~20~ Eğlenceli anlar~ Part I

3.2K 74 4
                                    

Multi de Neşe ve Murat'a uygun bir fotoğrafımız vardır :)
Keyifli okumalar dilerim ;)

~Emre'nin ağzından~

Ses. Ses geliyordu. Rüyada mıydım yoksa gerçekten bir melodi sesi mi duyuyordum? Gözlerimi zorlukla açtığımda telefonuma bir adet mesaj geldiğini farkettim. Esneyerek telefonu alıp mesajı açtım.

*Günaydın. Siz erkekleri uyandırmak biz kızlara düştü. Restorandayız. - Kelebek.

Keyifle gerindikten sonra horuldayarak uyuyan Murat'a bakıp  yüzümü buruşturdum.

*Günaydın, sevgilim. Geleceğim gelmesine de Murat'ı uyandıramam. Uykusu ağırdır.

Mesajı gönderdikten sonra ayağa kalkıp banyoya ilerledim. Suyu ayarladıktan sonra eşofmanımı çıkardım ve gelen mesaj sesiyle telefonumu elime aldım.

*Neşe uyandırır O'nu ;). Sen gel yanıma. - Kelebek.

Hadi ama sevgilim... beni tahrik etmeye mi çalışıyorsun?

*Hmm... Özlenmişim oralarda sanırım, he ;).

Mesajı gönderdikten sonra boxerımı çıkardım ve dolan küvete girdim. Soğuk su sabah ereksiyonumu sakinleştirirken bedenim de eş zamanlı olarak gevşiyordu. Mesaj sesiyle telefonumu tezgaha uzanarak aldım ve mesajı açtım.

*Bilemeyeceğim artık. -Kelebek.

Sırıttım.

*Seninle özel bir oda tutup özlenip özlenmediğime bakalım istersen, yavrum?

Mesajı gönderdikten sonra telefonumu tutup gözlerimi kapattım. Mesaj sesiyle gözlerimi açtım.

*Edepsiz!- Kelebek.

*Hadi ama yavrum... Parmaklarımın seni rahatlattığını düşünüyordum.

Piç bir şekilde sırıtıp mesajı yolladım ve anında gelen mesajı açtım.

*Emre! Seni patavatsız herif! Neşe okuyordu mesajları! Of rezil oldum Allah'ım!- Kelebek.

Koca bir kahkaha atıp O'nu daha fazla utandırmamak için sadece öpücük yolladım ve telefonu tezgaha koyup hızla durulandım ve banyodan çıktım. Odaya girip Muratı dürttüm.

"Kalk lan," dediğimde ses vermedi. Homurdanarak dolaba ilerledim ve belimde ki havluyu çıkarıp kafasına fırlattım. Uyanmayacağını bildiğimden rahatça çıplaklığımı aynaya sundum. Göğüslerimde Kelebek'in tırnak izleri o kadar ateşli geliyordu ki gözlerime adeta erkekliğimi kamçılamıştı.

Kendime gelip boxerımı giydim. Siyah dar kotumu giyip üzerine koyu yeşil kazağımı geçirdim. Rastgele siyah deri ceketimi giyip deri botlarımı da ayağıma geçirdikten sonra nemli saçlarımı ellerimle dağıttım ve hala uyuyan Murat'ın bacağına tekme attım.

"Gidiyorum ben. Restorandayız. Çabuk uyan ve gel." dediğimde belli belirsiz kafasını salladı. Hala uykusuna devam edeceğini bilsemde bir şey demeyip odadan çıktım.

Restorana indiğimde bizimkilerin masasına ilerledim. Gözlerim kahkaha atan Kelebek'in üzerinde takılı kalırken nefesimin tıkandığını hissettim. O'nu her gördüğümde olduğu gibi...

Giydiği yeşil boğazlı kazağını görüyordum ve bu bile uyumlu olduğumuzu hatırlattı bana. Saçları her zamanki gibi sağ tarafını örtüyordu. Yeşilleri mutlulukla parlarken bembeyaz dişleri ışık tutmuştu gülüşüne.

"Günaydın millet!" Masaya geldiğimde tüm gözler bana döndü. Hepsi bana tek tek cevap verirken ben Kelebek'ime ilerledim. Ellerimi oturduğu sandalyenin yanlarına koyup yüzüne eğildim ve ilk önce alnına ufak bir öpücük kondurdum. Ardından dudaklarımı dudaklarına bastırıp ıslak, ateşli bir öpücük koydum.

Yaralı KelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin