3•

3 0 0
                                    


Umarım beğenirsiniz.

KARANLIĞIN IŞILTISI

İnsanı sessiz kalmaya zorlayan acı, onu bağırmaya zorlayan acıdan çok daha büyüktür.

Füruğ Ferruhzad

BÖLÜM 3

"Kızım sende hiç sevgili yapmıyorsun, bir kere bile olmadı değil mi bir şey?"

"Ne ama? Yani illa olması mı lazım?" Hafif çatık kaşlarla Tamay'a bakarken, elimdeki kahveyi yudumluyordum.

"On sekizine gireceksin yakında ama sende tık yok. Var da bizden mi gizliyorsun kız?"

"Ne gizleyeceğim ya!" Olsaydı gizleyemezdim ya, bir yerden açık verirdim. Üstelik ben sevgilim olursa eğer bir gün açıkça yaşamak isterdim, kimseden gizlemeden, etmeden. Hayatı yaşaya yaşaya öğrenecektik, yeri geldiğinde düşerek yeri geldiğinde de o düştüğümüz yerden kendimiz dimdik kalkmayı öğrenecektik. Ben anlamıyordum bazı aileleri, o hani sevgilisi olmasını asla istemeyen ve ya olduğunda ise delicesine kızan. Sonuçta hayatı düşe kalka öğrenecektik, daha bir kere sevgilisi bile olmadan evlenip gidince ne olacaktı? Yere düştüğümüzde nasıl kalkacaktık ayağı? Hayatı bilmeden, yaşamadan nasıl olacaktı?

Sevgili olurdun, mesafeni, saygını ortaya koyarak olurdun.

Ortalıkta yiyişen kişiler zaten kendilerine olan saygılarını kaybetmiş kişilerdi. Yoksa kim mahremini orta yerde açığa insanların önüne sunardı ki? Üstelik utanmadan.

"Emin ol, olsaydı söylerdim zaten. Gizli yaşamayı sevmem ben. Keyif almam o ilişkiden."

"O zaman sen deli misin divane misin? Bu okulda sevgilisi olmayan sayılı kızların arasındasın, sen yani!"

"Ben ne? Ne yani benim bir Karahanlı olmam böyle şeylerin asla, imkansız olabileceği anlamına mı geliyor?"

"Ne bileyim, diğer kızları görüyoruz yani. Sevgiliden sevgiliye atlıyorlar." Yüzümü buruşturarak başımı iki yana salladım, sevgili olmak için oluyorlar ve kolayca değiştiriyorlardı. Değer vermiyorlardı çünkü, Tamay'ın dediği doğruydu. Hiç sevgilisi olmamış kızların sayısı az daha doğrusu sayılıydı. Ve o sayılı kişilerin arasına giriyor olmam, o Karahanlı soyadını taşımam yüzüne insanlara şaşkınlık veriyordu. Benim kalbime düşen bu aşk, hiç kimseyle sevgili olmamama sebep olmuştu.

"Öylelerinden iğreniyorum."

"Neden küçük Karahanlı?" Küçük Karahanlı?

Tek kaşımı kaldırarak arkamı dönerken, alaylı bir ifadeyle adını bilmediğim bir kızın yüzüne baktım.

"Küçük Karahanlı değil misin?"

"Evet ailemin küçüğüyüm, ama bu senin bana küçük Karahanlı diyerek seslenmene bir sebep değil."

"Ben istediğim gibi seslenirim." Kaşları çatılmıştı, hafifçe bana doğru yaklaşarak dudaklarını kulağıma yaklaştırdı.

"O Karan Kandemir'e söyle, ona beni kullanıp atmasının bedelini ödeteceğim!"

"O, o.." ne diyecektim ki? Nasıl suçlayabilirdim onu? O benim neyimdi?

Sevgilim? Kocam?

Sadece abim olarak görmem gereken biriydi o, ben onu seviyorum diye sevgili olmayacak mıydı? Fakat yine de engelleyemiyordum içimdeki acıyı, onu suçlamayı..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 27, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Karanlığın Işıltısı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin