3.Bölüm ~Küçüğüm~

91 3 2
                                    

Bölüm Şarkısı ; Demi Lovato - Fix a heart.

"Uyan !"

"Lanet olsun. Uyan ! Hemen kaçmalısın."

"Hadi ama! Uyanmalısın, hemen uyanman gerek."

Beynimde beni yataktan sıçratacak kadar yüksek bir ses duyunca kendime geldim.Sersemlemiş halde yerdeki tek kişilik yatağımda doğruldum.

"Kaçmalısın.Hemen ! Senin için geliyorlar.'' Gözlerim şaşkınlık ile açıldığında kısa bir çığlık attım.Bu da ne be !

"Sende kimsin ? Nasıl yapabiliyorsun bunu ?''

''Sakin ol küçüğüm.Şuan buna vaktimiz yok.Kaçmalısın, gidebildiğin kadar uzağa git.'' Kaşlarım çatılırken dudaklarım aralandı.Ona artık kaçmayacağımı nasıl anlatabilirim bilmiyordum.Sanki o görebiliyormuşçasına kafamı iki yana salladım.

"Hayır. Onlardan kaçmayacağım, artık değil ! Bir söz verdim.Kalıp dövüşeceğim. Bunu uzun zamandır yapıyorum, yine kurtulabilirim."

"Bu sefer değil küçüğüm.Bu sefer kurtulamazsın ! Yalnız değiller.Yeteneğimize ihanet edenler var.Aralarında bizlerden de kişiler var.Telepatiyi ne derece geliştirdiklerini bilmiyoruz.Seni yakalarlarsa, deney faresi olarak kullanırlar.Oradan çıkmalı ve kaçmalısın.'' Sesi kulaklarımda çınlarken beynim iki kelimeye takılmıştı.

Bizim gibiler... Dışarı da benim gibi başkaları da var.Gözlerim dolarken en son ne zaman bir yere, bir topluluğa ait olduğumu düşündüm.Hiçbir zaman... Hiçbir zaman diğer insanlar gibi olamamıştım.Dean ve Elena dışında hiç arkadaşım olmamış, ailemle hiç sorunlarım hakkında konuşamamıştım.Zaten ne düşündüklerini biliyordum.Bunun bir yetenek olduğunu düşünüp beni gelişmeye bu yeteneğimi ilerletmeme sebep olan kişi Dean olmuştu.Bir tek onun yanında kendimi ucube gibi hissetmemiştim.O bu yeteneğimden büyülenirdi ve bu yeteneğin bana sebepsizce verilmediğini söylerdi.Günün birinde bunu anlayacağımı ve bir amacı temsil edeceğimi söylerdi.Şimdi; sesi beynime ulaşan bu adam bana yalnız olmadığımı söylüyordu.Hatalı üretim değil de, bir yetenek olduğumu hissettiriyordu..

"Alix ! Nerdeyse geldiler.Çık şu lanet evden !" sesindeki öfke tınısı beni harekete geçirdi.

Hızla yataktan doğrulup üzerimdeki geceliği çıkardım.Torbalardan kıyafet çıkarırken aklıma gelen düşünceyle kaşlarımı çattım.

"Beni göremiyorsun değil mi ?'' Muzip bir tavırla sorduğum soru karşısında keyiflenmişti.Hatta kahkahasını duyar gibiydim.

"Görmememi mi tercih edersin ?''

''Yani ! Sonuçta bana küçüğüm dediğine göre yaşlanmaya başlamış sayılırsın değil mi ? Sonra kalp krizi geçirmeni istemem koca adam.'' Kahkahası zihnime ulaştığında bir yandan pantolonu giyerken bir yandan eşyalarımı topluyordum.Su yeşili gömleği üzerime geçirirken her şeyi sırt çantama toplamıştım.Deri ceketimi ve kısa botlarımı giyip çantamı taktım.Yerdeki yatağıma eğilip yastığın altından gümüş bıçağımı aldım.Hep yaptığım gibi ceketimin koluna görünmeyecek ama her an ulaşabileceğim kadar soktum.Soğuk gümüşü ve bıçağın sivri ucunu hissediyordum.Dikkatli olunmadığında bıçağı bu şekilde tutmak çok tehlikeli olabiliyordu.Eve son bir bakış atıp bana ait bir şey olup olmadığına baktım.Tam kapıya yönelmişken çok geç olduğunu anladım.Kapıdan çıkamazdım, çok yakınlardı.En az 10 kişinin zihin kıpırtısı vardı.2 tanesi farklıydı.

TelepatiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin