Seni Bir Daha Kaybedemem

33 0 0
                                    

Ben öyle söyleyince ikiside bana sen ciddi misin bakışı attı. Ne yani onu merak etmiyorum, sevgilim değil...

-Sadece ders için bir an önce özelliklerimi öğrenmek istiyorum.

-En son müdürün yanındaydı

Logan bunu deyince onlara gülüp veda ettim ve müdürün yanına gittim. Kapıya tıklayıp içeri gircektim ama içerden sert ve hoş bir erkek sesi geldi. Bu Jack'ti. Gergindi  Ama neden? Merakımdan olsa gerek kapıyı dinlemek için eğildim.

-Bak Jack ikincil özelliğini bilen kısıtlı kişi var ve bunu Calina'ya söylemeni istemiyorum.

-Tamam söylemem sen onu bırakta benim görevimi söyle.  Sıradaki mistik nerde bulanildin mi?

-Hayır. Artık eskisi kadar kolay değil. Bulduklarım ise BETA'nın yakınında ve senide riske atamam.

-Ama bunu yapabilirim. Biliyorsun. Zorlu her işin üstesinden gelebilirim.

-Biliyorum. Sen..

-Bak bana hala güvenmedigini biliyorum. Hala benim BETA ajanı sanıyorsun ama değilim.  Sana kaç defa söyleyeceğim.  Kaç mistik buldum getirdim. Hayatımi eskiden mistikleri öldürmeye adamış bir ajandım ben. Ta ki bana verilen sözün tutulmamasından.

-Yaşadığın olay sonucu güven sarsıntısı yaşadın biliyorum. Ama eğer Calina'nın özellikleri kehanettekilere uyuyorsa seninle onu bir göreve yollayacağım. Ve bu hiç de zor bir görev olmayacak.

Bunu duyunca ağzımdan "Hih" diye bir ses çıkmasıyla kendimi odanım içinde yerde bulmuştum.

-Calina!!

-Senin ne işin var burda. Sakın bizi dinlediğini söyleme.

-Yo Hayır ne münasebet canım ne dinlicem. Ben seni arıyordum.

-Beni mi? Niye ki?

-E ders? Yoksa hocam sen değil misin?

Sonra konuşmaya Bay Jameson'da katıldı.

-Cal! Yalan söyleme. Bizi dinledin.

-Evet dinledim. Ama bu benim görüşlerimin değiştirdiğim anlamına gelmez.

Jack'in bana hayretle bakan bakışları bir anda solup küçümseyici bakışlar atmaya başladı.

-Sonunda ölüm olan bir göreve çıkacaksın. Hem de benimle.

-Ne var yani seninle gelsem. Hem kehanetteki kişi bensem yanımda bahsedilen kişi de sen olabilirsin. Bunun neresi kötü.

Oha resmen çocuğa yavşadım. Anlamaz umuduyla ona bakarken benim yanımdan hızla çıkıp gitti. Peşinden bende çıktım. Ilerki koridordan sağa döndü.  Adımları çok hızlıydı. Bende koşmaya başladım.  Koridordan sağa dönünce karşıma tek bir kapı çıktı. Sanırım burdan başka yere gidemezdi. Kapıyı açtım ve içeri girdim.

-Jack?

Ses yoktu.

-Jack? Bak ben öyle demek istemedim. Yani belki iyi bir hoca olup beni geliştirebilirsin. Bu seferde beraber göreve çıkar artık görev neyse onu yaparız ha?

-Hiç de öyle olmayacak.

-Jack!

-Yaklaşma bana. Bana bağlanma yaklaşma aşık olma tamam mı? Git burdan defol.

-Jack bunu kendine yapma bak kötü görünüyorsun yapma.

-Anlamıyorsun Calina hiç bir şey an-la-mı-yor-sun. Beni zor durumda bırakma git

MİSTİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin