Multide Jack
İlk kez yataktan alarımdan önce kalktım. Teyzem haklıymış. Kendimi keşfetmek istiyordum. Acaba nasıl bir şeyim ben? Aman böyle garip bir şeye dönüşmeyeyimde. Sonra aklıma ikincil özelliğim geldi. Teyzemle aynı olan özellik. IŞINLANMA. Acaba nası bi duygu. Şuan özelliğimi kullanıp okula gitmek isterdim. Yataktan hızlıca kalkıp banyoya gittim. Rutin islerimi yaptıktan sonra da dolabıma yöneldim ve klasik soru "Ne giysem ben ya?" Biraz zaman gectikten sonra kotumu üstünede içinde spor atleti olan salaş bir tişört giymeye karar verdim. Sonra her zaman ki gibi babaannemi uyandırmadan sessizce kapıdan çıkıp bir taksi çevirdim.
Okula geldiğimde cidden ne yapacağımı bilmiyordum. Etrafıma öyle boş boş bakınırken oturduğum yere doğru gelen bir kız dikkatimi çekti. Uzun siyah saçları renkli gözleriyle eminim dikkat çeken bir kızdır. Etrafımda kimse olmadığını görünce benim yanıma geldiğini anladım.
-Merhaba sen şu müdürün bize övüp övüp bitiremediği kız Calina olmalısın.
-Evet dedim en sevecen halimi takınarak.
-Ben Alice. Ve senin sınıf arkadaşınım sana bu okulda ilk günlerinde ben yardım edicem. Tanrım bu 'Yardım' kelimesi bir insanı bu kadar mi mutlu eder. Bir oh çektikten sonra Alice beni elimden tutup okula doğru çekiştirmeye başladı.
-Hey ne yapıyorsun sen ya yardım et dedik de öldür demedik ya. Alice düşüreceksin beni.
-Zeus aşkına hadi ilk derse geç mi kalacaksın. Bir dakika! Zeus mu dedi o?
-Sen ne dedin ?
-Zeus dedim. Oh yanlış anlama ben onun kızi falan değilim. Dersimiz bununla ilgili gidince anlıcaksın. Hadii.. Bu kız cidden deliydi. Ama sevmiştim kendine has tavırları vardı. Arkasından beni sürüklerken saçlarının arasındaki bir tutam grimsi saçı gördüm. Boyadır dedim ama hiç te öyle durmuyodu.
-Senin saçında neden bu..
-Doğuştan. Ama en sevdiğim özelliğim de denilebilir. Biliyorsun biz mistiklerin 2 özelliği var. Benim ilk özelliğim şeyyy..
-Neyyy?? Dedikten sonra sustu ve bana döndü.
-Bak sen çok meraklısın haa dedi ve çekistirmeye devam etti.
-Ögrenmeden bir yere gitmiyorum canım dedim vurgulayarak.
-Gerçekten merak ediyormusun?
-Evet
-Elektrik Yıldırım her türlü akım olan şeyleri suan üstüne salmamı istemiyorsan beni takip et.
Tamam bu biraz sert oldu ama bunun altında kalacak değilim
-Gelio bana yardım eden biri olduğunu söylüyorsun ama hiç de yardımcı olmuyorsun.
Bunu derdemez bana sarıldı
-Üzgünüm tamam mı sadece birileri sinirimi bozdu. Sinirimi senden çıkardığım için gerçekten üzgünüm.
Böyle söyleyince içimdeki melek harekete geçti ve bende ona sarıldım
-keşke önceden deseydin de böyle kötü bir anımız olmasaydı
-En iyi dostluklar kavgayla başlar dimi
-Haklısın dedim bu sefer sarılma sırası bendeydi bana bir çocuğu gösterdi. Sarı saçlı oldukça taş bir çocuktu. Ağzım açık onu izlerken kafama aldığım darbeyle sendeledim
-Ah bu acıdı
-O ne bakışlardı öyle ya. O kimsenin değil benim. Ama bir türlü açılamıyorum.
Bu benide üzmüştü
-Beklemek daha kötü değil mi? Ya sana ait olanı alırlarsa?
-yaa öyle söyleme
-Tamam tamam şaka yaptım
-Bak sen yeni güzel bir kızsın. Eminim senle tanışmak icin yanına gelecektir. Onla aranı iyi tut ki ben de aramı yapim he. Zamanın da ben iyi değerlendiremedim.
-Pekala öyle olsun bakalım
-Sen Harikasın Calina. Boynuma o kadar sıkı sarıldı ki nefes alamadım.
