four

178 20 6
                                    

@defsoul bir gönderi paylaştı

Bana güzel yemekler ısmarlayacak birine ihtiyacım varrr

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bana güzel yemekler ısmarlayacak birine ihtiyacım varrr

1923 beğeni / 926 yorum

User1 : Arkadaş olsak sana lezzetli yemekler ısmarladım.

User2 : Bu kadar çin tuzu ile beslenip zayıf kalmak.. Nesin sen büyücü falan mı

User3 : Hadi arkadaş olalım 0536.... ㅋㅋㅋㅋㅋ

"Yha! Ji Won oppa! Senin yüzünden geç kalacağım!"

"On dakikaya oradayım. Bekle lütfen."

"En son aradığımda da bunu demiştin! Çabuk ol."

Telefonu kapatıp hışımla cebime soktum.

Bir markette yarı zamanlı olarak çalışıyordum, ve mesaiyemin onbeş dakika önce bitmesine rağmen çıkamamıştım. Çünkü Ji Won yani mesaiyemi devredeceğim kişi ortalıklarda yoktu.

" Her zamanki gibi! "

Ortalıkta, deli olduğumu düşünecek kimse olmadığından rahatlıkla söylenebilirdim. Zaman geçirmek için telefonumu çıkartıp son attığım fotoğrafın yorumlarıyla eğlenmeye çalıştım. Şayet başka türlü zaman geçmeyecek, sinirim de dinmeyecekti.

Bir süre sonra kapının açılmasıyla hızla kafamı kaldırdım.

"Sonunda Ji Won oppa!"

Gözlerimin buluştuğu tanıdık gözlerle kafamı eğip şakamla biraz daha yüzümü kapattım.

Kasaya doğru yaklaştığında göz ucuyla tekrar ona baktım ve elimdeki ürünlerle oyalanmaya çalıştım.

"Hey."

"Hey..."

Yüzüme bakmaya devam ederken pes edip ben de yüzüm kaldırıp Jaebeom'a bakmaya başladım.

"Burada çalıştığını bilmiyordum.."

"Benim hakkımda ne biliyorsun ki?"

Durup düşündüğünde tek kaşımı kaldırıp cevap bekledim.

"Haklısın.. Pek bir şey bilmiyorum."

"Hıhı"

Bir süre daha kasanın önünde durduğunda durumun tuhaflığını fark ettim.

"Bir şey almaya gelmedin mi?"

Yeni hatırlamış gibi parmağını şıklatıp raflarına olduğu alana geçmişti. O gidince rahat bir nefes almıştım. Okuldayken birine diklenmek kolaydı ama bu tarz ortamlarda karşılaşmayı sevmiyordum, sanki özel hayatıma dahil olmuşlar gibi geliyor.

Elinde bir kaç hazır gıda ile döndü ve onları kasaya bıraktı.

"Pek bir şey bilmiyoruz ama şimdiden çok iyi anlaşamadık mı, Gigi?"

Ürünleri kasadan geçirirken söylediği imalı cümleye göz devirdim. Ne iyi anlaşmıştık ama değil mi!

"Çook, sen, benimle ezeli düşmanımı kıskandırmama neden oldun; ben, senin belki de gelecekteki flörtüne mani oldum, kapanışta da en yakın arkadaşımla burun buruna geldim yani geldin.. Çok iyi anlaşmamış mıyız?... 20bin won."

Uzattığı parayı alırken söylediğim şeyelerle kıkırdadım. O da gülerek paketleri alıp arkadaki mikrodalga fırının yanına gitti.

"Bence iyi ilerleme. Okulda yeni tanıştığım insanlar arasında bu kadar olay yaşadığım tek insan sensin. Gigi"

Elimi kasaya vurdum.

"Gigi demeyi keser misin!"

Arkasına dönüp bir kaç saniye baktıktan sonra ellerini iki yandan kaldırdı.

"Adını bilmiyorum ki"

"Şaka yapıyorsun!"

Kahkaha atıp arkamdaki sandalyeye oturdum. Gerçekten, aynı sınıfta olmamıza rağmen adımı bilmiyor olamazdı.

"Şaka değil, tanışmıyoruz. Dediğin gibi"

Hala bana dönük olan yüzünü süzdüm. Bakışlarımı çekmek üzereyken kasaya doğru yaklaştı. Önümde durup bakmaya devam ederken ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalıştım.

"Ne?"

"Im Jaebeom, henüz tanışmadığım, Gigi dememi istemeyen sınıf arkadaşım."

Elini uzattı. Uzattığı eline bir süre baktım. Neden bir anda böyle uysal olmuştu ki. Gerçi, ne kadar tanıyordum ki. Gördüğüm ilk andan beri, yani Namjoon'un elimde sigara ile beni yakalamasından beri, çok soğuk bir insan gibi geliyordu. Tamam aslında egoist geliyordu. Bir gündür tanıyor olsam bile öyle gelmişti. Uzattığı elini avucumun için alıp ben de kendimi resmi olarak tanıttım.

"Kang Seulgi, henüz tanışmadığım, ilk günden çok iyi anlaştığım sınıf arkadaşım"

İkimiz de aynı anda gülerken ellerimizin ayrılmasına neden olan sesi duymuştuk. Yani mikrodalga fırının üç dakikalık süresinin dolduğunu belli eden sesi.

Arkasına dönüp hızlıca kasadan uzaklaştığından ben de havada kalan elimi hareket ettirmeyi unutup yerime oturdum. Anca, arkasına dönüp bana bir bakış attığında elimi çekmeyi akıl edebilmiştim.

"Gigi!"

Hızlıca markete itici gülüşüyle giren Ji Won abiyi görmemle hızla yerimden kalktım.

"Neredesin ulan sen!"

Son anda elime aldığım, ona fırlattığım boş su şişesinden kaçamamıştı.

📱

-defsoul

[Bir yeni takipçiniz var @defsouljb]

-seulgigi

[Bir yeni takipçiniz var @defsouljb]

Defsoul × JaeGiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin