Yazardan:Herkes yoğun bakımın yanındaki bekleme salonunda oturmuş, Kumrunun uyanmasını bekliyorlardı.
Kumru ise hayat mücadelesine devam ediyordu, kararını vermişti o.Artık yaşamaktan korkmadan devam edecekti, eskisi gibi güçlü olacaktı o.
Bu yüzden artık uyanması gerekiyordu.Herkes düşüncelere dalmışken, hemşireler koşuşturmaya başlamıştı Kumrunun odasında.
Bir sorun olduğu apaçık ortadaydı.
Bütün gözler Kumrunun odasındaydı, ona bakan doktorun yüzünden gerginliği belli oluyordu.Ezginin gözleri ağlamaktan kızarmıştı, sevgilisine destek almak için sarılmış bir şekilde merakla bekliyordu Kumruyu.
İçinden durmadan dua ediyordu.
Emre kendini tutuyordu ağlamamak için, sevgilisi onu güçsüz göremezdi. Ozaman kim ona destek çıkabilirdiki?Mert ise endişeliydi, kötü birşey mi oldu diye geçirdi içinden. Bütün gece uyumamıştı.
Onlar tekrar düşüncelere kapılırken, Kumrunun kalbi tekrar atmaya başlamıştı.
Doktor onlara doğru adım atarken herkes merakla doktorun ağızından düşecek cümleleri bekliyordu.
Bu cümleler ya bir sonu getirecekti yada yeni bir başlangıcı.'Hasta yakınları sizmisiniz' diyerek başladı doktor bey.
Kafalarına sallamakla yetindiler sadece.
'Kumru hanım, bütün çabalarımızla beraber hayata tutunmaya tekrar başladı. Geçmiş olsun'
Cümleler doktorun ağzından dökülürken herkes pür dikkat onu dinlemişti ve sonunda söylediği kelimelerle, hüzün yerine mutluluk gözyaşları akmıştı o hastahane koridorunda.'Ne zaman göreceğiz onu' dedi Emre kendini en hızlı toparlayan oydu aralarında.
'Bir kaç saate normal odaya alınır o zaman görebilirsiniz, artık burada beklemenize gerek yok.
İki gün boyuncada müşahede altında tutmamız gerek, ondan sonra çıkabilir' dedi doktor ardından 'Çıktıktan sonra ağır yaralandığı için, iyi bir şekilde bakılması lazım' diyerek ekledi. Herkes onaylayıcı bakışlar attıktan sonra doktor oradan uzaklaşmıştı.Herkesin içi azda olsa huzur dolmuştu. Ezgi artık arkadaşına daha yakın olmak istiyordu. Onu artık acılarından kurtarmak istiyordu Ezgi, belki bu zamana kadar sadece o ona yardım etmişti ama artık bu değişecekti.
Herkes sabırla beklerken artık zamanı gelmişti, Kumru normal odaya alınıyordu.
Hastahane'de harektlenme olmuştu bu arada.
Kumru'nun patronu ve iş arkadaşları gelmişti onu görmek için.Panikle Ezgi'nin yanına geldi Azra.
Bir kaç kez görmüştü Azrayı arkadaşının yanında Ezgi.
'O iyimi, daha bu sabah haberini aldık. Anlamıyorum nasıl bu kadar geç haber verdiniz' diyede kızıyordu kırgın bir şekilde.Her ne kadar az görüşmüş olsalarda Kumru onun işteki en yakın olduğu kişiydi.
Özge'yi de tanıyordu, bu yüzden bile yakındı Kumru ona.
İçlerinde en endişeli ve korkmuş olanı Kerem'di.Kerem sevgisini söyleyemesede seviyordu içeride yatan kadını.
Onu her defasında acı çekerken görüyordu, oda acı çekiyordu sevdiği kadının acısını hafifletemiyordu hiçbir şekilde.
Daha ona aşkını itiraf bile edememişti, daha doğrusu kendine bile itiraf etmekte zorlanıyordu halen.'Ne zamandan belli burada, nasıl onu yalnız bıraktınız' öfkeyle tısladı Kerem. Kimseden cevap gelmemesi dahada sinirlendiriyordu.
Onun endişeli hali Mert'in dikkatini çekmişti.
Arkadaşını hiç böyle görmemişti.
Kerem ise Mert'in buradaki varlığını bile bilmiyordu, gözü sadece sevdiği kadının odasındaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın İki Tarafı
RomanceBizimkisi bir Aşk hikayesi değildi Aşktı bizimkisi gerisi hikayeydi.. Kumru ve Kerem Bu kitap bir aşk hikayesini anlatıyor arkadaşlar. Sade ve sevgi dolu bir aşkın hikayesine hoşgeldiniz❣️ Küçük bir not: Öyle mecaralı, birbirine sürekli zarar veren...