varsa sekliniz Amerikaya bekleriz

YOHAMINA!

ÖNEMLİ!

arkadaşlar bazı gerizekalı kezolar demişki, öpüşme var sürekli kız orospu yada sen ölesin demiş, öncelikle onu diyen orospu çocukları kezoların amınakoyim.

burda olgun mizahlı bi hikaye yazmaya çalışıyorum sizin çocukca fikirlerinizle uğraşamam şimdi o küçücük çocuk fikirlerinizi alın ve siktir olun.

bak yine atarlandım.

Olgun okuyucularımın beğendiğini biliyorum ve böyle devam etcem.

ithaf,

luheeeennn--> senide unutmadım^^

olgun okuyucularım kalp ben djdndjfj neyse hikayeye dönelim.

---------------

gözlerimiz buluşmuştu onun gözleri resmen damar şov yapıyodu.

kıpkırmızı gözlere baktım, yerim o gözleri djdj

hemen kolumu boynunda halka yaptım ama yapmaya kalmadan beni kavradı, nefret ediyorum böyle olmasından, kıyamamaktan nefret ediyorum.

ama ağlamasına dayanamadım sanki içimdeki herşey kırıldı döküldü o an.

hem bir erkek ağlıyorsa kalbi var demektir. kalbi, yüreği olan biri böyle bir şey yapmaz, bir kızı üzmez.

*bazılarının sadece kan pompalayan kalpleri vardır onların yüreği yoktur.*

bu neydi şimdi?

şşş

aloo

tak---

"İyi misin?" Tomasın merakla bakan gözlerine baktım, böylece bakıştık djjdjrj

"iyiyim" dedim.

"şştt" arkama döndüm bu Rose ve yanındada 2 dişi köpek.

"ne var?" dedim. sadece pis bir sırıtış attı gitti. arkasından koşmayı denedim ama yolun yarısında yere düştüm, yaramın acısı kadar seksi misiniz??

Tomas kolumdan tuttu, Rose'un arkasından küfürler yağdırarak bağırdım.

--------------
oyy sonunda beden dersi. Pek birşey yapamam ama en azından başımda mal mal bağıran benimde açıklama yapıcağım bi hoca yok.

soyunma odasından çıkıp kolidora doğru -merdivenlerden- ilerledim.

"Derin!" kafamı yerden ayırıp Rose'a baktım. "ne var?" dedim.

birden bana doğru koştu ve saçıma daldı ahada işin bitti kızım ani bi hareketle dalmaya çalıştım ama yaram buna izin vermedi. Saçımı savurmasıyla yere düştüm.

çok sinirliydim ve bişey yapamamak daha çok sinirlendiriyo, ağlamaya başladım. Ayağa kalktım ve tüm gücümle Rose'a daldım, dalmaya kalmadan Rose yarama bastırdığı ab yere yığıldım, bayılmadım ama felaket canım yanıyodu.

"orospu çocuğu!! kaşaar!! kevaşee!! siyka!!!"

Rose birden yere yığıldı. arkasından Tomas çıktı.

"Bu kıza bidaha dokunursan seni öldürürüm!" dedi.

ne yani şuan masum durumuna mı düştüm?

garip.. ama o Rose, sikicem onu.

Tomas beni yerden kaldırdı ve elini belime sardı.

"iyi misin?" dedi.

sesim ağlamaklı çıktı, "h-hayır, y-yaram. ö-ölüyorum galiba." diyebildim.

"hadi ama ingilizce.."

"iyiyim sadece y-yarama ba-bastırdı." diye zorla konuştum.

biraz yürüdük ve hemen yere düştüm. ağlamaya başladım ben ne zaman bu duruma gelcek kadar kötü oldum?

Tomas beni ayağa kaldırdı ve anında kucağına alıp üzerinde revir yazan yere götürdü, böyle bi yer mi varmış?

içerdeki hemşire mi doktor mu ayırt edemediğim kadın beni sedyeye yatırmalarını söyleyip yarama baktı.

"yaranın durumu pek kötü değil ama istersen hastaneye gidebilirsin." dedi.

"hayır, istemiyorum." dedim.

"Tomas sen bu kızın başında dur, başına bişey gelmesin şuan gerçekten savunmasız." dedi kadın.

neyy?!?!? diyip yerimden fırlamak istedim ama sadece öyle bakabildim.

------------
~~~TOMASIN AĞZINDAN~~~

yarım saattir uyuyan melek görünümlü kıza bakıyorum. hemşire ona dinlen dedi ama uyuya kaldı. ne kadarda masum.

"uyudum mu ben?" Derinin sesiyle kendime geldim.

"uyudun hemde bir bebek gibi.." dedim.

yattığı yerde doğruldu. " turp gibiyim beaa."

ne dedi şimdi o?

bakışlarımdan anlicakki "artık iyiyim." dedi.

birlikte revirden ayrıldık ve bedenciye söyleyip dışarı çıktık.

Emily hemen yanımıza koştu, "İkinizi rehberlik servisine çağırıyolar." dedi. Emilye teşekkür edip Derinle birlikte merdivenlere yöneldik.

DERİNİN AĞZINDAN

sonunda geldik, kapıyı çalıp içeri girdik. Rehberlikçi bizi görünce sevindi. mala bak.

"oturun çocuklar." dedi.

kapıya yönelip nöbetciye bişeyler söyledi.

yaklaşık 5 dakika sonra kapı çaldı ve içeri ağlamaktan kıpkırmızı olmuş Rose girdi.

beni görünce hemen kükredi be üzerime atlamaya çalıştı, Tomas hemen ayağa kalkıp Rose'u itti.

"şşş sakin!" dedi hoca.

"Rose hemen şuraya otur." dedi.

"evet şimdi sizin derdiniz ne?"

herkes bi taraftan bişeyler söylesi ve hoca bizi susturdu.

"Tomas önce sen başla."

"bay Glopife, bu Rose gelmiş yaralı kıza saldırıyo. Görünce bende hemen Rose'u ittim."

"mantıklı." dedi glopife.

"Rose sen konuş."

*yha önce bn knşcm.s.s*

"şimdi ben kolidordan geçiyodum, Derin bana birşeyler söyledi bende anlamadım, anlamadım dedim. Anlayamazsın zaten şeklinde konuştu bende üzerine gittim."

"YOHAMINA OROSPU! düzgün anlatsana!" dedim.

"hocam yalan!" dedim.

"anlat bakalım Çankayalı."

"hocam ben kolidordan geçiyodum Rose'la birlikte sonra birden Rose benim saçıma daldı bende yere düştüm ve karşılık veremedim çünkü dikişlerim canımı yakıyordu, güçlükle ayağa kalktım ve Rose'a karşılık vermeye çalıştım ama yarama bastırdı bende şok, vefad, iptal."

kapı çaldı ve bir öğrenci kapıdan hocayla konuştu. "hocam güvenlik kamerası kayıtları geldi." dedi.

"harika, getir bakalım."

laptopa cd'yi takıp çalıştırdı, Rose dudaklarını kemiriyodu.

".. e Rose burda herşey açık açık belli." dedi.

"aileni yarın okula getiriyosun" bir kağıt yazdı ve ona uzattı,"bunu ailene veriyosun." dedi.

"tamam!" dedi ve bize iğrenç bir bakış atarak gitti.

Tomasa baktım ve gülümsedim o da aynı tepkiyi verdi.

"eee?" hocanın sesi herşeyi bok etti.

"öpüşmicek misiniz? genelde öğrenciler öle yapıyo."

YOHAMINA!