Kayra başını kaldırmıyordu.Adamlarla çıkıp anıl hariç bütün adamlarını öldürmüştük.
Anıl'ın ayağından ve elinden vurup yere düşmesini sağlamıştım.
Doğuş ve ufuk gidip kaylaları çözmüştü.
Anıl'ın üzerine çıkıp yumruklamaya başlamıştım.
"Sen kimsin lan sen kimsin! Şerefsiz herif. Bunların hepsini burnundan fitil fitil getirmezmiyim lan ben senin" diyerek yumruklarımı ard ardına geçiriyordum suratına.
Biri omuzlarımdan tutup beni anıl'ın üzerinden kaldırmıştı.
Korumalardan ikisi gelip anıl'ı kaldırmıştı.
Anıl'ı ellerinden ve ayaklarından bağlayıp götürmüşlerdi.
Arkama döndüğümde kayranın baygın ve üzerinden kanlar aktığını gördüğümde beynimden vurulmuşa dönmüştüm.
Hemen yanına gidip ellerini ayaklarını çözmüştüm.
Onu kucağıma aldığımda direk arabalara doğru ilerlemiştim.
Arabalara bindiğimizde hızla oradan uzaklaşıp hastaneye doğru yol almıştık.
"Doğuş hızlı kullan şu arabayı!" Diyerek kükremiştim.
Kayra ayaklarımın üzerinde yatıyordu.
"Kayra aç gözlerini güzelim! Bak ben geldim hadi beni bırakıp gidemezsin!" Diyerek bağırmıştım.
Hastaneye geldiğimizde hemen sedye getirmişlerdi.
Kayrayı sedyeye koyup ameliyathanenin oraya kadar götürmüştük.
Onlar ameliyathanenin içine girdiklerinde bizi dışarıda tutmuşlardı.
Keskinlerde geldiğinde yiğit hemen gelip bana sarılmıştı.
Bende küçücük bedenini kollarımın arasına almıştım.
"Baba annem iyi olucak dimi?" Ağlamasının arasında söylediği cümleler içimi parçalamıştı!
"İyi olucak oğlum! Hem annen bizi bırakıp gider mi ?" Dedim zorlukla.
"Gitmes dimi ?" Dedi.
"Gitmez oğlum gitmez!" Dedim.
Yanımıza hemşireler geldiğinde onlara bakmıştım.
"Sizide bir muane edelim efendim" dedi hemşirelerden biri.
Yiğit'i kucağıma kaylayıda kolumun altına alıp hemşireleri takip etmiştik.
Bir odaya girdiğimizde kayla bir yatağa geçip oturmuştu.
Yiğit'ide karşısına oturtmuştum.
Hemşireler onları muane etmeye başlamışlardı.
Kaylaya sakinleştirici serum takmışlardı.
Yiğit'e de takmak için yanına gittiklerinde yiğit inat etmiş ve serum'u taktırmamıştı.
"Oğlum. Hadi seninle bir oyun oynayalım tamam mı ?" Dedim.
"Ne oyunu?" Dedi ağlamaklı sesiyle.
"Sen şimdi bu hemşire ablanın sana serum takmasına izin ver ve uyu. Uyandığında zaten annende uyanmış olur. Annenle beraber sende uyandığında parka gideriz, sinemaya gideriz bir de çikolatalı pasta yeriz tamam mı ?" Dedim.
Gözlerime bakıp göz yaşlarını silmişti ve burnunu çekmişti.
"Tamam" diyip başıyla onaylamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH ATEŞ ÇETESİ
Romance"Abla! Abla uyan!" Diyerek yüzüne vurmaya başlamıştım. Yavaş yavaş gözlerini açmıştı. "Çok şükür" dedim. "Kay...kayra" nefes almıştı. "Yi...yiğit'e iy..iyi ba..bak. Se...seni se..seviyorum ka..kardeşim" yavaş yavaş gözleri kapanmaya başlamıştı. "Hay...