"İrem, hadi güzelim. Gel hava alalım." Ecem'in omzumdaki elini ittim.
"Hayır. Berk'i bekliyorum."
Can kafasını Sena'nın omzundan kaldırdı. "Bizi de üzüyorsun. Bir şey olmayacak Berk'e. Hadi Ecem'le hava alın biraz."
"İstemiyorum Can. Ben dışarıdayken uyanırsa yanında olmam lazım."
Can kafasını oflayarak arkaya attı. "Yoruyorsun be Amerikan."
Trip'in diğer üyeleri koridorun başından hararetle bize doğru yürüyorlardı.
"Nasılmış durumu?" Kafamı kaldırmadığım için sesin kimden çıktığını kestiremedim.
"Doktor bir şey demedi daha." diye yanıtladı Ecem.
"Ben Berk'e o orospudan uzak dur dedim. Yine aynı şeyleri sana yaşatacak dedim."
Duyduğum sesle sinirle kafamı kaldırdım.
"Ne diyorsun sen be?" Ayağa kalkıp üzerine yürüdüm. "Senin benim ne yaşadığıma dair en ufak fikrin var mı da konuşuyorsun burada?"
"Yalan mı? Bu hayatta Berk'e zarar vermek hariç ne yaptın?"
"Selo Abi gel biz dışarı çıkalım." Can adını öğrenmiş olduğum adamı kolundan tutup sürüklemeye çalıştı.
"Ne hakla yargılıyorsun beni? Ne biliyorsun hakkımda?"
Selo Abi ağzını açarken içeriden çıkan doktor ile sustu.
"İyi mi Berk?" dedim koşturarak doktorun yanına giderken.
"Berk Bey iyi şu an. Dinlenmesi için odaya aldık. Alkol komasına girmiş."
Herkesten rahatlama sesleri çıkarken konuştum. "Görebilir miyim?"
"Yalnızca bir kişi girsin. Uyandıktan sonra hepiniz ziyaret edersiniz." Doktor kalabalığa göz gezdirdi. "Siz mi gireceksiniz?" dedi beni göstererek.
"Evet."
"Buyrun." Eliyle ilerideki odayı gösterdi.
Gösterdiği odaya hızlı adımlarla yürüyüp içeri girdim.
Kolunda serumla yatan baygın Berk'e baktım.
"Çok özür dilerim Berk. Çok özür dilerim sevgilim." Saçlarını yavaşça okşadım. "Sana bir şey diyemeden yine gittim. Biliyorum suçluyum ama çok korktum. Ya sana bir şey yapsaydı. Ya notta dediği gibi sana zarar verseydi. Napardım o zaman?" Elinine doğru kafamı eğdim. "Çok özledim seni. Uyan her şeyi anlatacağım. Şimdiye kadar söylemediğim için de çok özür dilerim. Seni seviyorum."
Gözümden akan yaşı sildim.
"İrem?" Gözleri aralanan Berk'e baktım. "Neden gittin yine?"
"Yorma kendini. Anlatacağım her şeyi. Eve gidelim anlatacağım."
***
"Yavaş, yavaş." Bir kolunda Can öbür kolunda Fatih olan Berk oflanarak konuştu.
"Lan iyiyim diyorum salsanıza amına koyayım."
"Valla ben seni yatağına götürüne kadar siksen bırakmam. Yengenin dırdırını çekemem." Ağzını büzerek taklidimi yaptı. "Bir adamın koluna girip getiremediniz."
"Benim öyle konuşmuyorum bir kere." dedim evin kapısını açarken.
Önden girip rahat geçsinler diye kapıyı tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her şey üstüne gelse de devam | MAESTRO
Fanfiction•tamamlandı Yazmaya başladığım tarih : 24.12.19 Bitirdiğim tarih: 22.04.20 Maestro #1 : 23.01.20 istanbultrip #2 : 20.02.20 no1 #1: 23.06.20