Ding dong.
Tipik bir sabah, aşina olduğumuz bir an. Bu benim alt komşumuz olan arkadaşımın kapısına ilk dayanışım değil.
"Jungkook!"
Ding dong, ding dong!
"Açsana şu kapıyı, şerefsiz! Evde olduğunu biliyorum." ve bu da onun beni kapıda ilk bekletişi değil..
"Eğer üç saniye içinde kapıyı açmaz-"
"Ne var ya?" eh, bu da ilk selamsız sabahsız karşılaşmamız değil.
"Tuvaletini kullanabilir miyim?"
Fakat bu yeni işte.
"Ne alaka?" geri zekalı, iki büklüm olmuş kıvranıyorum burada, sana açıklama yapacak vaktim mi var sence?
"Çekil şuradan ya, kapama yolu." Jungkook'u itip tuvaletine koşmam arasında bir saniye belki vardı, belki yoktu.
Şimdi bana 'Aptal mısın Taehyung niye kendi evinde gitmedin tuvalete?' diyebilirsiniz. Nedenini hem size hem Jungkook'a açıklayamam; o yüzden biraz sabredin, o sorunca öğrenirsiniz.
Ayrıca hayır, aradan o kadar gün geçmiş olmasına rağmen Jungkook'la aramız hala tamamen iyi değil. Yılların samimiyetinin verdiği rahatlıktan içip içip sızdığı günden sonra hiçbir şey olmamış da eskisi gibiymiş davranmaya başlamıştık ikimiz de fakat konuşulması gereken şeyler olduğunu da biliyorduk içten içe. Öyleydik yani. Aramızda hala bir mayın vardı fakat ona basmadığımız sürece iyiydik. Gerçi iyiydik dedim ya, hemen sinir eder bu velet beni.
İşimi görüp sifona bastığım an, daha ellerimi bile yıkamadan banyonun kapısı açıldı ardına kadar ve arkasında suratsız bir tavşan belirdi.
Dakika bir, gol bir.
"Sapık mısın lan? Niye çıkmamı beklemiyorsun? Ya benim takımı Jimin'den önce görseydin?"
"Sifonu çektiğini duydum, tek hücreli misin be sen? Ne yapayım ben senin acemiler ligi takımını istesem manitamın süper lig takımını görebilecekken."
Medeniyetsiz ayıya bakın, ya pantolonunu sifonu çektikten sonra geri toplayanlardan olsam? O zaman ne bok yiyecektik? Saygısızlık diz boyu yine.
Ayrıca, hangi hakla bana acemiler ligi takımı diyor? Kendine bakmış mı hiç? Tamam hala şey olabilirim, şey işte. Ama bu beni acemiler ligi yapmaz. Yapar mı? Jimin'le öpüştük ama, bunu saymanız lazım. Yapmaz bence.
"Niye buraya geldin?" Jungkook'a bir süre kınayıcı bakışlar attıktan sonra ellerimi yıkamak için musluğa yöneldim.
"Kendi evimdeki banyoyu kullanamadığımdan. Yaklaşık üç saattir çişimi tutuyorum."
"Yine sekizli chilli tako yiyip tuvaleti mi tıkadın Taehyung?" birincisi, ıyy. İkincisi, yuh yani, ıyy ya!
Kurulamadığım ellerimi Jungkook'un yüzüne salladım hızla söylediği şeyin intikamını almak ister gibi.
"Sadece bir kere olmuş bir olayı sürekli hatırlatıp durmasana!"
"Tamam, tamam dur ya dur!" Jungkook ellerini kaldırmış ve görünmez beyaz bayrağını çekmişti, bu iyiye işaretti. Keşke her konuda böyle olsa da yormasa beni.
"Sen tıkamadıysan noldu tuvalete?"
"Aloo? İki kişi yaşıyoruz biz o evde, Jimin tıkamış olamaz mı mesela?"
"Yuh, utanmıyor musun Jimin gibi bir meleğe iftira atmaya? Hayvan mı o senin gibi?"
Çifte standart resmen, görüyorsunuz değil mi? Ben anlatsam inanmazsınız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Loser × vmin
Fanfic[slice of life] Park Jimin saçlarını boyatmayı çok seviyordu ve Kim Taehyung oturduğu mahalledeki en ünlü erkek kuaförüydü. - Dikkat! bu hikaye bol miktarda argo ve klişe ve eziklik içerir. Dikkat2! kitabın bölümleri gün gün gidiyor. yani gün 1 ve g...
