İmkansızım {¢}

{¢}

18 Ocak cumartesi. Saat 02:13.

Bu gün olanlardan sonra hayatta kalmam bir mucize resmen. İki gündür zaten şok yaşıyordum.

Bu kitabı yazmaya başladığımda sadece sırf sen  "Anlat rahatlarsın" dediğin için burdan sana yazdım. Burdan sana anlattım hisslerimi. Sonra sen öğrendin. Ben tam bir fiyasko kurmuşken hayallerimde tam aksi oldu. Benimle daha yakın oldun.
Bunun için sana teşekkür ederim.

Bu gün dersten bizi erken bıraktılar. Merdan Zeynep Ben ve Sen durağa doğru gidiyorduk. Zeynep parka gitmek istediğini söylemişti bana. Zeyneo ve ben gidicektik. Seninde gitmeni istedim aslında. Çünkü son gündü. 14 gün bir birimizi sadece görüntülü konuşurken göre bilicektik.

Sen izin vermiyordun gitmemize. İnat yapıyorduk bizde. Sonra benden küsüp Merdani da götürüp gidiyordun. İlk defa bir erkeğin peşinden gittim. Kolundan çekip küsmemeni söyledim lakin yine de küsmüstün. Haraketlerinden belliydi. Göz kacırısından belliydi. Sonra ben de bu yüzden senden incindim. Gidecektim işte. Sırf insanların içinde ağlamamak için gidecektim. Zeynep'in yanına gidip gidelim dedim. Zeynep te acıktığı için döner alalım dedi.  Dönerciye doğru giderken arkaya baktım. Orada bekliyordun Merdanla. Gitmedigin için mutluydum. Belki de sözünü çiğneyip gidip gitmeyeceğime bakmak istiyordun. Belki. Sonra biz içeri girdik Zeynep'le.Ben tok olduğum için istemiyordum lakin o yine de iki tane almıştı. Dönerleri hazırlayan kadar dışarda bekliycektik. Yine siz gittiğiniz tarafa baktım. Yoktunuz. Zeynep'e "Gittiler" dedim o da çaktırmadan sol tarafa bak dedi. Ordaydin. Mutlu olmuştum. Sonra gülümsediyimi görmemen için arkamı döndüm. Zeynep "arkana bakma geliyorlar" dedi. Siz geldiniz. Tatilden sonra götüreceğin için söz vermiştin. Sadece şimdi otobüse binmeliymişiz. Ancak annem izin vermezdi biliyorum. Zeynep'in de öyle. Zeynep'le inat yaptığımız için en son gidelim demiştin. 3 yaşındaki çocuk gibi sevinmiştim resmen. Gidiyorduk.
Oraya vardıgımızda deniz kenarına indik. Burayı seviyordum. Denizi seviyordum. Deniz kenarıyla giderken ben arada Trip atıyordum. Boşuna değildi ama kabul et. Sen de telefonu kapatıp konusmasaydın. Hıh.  Neyse. Sonra kapatmıştın telefonunu. Aradan geçerken ilk sen geçmiş sonra elini uzatıp  tut demiştin. Beni de yanına çekmiştin. Belki sırf sana dokunmayı seviyorum diye elime dokunuyordun. Belki de kendi isteğinle. Hangisiydi?
Biraz sonra kolunu omzuma atmıştın. O an "hastaneye götürün beni kalbim de sorun var çok hızlı" diye bağırmak istedim. Bunu 2 kez yapmıştın. Sen denizin fotoğrafını çekerken ben de seni çekmiştim. Çok güzel çıkmıştı.

Tok olduğunu söylediğim halde zorla döneri yedirtmistin bana. Acıya karşı alarjim olduğundan döneri pek sevmezdim. Çünkü bahtıma hep acılı olurdu.

Çektiğimiz fotoğraflara bakarken gülümsüyordum kendi kendime. Allah'ım sen bana akıl ver.

Durağa doğru gidiyorduk. İstediğim soruları içimde kalmasın diye, sırf gözlerinde göre bileyim diye, duygularını gözlerimle göre bileyim diye sormak istedim.

" İnat yapmamız iyi oldu değil mi?" Diye sordum. " Kötü olmadı" dedin. Dürüst ol dedim " İyiki inat yapmışsınız" dedin.

" Benden hiç hoşlandın mi?" Diye sordum " Evet" dedin. " Peki hâlâ hoslanıyor musun?" Diye sordum " Evet" dedin. Gülümsetmisti bu beni. Kızlar haklıymış. 

" Beni seviyor musun? Yoksa sadece hoşlanti mi?" Diye sormuştum. " İlk söylediğine doğru gidiyor" demiştin. " Kendin söyle" demiştim. " Utanıyorum" demiştin. Utandıgına ilk defa şahit oluyordum. Yine de söyleneni istediğimi söylemiştim. " Sevgiye doğru gidiyor. Rahatladın mi?" Demiştin gülerek. " Evet" demiştim. İyiki de sonuna kadar saklamamistim senden hisslerimi. Yoksa en mutlu günüm olmazdı bu gün.

17 ocak hiç unutmayacağım bir gün olarak kalıcak. Çünkü en mutlu günüm olarak hamızama kazındı.

Akşam geldikten sonra çok düşündüm. Orhanla aramdakiler. Ne ona ne de kendime bu işkenceyi devam ettiremmezdim. Geç olmadan ayrılmak iyiydi. Ayrılmıştım. Senin için değil. Onun için ayrılmıştım. Çünkü daha fazla ona acı çektirmek istemiyordum. Onu senin kadar sevemiyordum. Denedim olmadı. Belki böylesi nasipmiş.

Seni seviyorum...