-Sanırım derse geç kalacağız. Hadi gidelim.
İlk ders kendimi tanıttikdan sonra derse yoğunlaşmaya çalıştım. Sanırım bu derste hoca bizim özelliklerimizi nasıl kullanacağıni anlatıyordu. Olay dışı kaldığım için sınıfta göz gezdirmeye başladım. Arka sıralara gözüm kaydığında bir çocukla göz göze geldim. Bakışlarımı hemen kaçırsamda bir kaç sn ye sonra omzumdan küçük bir bakış attım. Yanındaki kızla -Baya güzel bir kızla- kavga edermiş gibi koyu bi sohbetlere girdiler. Sonra kız çocuğun dudağina bir öpücük kondurdu. Ister istemez içimde bir sıkıntı hissettim. Tam önüme dönerken kız bana ölümcül bir bakış attı. Korkudan önüme döndüm nefes alış verisimi düzenli hale getirdiğim de tekrar baktığımda bu sefer cocuk bana bakarak gülüyordu. Utancimdan kızardıgımı hissetim. Off Calina ne vardı o kadar korkacak? Hocanın sesiyle yerimden hoplamam bir oldu.
-Caaaalliiiinnaaa beni duyuyormusun?
-E evet efendim.
-Senin diyorum özelliklerin ne?
-B ben şeyy bilmiyorum.
Sınıfta kahkaha atarlar sandım ama öyle bir şey olmadı. Bir kişi güldü o da bana ölümcül bakış atan kız.
-Pekala o zaman seninle isimiz uzun desene.
Sonra hoca sınıfa döndü
-Arkadaşınıza yardım etmek isteyen var mı?
Sınıftan ses çıkmayınca üzgün bir surat ifadesi takındım.
-Ben ederim hocam.
Sesi çok güzeldi bu kişinin. Arkamı döndüğümde bana alay edercesine gülen o çocukla karşılaştım. Ama bu sefer alay etmiyor aksine bana güler yüzle bakıyordu.
-Jack bu davranışın hoşuma gitti. Ama henüz 2. Özelliğini ögrenmemis birisin. Sanırım bu senin için zo..
-Olmaz hocam. Bana güvenin 2 güne kalmaz ilk özelliğini öğrenir ve bırakırım.
'Bırakırım' bu sözcük benim bir çöpmüs gibi hissetmemi sağladı. Bu sefer Jack kıza sanki bir açıklama yapıyordu. Evet bunlar kesin sevgiliydi.
-Pekala o zaman yarın derslere girmeyip diğer okulda Jack arkadaşına yardım edersin.
Ve sonunda zil çaldı. Tam sınıftan çıkacam o kız beni kolumdan tutup kendine çevirdi
-Sen ne yaptığını sanıyorsun sürtük?
-hop hop ağzını topla kızım. Ne demeye çalışıyosun?
-Diyorum ki Jack benim. Onu elimden almana asla izin vermem. Gerekirse ölümü bile göze alarım.
-Bana bak yelloz benim kimsede gözüm yok. Al sevgilini başına çal. Ayrıca gördük kimin sürtük olduğunu derste hoca olmasa yiceksiniz birbirinizi.
-Sen bittin kızım dedi ve gözlerini kapadı. Ne yaptığını anlayamıyordum. Keşke anlamaz olaydım. Beynimin içinde öyle keskin bi ses oldu ki gözlerimin döndüğünü hissedebiliyordum. Çok fazla acı çekiyordum. Sanki etrafda en yüksek frekansta biri bir demire vuruyordu. Ellerimi kulağıma götürdüm ama değişen bir şey oldu mu? Hayır. En sonunda dayanamadım ve kendimi yere bıraktım. Gözlerimi hafif araladığımda Alice 'in o bir tutam beyaz saçı deli gibi parlıyor ve o yelloza bir çeşit elektrik dalgası gönderiyordu. Gözlerimi tekrar kapadım ve açtım bu sefer beni biri kucağında taşıyordu. İster istemez bunun jack olmasıni diledim ve gözlerimi bir daha açmamak üzere kapadım. Ama içimden o anda geçen tek bir cümle vardi "Bunu sana Ödeteceğim yelloz"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİSTİK
Teen FictionTeyzesinin yazdığı bir mektup yüzünden kendini keşfetmeye çalışan bir kız. Yaşadığı onca acı yüzünden kimseye güvenemeyen bir çocuk. Aralarında geçen inanılmaz bir hikaye.