day 154 (pt.2)/ Guide me

3.9K 265 1.1K
                                    

Ön uyarı: bugün bir bölüm daha yayınladım, eğer aldığınız ilk yb bildirimi buysa pt1i okuduğunuzdan emin olmadan bu bölümü okumayın lütfen!

Uyarı: Bu bölümde cinsellik bulunmaktadır. Metin içindeki ilk uyarı +16, ikincisi +18 içindir. Buna göre okursanız sevinirim, iyi okumalar!

***

"Bak sen," dedim muzip bir sesle. "Oldukça geniş bir alan... Altımızda temiz ve yumuşak bir battaniye var, şömine ateşi de tam arkamda. Ne kadar da romantik!"

Tanrım, Küslük molası. Eğer bunları duyuyorsan, ki muhtemelen duyuyorsun çünkü varlığının temeli buna dayanıyor, her neyse, lütfen şu an bedenimin ve zihnimin direksiyonunu eline almış olan deli ve biraz azgın Taehyung'u orada tutmaya devam et. Lütfen. Çünkü o çok cesur biri ve bu şu an ihtiyacım olan tek şey.

Bir de bolca Jimin'e ihtiyacım var tabii ama, o ayrı konu.

Jimin gözlerinde inanılmaz kuşkucu bir ifadeyle beni izlerken derin bir nefes aldı, sonra ne yaptı sizce? Svetşörtünü eteklerinden tuttuğu gibi tek hamlede çıkarttı ben gözlerim yerinden çıkacakmış gibi onu izlerken!

Eh, peşine onu bir yere fırlatıp üzerime atladı demeyi ben de isterdim ama oldukça haşin bir şekilde çıkarttığı üstünü katlayarak yanındaki tekli koltuğa bıraktı Jimin'im. Olsun, ben de onu böyle seviyorum neticede.

Şöminenin titreyen alevi kusursuz üst bedenine ve hafif belirgin karın kaslarına vururken yanıma çöktü bir anda. Yutkundum ve Jimin dizleri üzerinde yanıma gelene ve beni battaniyenin üzerine yatırana kadar gözbebekleri kocaman olmuş gözlerinin içine baktım sadece. Sarışınım başımı bir bebeğinkini tutuyor gibi nazikçe kaldırdığında ve az ötedeki yastığı altına yerleştirdiğinde üzerimden doğrulmasına izin vermedim ve çıplak omuzlarından tutup kendime çektim onu. Jimin'in elleri başımın iki yanına sabitlenmişti fakat tutuşumla hiçbir yerden destek almıyormuşçasına yaklaşıvermişti bana.

"Taehyung, bekle." adım ağzından bir fısıltı gibi çıkmıştı, burunlarımız çarpışırken durdum ne diyeceğini duymak için. "Tişörtünü çıkartacağım."

Siktir, duydunuz mu bunu nasıl bir tonda söylediğini? Tamam duymadınız ama, çok seksiydi işte. Anlamışsınızdır.

Büyülenmiş gibi yüzündeki ifadeyi sabit tutmaya çalışan çocuğa baktım bir süre ve kafamı hafifçe iki yana sallayıp bakışlarının etkisinden çıkmaya çalıştım. Jimin'in elleri tişörtümü kavrayıp yukarıya doğru çekiştirdiğinde sırtımı uzandığım yerden kaldırdım ve geniş yakalı kumaş parçasının bedenimden kayıp gidişini hissettim. Sonra Jimin'in tişörtümü de katlamasını beklerken kıkırdadım, tekrar bana döndüğünde şaşkın gözlerle baktı suratıma.

"Ne?" dedi sonra anlamadığı halde sırıtırken.

"Çok tatlısın. Gel buraya." onu kendime çektiğimde Jimin'in gülümseyen dudaklarına çarptı gülüşüm, bu Jimin'i daha çok gülümsetti ve dudaklarının istikametini değiştirmesine sebep oldu. Ben hala gülerken Jimin'in sıcak dili çeneme değdi, oradan da kulağımın arkasındaki malum yere, hassas noktama ulaştı ve ıslak dudakları bir öpücük bıraktı oraya.

Çıldırdığımı zannettim bir an. Dudaklarımdan derin bir inleme kaçtı, kollarım Jimin'in çıplak sırtına dolandı ve tüm bedenim titredi. Tanrım... Sadece bir öpücük, doğru noktaya yapılan ufacık bir temas tüm kontrolümü kaybetmemi sağlamıştı ve bu çok korkunçtu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 09, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Loser × vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin