day 106 / I am a complete idiot.

3.2K 404 1K
                                    

Bir rüya görmüştüm.

Jungkook yanıma gelip önce ne yaptığımı soruyor, sonra biraz konuştuktan sonra "Sana bir şey göstereceğim," diyordu bana. "Göster." diyordum ben de. Elleriyle göğsünü ortadan ikiye yarıyordu sonra ama cidden derisini açıp göğüs kafesini gösteriyordu yani. Bakmak istemesem de bakıyordum sanki biri beni zorluyor gibi. Kalbini çıkartıyordu sonra. Kalbi... şey burası biraz saçma, kalbinin yerinde üç katlı bir villa vardı...

Evet biraz daha dramatik ve tatlı bir rüya olsun isterdim ben de ama bilinç altım böyle saçmalıklar koymasa rahat etmiyor rüyalarıma.

Mesela bir keresinde Jimin ile beraber tatile gittiğimizi görmüştüm, her şey güzel giderken o ana kadar Jimin'in hiç konuşmadığını fark edip "Neden konuşmuyorsun?" diye sormuştum ve Jimin ciklemişti. Baya, bildiğiniz "Cik cik cik!" demişti civciv gibi... Ah, güzelim rüya kabusa dönmüştü resmen.

Her neyse, en alt katı gösterip, "Burası ailemin." dedi Jungkook. "İlk kat, kalbimin ilk sahipleri."

Sesimi çıkartmadığımda ikinci katı gösterdi. "Burası senin, bu katın önceden balkonu yoktu. Balkon da Jimin. Jimin senin katının en güzel parçası, seni güzelleştiren şey."

Az kalsın kendi rüyamda Jungkook'dan etkilenecek ve onu adam sanacaktım ama bu sözleri benim rüyamda söylediğine göre dolaylı yoldan bunları söyleyen benim, bu yüzden aferin bana.

Jungkook kim bunları söylemeyi bırakın beyninde düşünce olarak yan yana getirebilmek kim zaten.

Sonra devam etti arkadaşım, yani umarım hala arkadaşımdır, en azından rüyamda öyle olduğunu varsayıyorum, en üst kata geçti. "Burası," dedi. "Burası önceden tek gecelik misafirler içindi. Şimdi orada sürekli kalmasını istediğim biri var ama sanki o kattaki kişi yüksek sesle müzik açıyor ve alt katı rahatsız ediyor gibi. Anlarsın ya? Ama ona müziği kapatmasını söyleyemem Taehyung."

"Ne saçmalıyorsun ya?" aynen böyle demiştim ona cevap olarak.

Jungkook rüyamda bile manasız şeyler söylüyorsa suçlu ben miyim? Hayır, benim rüyam olduğu ve aslında bu cümlenin benden çıktığını söylemeyin bana sakın. Jungkook da böyle konuşuyor çünkü.

Hava daha aydınlanmamışken yanımda hissettiğim hareketlenmeyle gözlerimi araladım ve soğuktan içinde büzüştüğüm yorganı birazcık aşağı indirdim. Tavanı görmemle aklıma direkt rüyam geldi, istemsizce olmuştu bu. Jungkook'un bana dediği şeyi anlamlandırmaya çalışmak istedim fakat beynim düşünmeyi reddeder gibi zonklayınca gördüğüm rüyayı 'anlamsızlar' kategorisine soktum ve düşünmeyi bıraktım.

Gelen Jimin'di, yanıma öylece çökmüş bir şey diyecek gibi bana bakıyordu. Dudakları 'uyuyamadım' der gibi hareket ettiğinde derince nefes aldım ve yattığım yerden doğruldum.

Beni uyandıran kişi Jungkook olsaydı onu yorganın altında boğardım muhtemelen fakat Jimin'e yalnızca söylenmekle yetindim.

"Uyuyamadıysan beni de uyutmamana gerek var mıydı?" ben mırıldanınca koluma vurdu sertçe ve istemsizce inlememe sebep oldu, çıkardığım sesin ardından Dae derince iç çekti. Jimin'in o an bana yolladığı bakışları görseydiniz, bırakın uyanmayı, evin etrafında yedi tur koşardınız. Şaka yapmıyorum.

"Canım sıkıldı." bir elini yüzüme yaklaştırdı ve baş parmağıyla hafifçe alt dudağıma dokundu. Dostlar, işte bu beklediğim uyandırılma şeklidir.

"Ne yapsak?" diye fısıldadığımda camdan dışarıya dikti gözlerini ve tekrar bana döndü sonra. "Peşimden gel." o da fısıldadı ve ayaklandı ben başımı yukarı aşağı sallarken. Hala uyku semesi olduğumdan peşinden gitmem beş dakikamı falan almıştı fakat sıcak yatağımı bırakmayı, Jimin için, başarabilmiştim sonunda.

Loser × vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin