~14~ Acı dolu feryatlar

1.7K 76 10
                                    

Bölüm ithafı; @kamilbebe'ye gelsin! Bu hikayeme de hosgeldin kuzum, keyifle oku!
Hepinize keyifli okumalar dilerim ;)
Başımın ağrısı, boğazımda ki yumru ve korkuyla titreyen bedenim durumumun vahim olduğunun göstergesiydi. Yatakta büzülmüş ufak bedenim tekrar sarsıldı hıçkırıklarımdan...
Açlıktan guruldayan midemi dahi umursamıyordum. Sadece buradan kaçmaktı derdim.
Kapı yavaşca açılıp aynı yavaşlıkla geri kapandığında gözlerimi sımsıkı yumdum.
"Kalk ve şunları ye!" Kükremesiyle titreyen bedenim mümkünmüş gibi daha da büzüldü yatakta. Çarşaf üstümden alınırken kollarımla bedenimi daha sıkı sardım. Siyah gözleri öfkesinden dolayı koyu bir tona bürünmüşken tükürükler saçarak bağırdı.
"İkiletme beni de ye şu zıkkımı!"
Gösterdiği yere baktığımda ahşap masanın üzerine koyduğu yemek tepsisini farkettim. Kolumdan sürükleyerek beni masanın önüne getirdi.
"Bunları bitir ki gece enerjin yerinde olsun." Alayla söylediği şeylerden sonra odadan çıktı ve kapıyı kilitledi. Gözlerimden akan yaşlarla yere çökerken cümlesi beynimde yankı yaparak tekrar süratıma okkalı bir tokatmışcasına çarpıyordu.
Gece enerjin yerinde olsun...
Gece enerjin yerinde olsun...
Gece enerj-
Çığlık atarak saçlarımı çektiğimde içimde kopan fırtınaları, sessiz çığlıklarımı özgürlüğe sunmuştum. Bana dokunacaktı! O gün yapamadığını bu gece yapacaktı! Kanatlarım titreyerek koparken göz yaşlarım yağmuru dağıtıyordu...
-
Uyandığımda yataktaydım. Baş ucumda dev gibi dikilen Furkan'ın kabus olmasını diliyordum fakat bariton sesi bu tezimi ters tepti.
"Soyun!"
~Emre'nin ağzından~
Aramadığım yer kalmamıştı. Hiçbir yerde yoktu. Arabamı sağa çekip elimi direksiyona geçirdim. Tam kalbimde... işte tam orada bir sızı vardı. Benim canım, kanım, Kelebek'im korkuyordu biliyordum. Ve ben hiçbir şey yapamıyordum.
Çalan telefonumu elime alıp kimin aradığına bakmadan kulağıma koydum.
"Ne var?"
"Ne kadar da kabasın öyle. Kelebek seni nazik biri olarak bilirdi oysa ki." Furkan'ın sesini duymamla yerimde dikleşip bağırdım.
"Orospu çocuğu! Seni elime geçirdiğim ilk anda öldüreceğim! Nerdesin lan? Sikik gibi kaçmasana lan! Eğer O'na zarar verirsen senin ca-" Arkadan duyduğum çığlık sesiyle devam edememişken o çığlığın Kelebek'e ait olması kanımı dondurmuştu.
"Kelebek!" diye bağırdım.
"Emre! Yalvarırım kurtar beni!" İkinci bir çığlık kulaklarımda yankılanırken Furkan'ın pis kahkahasını işittim.
"Seni öldüreceğim lan! Dokunma O'na!" Ağlıyordum. Annemim ölümden sonra ilk defa hıçkırmaya yüz tutmuş bir şekilde ağlıyordum.
"Bırak beni! Bırak!" Kelebek'in acı dolu feryatlarını tekrar duyduğumda direksiyona bir kez daha vurdum. Bir kez daha... ve bir kez daha. Telefonu hızla kapatıp beni aradığı gizli numaranın sinyalini bulmaya uğraştım. Dayan... Dayan meleğim.
~Kelebek'in ağzından~
Duvarın köşesine iç çamaşırlarımla sinmiş hıçkırarak ağlarken üstüme sırıtırak geliyordu.
"Hadi bebeğim... çok eğlenceli olacak." Tam önümde durup belimi kavradığında tekrar çırpındım ve tekmemi bacaklarına geçirmeye devam ettim.
"Dokunma bana! Bırak!"
Elleri kalçama dokunduğunda çaresizce O'nu itmeye devam ettim. Beklemediğim bir anda beni yatağa atıp üzerime çıktığında korkudan öleceğimi düşündüm.
"Sıkılmaya başlıyorum artık!" diye bağırıp dizlerinin üzerinde doğruldu ve yanağıma bir tokat attı. Başım yana savrulurken yırtılan sutyenim üstümden çekilmişti bile...
"Yalvarırım bırak... dokunma bana yalvarırım." Aç bir kurt gibi iki eliyle de göğüslerimi avuçladığında çığlık attım. Kirleniyordum... Ben ölecektim.
Üzerime abanıp önünde ki şişliğini bana bastırdı, öğürdüm. Beni kaile almadan göğüs uçlarımı salyalı ağzına aldı. Çığlıklarım, yakarışlarım amansız bir şekilde devam ederken son bir hamleyle dizimi kırıp kasıklarına tekme attım. Üzerimden yana düşüp acıyla inlerken hızla yataktan kalktım. Kollarımla çıplak göğüslerimi örterken gözlerimde ki yaşlar görüşümü bulanıklaştırıyordu. Odada kaçacak yer ararken Furkan doğrulmak için hareketleniyordu. Kapıya koşup yumrukladım ve açmaya çalıştım ama nafile, kilitliydi.
"Kurtarın beni! Yardım edin!" Saçımdan tutulup tekrar yatağa savrulmamla kendimi Furkan'ın altında bulmam bir oldu. Yüzüme tekrar bir tokat indirdiğinde ağzımda kan tadını hissettim.
"Bunun acısını çıkartacağım senden!" deyip ellerini boxerına götürdüğünde avuçlarımla çarşafı sımsıkı tutup bağırdım.
"Emre!" Eğer şimdi bana dokunup, sahip olursa kendimi öldürürdüm. Yaşayamazdım utançtan. Yaşayamazdım kirli bedenimle. Bakamazdım kimsenin suratına.
Bilincim yavaşca kapanırken son olarak duyduğum sesin sahibini çok iyi tanıyordum.
"Azrailin geldi!"
*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*
Oldukça iğrenç sahneler yaşadı bizim Kelebek'imiz. Yanlışlarım varsa affola canlarım. Teşekkür eder ve sevgilerimi iletirim sizlere :)

Yaralı KelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin