Ondan Uzak Dur!

15 0 0
                                    

Logan

Evet! Jack haklıydı. Tüm kızlar iyi şeyler hak eder. Alice ise daha fazlasını. O küçük şeyi çok seviyordum ve ilk randevumuzun iyi geçmesini istiyorum. Telefonuma uzanıp mesaj attım.

'Benim minik trafom nasılmış acaba :*'

Hemen cevap geldi tabi

'Trafon patlamak üzere canı sıkılmış anlaşılan ve kıskançlık krizine girmiş :('

Ergen ergen soh et ettiğimiz doğru. Neyi kıskandı ki şimdi bu?

'Peki o zaman ilk randevuya hazırlan. Sonra araba parkında buluşalım benim arabanın orda. Bugünün boş geçmesini istemem. 1 saatin var :))'

'Logaaann sen çoook tatlı şeker şebekesin yaa'

'59 dk cnm çabuk hazırlan'

Son mesaji beni şımarttı sanırım aynanın karşısında dans ediyordum. Üstüme uygun bir şeyler giydim ve dışarı çıktım.

Alice

Ya ben bu çocuğu boşuna sevmiyorum. Can yaa çok şeker. Bunları düşünmeyi bırakıp hemen üstüme dar mini bir elbise giydim. Evet Calina kadar doğal olmak istemiyorum. Bu bir randevu hem de ilk. Hazırlandım son kez aynada kendime baktıktan sonra dışarı çıktım. O kadar heyecanlıydım ki.

Parka geldiğimde Logan beni bekliyordu. Arabasına yaslanmiş bir manken gibi duruyordu. Bu kadar taş olmak zorundamıydı ki? Bu bir dezavantaj çünkü Logan'a okulda asılmayan kız yok. Yanına gittim ve etrafımda döndüm.

-Nasıl olmuşum?

-Ç-çok güzel olmuşsun.

Kekelemesi beni güldürdü. Parmak uçlarımda yükselip açık kalan ağzının kenarına küçük bir buse kondurdum.

-Eee nere gidiyoruz?

-Sen.. benii az önce öptün mü?

-Çok mu anormal?

-Hayır hayır değil yani öyle yok değil. Uff daha önce böyle yapmadığın için ben..

Bu sefer dudaklarına yapıştım. Bana sertçe karşılık verdi ama sokaktaydık. Yani durmamız gerekiyordu. Kendimi yavaşça geri çektim. Alnını alnıma yasladı.

-O kadar gizemlisin ki bir halin diğerine uymuyor. Seni çözemiyorum.

-Sadece seni seviyorum desen olmaz mı?

Sorum üzerine o çok tatlı kahkahasını attı. Oturup burda onun yüzünü izleyebilirdim.

-Seni seviyorum.

-Bende.

-E gidelim artık

-Bencede

Sonra arabanın kapısını açıp beni arabaya bindirdi ve yola çıktık. Bu gece çok güzel olmalıydı. Olacaktı. ..

Bir yerden sonra yürümeye başladık sahilde. Ve birden o rezil şey oldu. Açlıktan Karnım guruldadı ve bu guruldama en az 20 m öteden duyulurdu. Yüzümün kızardığını kulaklarımın ısınmasından anladım.

-Açsın sanırım?

-Komik degil Logan. Bana hazırlanmak için 1 saat verdin ve ben aç olarak yola çıktım.

-Bekle beni sandviç alıp gelim.

-Tamam.

O gitti ve onu arkasından yürüyüşünü izledim. Ve sonra kafamı denize çevirdim. Hayaller kurmaya başladım. Logan ve ben.. Bize benzeyen mistik çocuklar. . Mutlu aile tablosu.. sonra omzumda hissettiğim elle irkildim. Logan erken gelmişti galiba. Arkamı döndüm ve bana kırmızı gözlerle bakan 4 adam gördüm. Birden yerimden kalktım ve geri geri gitmeye başladım.

-Şşşşşş nereye güzelim. Daha yeni başladık. Tek dokunacağım yer orası değil biliyorsun.

-Seni adi pislik.

Tam şöyle gelişine bir Yıldırımlasam şunu ama yasak. Lanet olsun ki insanlara karşı yasak.

Ve tek çözüm yolunu denedim. Bağırmak

-Logannnnn

Logan

Sandviçleri almış geliyordum ki Alice'in sesini duydum.

-Logannn

Var gücümle koşmaya başladım sandviçler elimden düşmüştü. Şuan umrumda olan tek şey Alice'di. Benim minik trafom birisinin kollarının arasından kaçmaya çalışıyordu. Birinin elinde bıçak vardı. Ve bıçağı Alice'in boğazına dayamıştı.

-Ondan uzak dur seni aşağılık herif.

-Durmazsam nolur. Yoksa beni öldürür müsün? Ya kızı alırım ya da kızın canını. Seçimini yap.

Alice'in ağlamaktan kızarmış gözleri beni çoktan bitirmişti. Onu bu halde görmek... Ve benim elim kolumun bağlı olması. O kadar çaresizdim ki. Özelliklerimi kurallara aykırı olsa bile kullanırdım ama hiç biri işe yaramazdı.

Sonra birden adam Alice'in saçını çekti ve onu kendine bastırıp boynunu öpmeye başladı.

-Seni adi pislik dokunma ona ondan uzak dur.

-Izle ve böyle güzel bir kızı şimdiye kadar niçin becermediğin için üzül.

Onlara doğru ilerledim ama 2 kişi beni kolumdan tuttu.

-Sana zaman verdim ama sen düşünmekle yetindin. Zamanın doldu kız benim ya izle ya da git.

-Ona dokunursan seni yaşatmam anlıyor musun?

Adi bi gülüş attı ve Alice'e döndü. Hayır.. Hayır onu daha yeni kazanmışken kaybedemem. Ama o kadar acizdim ki. Gözümden gelen yaş yanaklarımdan süzülürken son kez yüzüne baktım. Adam onun saçını önce çekip sonra yere attı. Kemerini çıkartırken Alice bir kahkaha attı. Buna şaşırdım evet. Sanırım şok geçiriyordu.

-Sizz.. Sen.. Bize bulaşmanın cezasını çekeceksiniz.. Hepiniz iğrenç fani bir insansınız. Ve hepiniz ölümü hak ediyorsunuz.

Sonra birden etraf bembeyaz oldu. Gözlerim kendine geldiğinde adamlar yoktu ve Alice bankta oturmuş ağlıyordu.

-Alice.. benn.. Üzgünüm.. seni buraya getirmemeliydim. O durumda yapacak bir şeyim yoktu. O kadar acizim ki. Seni bile koruyamıyorum. S-sen..

Son soz boğazımda yumru oldu ama söylemek zorundaydım.

-Sen daha iyilerini hak ediyorsun Alice ben senin başına hep bela olucam. Seni hiç bir zaman koruyamıcam.

Arkamı döndüm ve gitmeye başladım. Arkamdan koşup gelmesini falan umuyordum ama gelmedi. Haklıydı. Bana kızgındı. Ellerimi cebime sokup tekrar eski hayatıma döneceğimi hatırlayıp gözümden bir damla yaşın süzülmesine izin verdim.

-Sen gidersen en kötü şeyi yaparsın Logan. Sen gidersen işte o zaman sana kızarım. Sen özelliklerine saygı duymazsan işte o zaman kızarım. Beni bırakma ben sensiz bir hiçim.

Dönüp ona sarıldım.

-Seni asla bırakmayacağım. Asla. Sen benimsin.

Boynuna baktığımda adamın bıraktığı morluğu gördüm. Benim yüzümden olmuştu.

-Acıyor mu?

-E yani biraz ama öpersen geçer.

Ama ben boynunu değil o güzel dudakları öptüm. Bana sertçe karşılık vermemesine rağmen ben onu sertce öpüyordum. Sonra nefes almak için durduk.

-Randevumuz berbat oldu.

-Hayır bence çok şey öğrendik.

-Seni seviyorum.

-Bende.

Onu kendime çekerek sahil boyu yürüyüp arabaya yöneldik. Benim minik trafomun uyuması lazımdı. .

MİSTİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin