustalıkla açtı ve sütyen omuzlarımdan aşağıya yavaşça indi. Göğüslerim gözlerinin radarındaydı ve Eva hâlinden memnun bir şekilde beni izliyordu. Omuzlarımdan aşağıya düşen sütyeni çıkarıp bir kenara fırlattım. Eva ise beni göğsümden ittirip, geriye doğru uzanmam için hamlede bulunmuştu. Uzandığımda, üzerimde beni izliyordu.

"Tadını özledim."

Dudakları göğsümü buldu, küçük öpücükler kondurarak bana işkence etmeye başladı. Dudaklarının ıslak baskısı ve öpücük sesleriyle birlikte çoktan ıslanmış olduğum gerçeği yüzüme çarptı. Kadınlığım açlıkla sızlarken, uzun parmaklarının içimde olmasını istediğimi biliyordum. Buna ihtiyacım vardı.

Sürdürdüğü işkenceye dili de eklendiğinde zevkle sarsıldım.

"Ah!"

Emerken çıkardığı sesler, kasıklarıma binlerce zevk sinyali gönderiyordu. Çoktan sırılsıklam olmuş kadınlığıma dokunması için yalvarabilirdim.

Sıcak.

Gerçekten çok sıcaktı.

Göğsüme yaptığı tatlı eziyeti sona erdirdi. Gözleri gözlerime sabitlenmiş hâlde doğruldu ve kucağımda ağır hareketlerle sürtünmeye başladı

"Islak cennetinde dolaşmak, sen zevkle inlerken güzel yüzünü izlemek istiyorum Bella. Sana aşığım."

Cevap veremedim.

Zaten cevap vermemi beklemiyordu.

Bedenini üzerimden çekti ve rahat olduğu bir pozisyon aldı. Nefes nefese hareketlerini izlerken eteğime doğru eğildiğini fark etmiştim. Aynı anda eteğimi kaldırıp, giydiğim iç çamaşırının üzerinden kadınlığıma dokundu. Sıcak ve fazlasıyla ıslak kadınlığım, onun soğuk elinin baskısını hissettiğinde açlıkla aralanmıştı.

Anlık bir cesaret dalgası tüm vücüdumü ve duyularımı ele geçirdiğinde, arsız cümleler aralık dudaklarımdan dışarıya dökülmüştü.

"Parmaklarını içimde istiyorum, Eva. Bana istediğimi verecek misin?"

Eva şaşkınlıkla bana bakarken bacaklarımı aralayıp, bana dokunması için izin verdim. Yaptığımızın yanlış olması ikimizin de umurunda değildi. Cinsel açlığımızın bizi tüketmesine izin vermekle meşguldük, bu açlık ikimizden birinin sonu olsa bile.