❇6

105 11 4
                                    

@ReyhanAslantrk

Nursinem'in ve Cahide'nin çok sevdiği arkadaşısın benim de sevdiğim bir arkadaşım oldun. Bazı yönlerden o kadar çok benzediğimizi düşünüyorum ki, özellikle kıskançlık bakımından :D İnşAllah beğenirsin :) Sevgiler...

Yabancı.

Sen bana o kadar da değilsin

Yabancı.

Tanıdık olduğum fakat zamanla unuttuğum

Özlediğim fakat zamanla vazgeçtiğim

Korktuğum fakat zamanla mutlu olduğumsun.

Aradığım ve beni arayansın.

Kaybolduğum zaman beni bulansın.

Nerede olursa

Ve ne zaman olursa olsun.

Sen beni tamamlayansın.

Sen benim beklediğim kurtarıcı,

Minnettar olacağım kişisin.

...

Odanın içerisinde dolaşan adımlara hitaben "Jack, uzun zamandır yoktun. Hoşgeldin." dedim. Fakat cevap gelmedi.

"Tamam. Cevap vermezsen verme, beni hiç sevmediğini biliyorum." dedim. Cevap vermemesi her ne kadar sinirimi bozsa da ona trip atmamın pek uygun olmayacağının farkındaydım.

"Rachel. Bunun için üzgünüm."

Luke'a ait olan bu ses benim çok şaşırmamı sağlasa da bir şey diyememiştim.

Burnuma dokunan bir bez parçası ve ciğerlerime dolan yakıcı bir kokuydu uyumadan önce aklımda kalan tek şey.

"Rachel." diyordu bir kadın saçlarımı okşarken. Meraklı gözleri yüzümü tarıyordu. "Kabus mu gördün tatlım?"

Cevap veremiyordum. Sesim çıkmıyordu. Sanki sesimi yitirmiş gibiydim.

Yüzünde o çok beğendim gülümsemesi oluştuğunda hayranlıkla onu izliyordum. Kollarını bana uzattı ve kendimi ona sarılır bir şekilde buldum. İçimi gıdıklayan bu duygu daha önce hissetmediğim bir şeydi.

"Korkma prensesim. Ben yanındayım."

Saçlarımı öptü ardından güzel kokusunu ve kollarını benden ayırarak "Geçti mi?" dedi.

Geçmişti. İçimdeki bütün korku ve çaresizlik duygusu silinip gitmişti. Başımı aşağı yukarı sallamamla yüzündeki gülümseme de artmıştı.

Fakat nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde yine konuşmaya başlamıştım.

"Ama beni bırakıp gidersiniz diye korkuyorum. Abim gibi yaparsınız diye çok korkuyorum." diyordum ağlamaklı bir ses tonuyla.

Kadının gülümsemesi değişmişti. Yine gülümsüyordu fakat birkaç dakika önceki gülümseyişinden farklıydı.

"Ben senin annenim Rachel. Seni bırakıp gitmem mümkün değil. Ben her zaman senin yanında olacağım. Sen istemesen bile yanında olacağım bebeğim. Sen istemesen bile..."

Kadının bulanıklaşan yüzü ortaya Luke'un yüzünü çıkarmıştı. Keskin yüz hatları ve çıkık elmacık kemikleriyle bana birisini anımsatan ve saçlarımı okşayan kişi de Luke'tu. Bana anlamsız bir şekilde bakıyordu.

Ben gerçekten görüyor muydum? Yoksa bu da bir rüya mıydı?

"Bir yarım saattir gözünü hiç kırpmadan beni inceliyorsun. Hala bitmedi mi?"

NaeniaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin