{¢}

13 2 0
                                    

Dün sana seni sevdiğimi söyleyişimden 1 gün geçti. 16 Ocak Perşembe.

Hiç bir şey düşündüğüm gibi olmamıştı. Ne benden uzaklaşmıştın, ne de sogumuştun. Tam aksi olmustun.
Dün sana kitabı okuduktan sonra bu gün ara ara laf atıyordun.

Bu gün sınavlarımızın sonucu açıklanmıştı. Azerbaycan dili ve İngilizceden keçmiştik. Matamatikten geçememistik. Matamatikten gecemediğim için tebrik edip çak diyerek elini işaret etmiştin. Ben de doğal olarak vurmuştum. Ama bunu bilerekten yaptığın belliydi. Sana ilk dokunusumda bir çok şeyler yazmıştım buraya. Sana dokunmayı seviyordum. Bunda ne var? Hıh.

İlk sınav olduğu için bir şans daha vermişlerdi. İkinci sınavda notumuzu düzeltmeliymişiz.

Ben ilk ders senden şarj aleti istemiştim. Sınıftan bir kız içindi.
Sana vermegi unutmuştum. Sonradan verirken bilerekten şarj aletini uzatmış, elimi de biraz havaya kaldırmıştım ki elime dokunmayasın. Ama yine de elime dokunarak almıştın.

İkinci ders boş olduğu için spor sahasına gelmiştik. Size de beden eğitimi dersiydi. Uzaktan yine seni izliyordum. İstemeden bile gülümsüyordum. Artık seni izlediğimden haberin olduğu için ara ara bakıyordun sende.

Sonra ben yerimi değiştirdim. Aysun, Cennet ve ben oturuyorduk. Cennet bizden tavsiye istiyordu. Sen o ara erkek soyunma odasının kapısında durmuş izliyordun. Beni güldürüyordun.

Sen ve Orhan geldikten sonra benimle konuşma tarzın falan kızların farklı düşünmesine sebep olmuş. Benden hoşlandığını ama söylemediğini söylüyorlar. Gerçekten öylemi? Yoksa onlar bana umut mu veriyorlar yanlış anlayarak?

Bu gün kavga çıkıcaktı. Bir kızla. Kim olduğunu biliyorsun zaten. Gereksizlerin isminin kitabımda yer almasını istemiyorum. Sinirlenmeye başladım ya. Neyse. Sen sonra koluma girip diğer tarafa çektin. O an sinirliyim bunu farketmemiştim. Ta ki Nazrin "aaa koluna girdi" diyene kadar. Heyecandan öle bilirdim. Şimdi Helvamı yiyor ola bilirdin. :)

Orhan, Zeynep, ben, sen ve senin eski sevgilin gezerek gidiyorduk. Erken bırakmışlardı kolejden. Senin o kızı sevmediğini biliyorum. Lakin yine de içimdeki kıskançlığı susturamıyorum işte. Biraz canım yanmıştı. Yalnız kalıp ağlamak istedim. İzin vermediniz. Bu yüzden gizlice ağladım sizi izleyerek siz önde giderken.

Sonra ayrıldık. Zeynep'le durağa gelmiştik ikimiz. Ona Hanımla olan mesajlasmamı okutmuştum. Sizin aranızı bozmak isteseydim çoktan bozardım. Lakin senin üzülmeni istemiyorum.

Otobüs gelene yakın sen aradın nerede olduğumuzu sordun, duraktayız dedim. Geleceğini söyledin, tamam dedim. Kapattık. Otobüs gelmisti. Sırf sen bekleyin geliyoruz dediğin için bekledim. Otobüse binmedim. İyiki de binmedim.

Siz geldikten sonra sana Hanımla olan mesajlasmamı okuttum. Biraz sonra da oturmak için banklara gittik. Bilerekten senden biraz uzak oturmustum. Seni izlemek kolay olsun diye. Ama yine göz yaşlarımı tutamadım. Göz yaslarım yanağımdan süzülüp yere düşmedi sanki, kalbime düştü ve asit gibi yaktı geçti. Sonra sen benim agladığımı farkettin. Bu sefer kendime gelmeye çalıştım. Ama yine de sessizce ağlıyordum. Aramızdaki dialogu hatırlıyor musun? Bana iyi gelmişti. Belki sen seni benden de fazla sevenle karşılaşmışsındır. Bilemiyorum. Gerçi karşılaştın mı?

Seni seviyorum...

 

İmkansızım {¢}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin