9.Bölüm "Mucizemsin"

12 4 0
                                    


Yazardan:

Ece sabah erken uyanmış okul için hazırlanıyordu.
Abisinin salonda uyuduğunu düşündüğü işin sessizce mutfağa gitmişti.
Birşeyler atıştırıp tekrar odasına doğru ilerlerken kanepenin boş olduğunu gördüğünde aklından geçenlerle gülümsemişti.

Hızla abisinin odasına gidip yavaşça kapıyı açtığında gördüğü manzarayla dudakları yukarı doğru kıvrılmıştı.
Abisi Kumruyu kollarının içine almış sıkıca sarılıyordu.
Ece bu anı kaçırmamak için hemen fotoğraf çekmek için telefonunu çıkartmış kamerayı açmıştı.
Fotoğrafı çektiği sırada flaş patlamıştı.

Ece'nin flaşın patladığından haberi olmadığı gibi birde bir kaç fotoğraf daha çekmişti.
Bu sıradada Kerem gözüne doğru patlayan flaşlar sayesinde uyanmıştı.
Daha yeni yeni kendine gelirken Ecenin ne yaptığının farkına varması biraz uzun sürmüştü.

'Ece' diye bağırmıştı Kerem olayın farkına vardığında. Tabi bağırırken Kumruyu unutmuştu.
'Noluyor Kerem' diye mırıldanmıştı Kumru gözlerini yavaş yavaş açarken.
Ece sanki zincirleme kaza yapmış gibi hissesiyordu önce abisi şimdi Kumru uyanmıştı.

'Biri odamıza sızmış güzelim, özür dilerim' diye Kumruya dönmüştü Kerem.
'Boşver Kerem , uykum var ' diye mırıldandı Kumru, Kerem onun bu haline gülüp bir buse kondurmuştu dudaklarına.
Ecede bu durumdan istifade ederek koşar adımlarla eşyalarını alıp okulun yolunu tutmuştu bile.

Kumru tekrar gözlerini kapatmıştı ama uykusu kaçmıştı artık.
'Kerem uyudunmuu'
'Kereemmm' diye sarstı Kumru yine Keremi ama birtürlü uyanmıyordu.
'Kerem uyansanaa'
'Bir şartla kalkarım güzelim' diye sonunda yanıtladı Kerem.

'Of Kerem ya, söyle bakalım ne istiyorsun'
'Beni öpebilirsin mesela güzelim'
Diye muzipçe gülümsedi Kerem.
Kumru nasıl kırabilirdiki bu kadar güzel bakan adamı.
Yavaşca dudaklarını dudaklarına değidirip bir buse kondurmuştu, tam çekilecekken bu sefer tutkuyla öpmeye başlamıştı Kerem.

Kumru onu o yalnızlıktan kurtarmış aynı bir kasımpatı çiçeği gibi kurtarmıştı.
Herşeyiyle mükemmeldi kadın onun gözünde.

Eğer şimdi son vermezse kendini durduramayacaktı. Kendini geri çekip bir buse kondurdu Kumrunun omzuna.
'Gel kahvaltı yapalım, sevgilim' demişti ardından.
Kumru tamam diyip ayağa kalkmaya çalışmıştı ki  'Napıyorsun' diye kızdı Kerem.

'Kerem yürümeyi unutucam sayende' diye sitemle söylendi Kumru.
'Güzelim, sende biliyorsun nedenini'
'Yaralı olmasaydın taşımazdın beni yani kucağında'
Kerem onun bu haline sesli gülüp, gözlerine bakarak
'Ben seni herhalinde taşırım güzelim' diyip bir buse kondurmuştu dudaklarına.
Ardından kucağına almış inmişlerdi aşağıya.

Mutfağa geldiklerinde ise bir sandalyenin üzerine bırakmıştı Kumruyu.
'Bugünki kahvaltıda ne istersiniz hanımefendi?'
'Krep yapsana Kerem' diye sevinçle yanıtlamıştı Kumru.
'Neden her kahvaltıda kendimi bir yarışa hazırlanıyormuş gibi hissediyorum' diye yakındı Kerem.
'Ben krep nasıl yapılır bilmiyorum ki' diye devam etti.

Şimdi gülme sırası Kumrudaydı, karşısında koca adam değilde küçük bir çocuk vardı sanki.
'Tamam bende yardım edeceğim' diye yanıtladı Kumru.
'Olmaz öyşe birşey sen bana nasıl yapacağımı söyle ben hallederim'
'İyi tamam malzemeleri hazırla ilk olarak aşkım'
'Ne koyuyoruz ki?'
'Süt, un, yumurta'
'Ee kolaymış, sadece bunlarlamı yapılıyor'
'Evet ' diye yanıtlayıp ayağa kalkmıştı Kumru.
Oturmak hiç ona göre birşey değildi.

Aşkın İki TarafıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin