Benim Sokağım

199 22 13
                                    

Seyirli Okumalar. Beğeni ve yorum yapmayı unutmayınız;)
Bu hikaye yok oluşun hikayesi...

Aradan 2 yıl geçti ama bana hala dünmüş gibi geliyor. Unutamıyorum bir türlü. Kimisine unutmak meslek gibi gelir, kimisi de unutmayı bir türlü beceremez.  Ben ise unutmayı beceremeyenlerdenim.
Onlarla olan anılarımı unutamam. Gözümün önünde olanlardan  sonra asla unutmam.  En acı verişi de sesini, yüzünü, mimiklerini unutmak...
Alışmalıyım sanırım...

     Metro ya doğru ilerliyorum. Ayaklarım beni her zaman ki yerime götürüyor. Bank a oturup gelip giden, ailesine kavuşan veda edenleri izliyorum.. gözüm bir çocuğun üzerinde takılı kaldı...
Buğday ten renkli, kıvırcık siyah saçlı, kahverengi göz renkli, şişkin dudakları olan, üzerinde lacivert kazak, altında beyaz tayt olan bir kız. Yedi yaşlarında olmalı. Tıpkı benim küçüklüğüme benziyor. Küçük kız annesinin elini bırakıp başka bir yere doğru ilerliyordu. Bir an takip etmek istedim ardından kafamı hayır dercesine sallayıp önüme döndüm. Parmaklarımı dizlerim de oynatıp duruyordum. Aklım o küçük kızdaydı. Gözlerimi devirerek yerimden kalktım ağır ama bir o kadar da tempolu şekilde yürüyerek metronun raylarını takip ettim. Küçük kızı görünce durdum. Kenar da durmuş rayları izliyordu. Yavaşça yanına yürüdüm. Ben yere oturup ayaklarımı raylara doğru salladım. Başımı kaldırıp küçük kıza baktım. " Daha ne kadar ayak da kalacaksın?" Bana bakıp yanıma oturdu. "Neden Annenin yanın da değilsin?" Biraz bekleyip soruma cevap verdi. "Annem raylara bakmama izin vermiyor" bende tekrar soru sordum. "Neden?" "Tehlikeli olduğunu söylüyor?" "Annen haklı küçük kız. Bu raylar tehlikeli" raylara bakarak konuşmaya devam ettim. "Bu raylar kandırmaca, güzelliğine aldanma. Yoksa seni de alırlar. Annen den kopartırlar. Kimsenin güzelliğine aldanma" "Neden? Bu raylar senin canını mı yaktı?" Anılarım aklıma gelince gözlerim dolmaya başladı. Boğazım düğümlendi. "Annen seni merak ediyordur. Yanına git" küçük kız yanımdan kalkıp geldiği yöne doğru ilerledi. Bir süre daha raylara baktım, sol gözümden akan göz yaşını sol elim ile silerek ayağa kalktım. Küçük kızın gittiği yöne doğru ilerledim. Küçük kızın Annesi, kızını görünce ona sımsıkı sarıldı 'ben yanındayım' dermiş gibi. Annesinin gözünde o korkuyu gördüm. Kaybetme korkusunu. Endişeyi. Annesi kızına "Beni çok korkuttun kızım. Sakın bir daha elimi bırakma." Demişti. Kız ise kafasıyla onaylamıştı. Ben ise tekrar bankıma doğru ilerledim. Oturduğum da metronun sesini duymuştum. Kafamı küçük kıza doğru çevirdiğim de Annesinin elini sımsıkı tutuyordu. Kafasını bana doğru çevirince göz göze gelmiştik. Bana gülümseyerek el salladı. Ben ise sadece gülüşünü seyrettim. Ardından metro ya binerek gittiler. Sırtımı bank a yaslayıp kafamı havaya kaldırdım. Uzun bir süre içi yakan gri tonlarında olan  betonu izledim. Gözlerimi kapatıp içimden kocaman 'Of' çektim...

Görünüşü çok olan ama boş olan sokak da ilerliyorum. Etrafıma baktığım da delicesine gülen, kahkaha atan, spor yapan, hatta kavga edenler vardı. Anlam veremediğim ise insanlar kavga eden birisini ayırmak yerine neden izliyorlardı? Bu sokaklar bana ait. Bu sokakların insanları beni bilir. Ben Almira Öztürk. Annem kim babam kim boş verin. İnsanlar adımı ve soyadımı bilsinler kâfi...
Baktığım da 'Adam' kelimesine sığmayan şahıs kadına şiddet uyguluyordu. Kadın "Yardım edin! Kurtarın beni!" Diye bağırıyordu insanlar ise sadece izliyordu. Bu şahsı dövebilirim. Bunun gibilerini rahatça dövebilirim hatta. Bunu hava olsun diye demiyorum. Böyle bir sokak da yaşadığım için neler olabileceğini biliyorum. Kursa gittim savunma teknikleri öğrendim. Ama ben bu teknikleri dövüş tekniği olarak değiştirdim. Kardeşim olarak bildiğim Kıvanç sağ olsun. Her neyse şahsa doğru ilerledim. Kadının saçını tutan bileğini sıkıca tutup kıvırdım. Bu hareketimi beklemiyor olmalı ki zorlanmadım. Önümde diz çöktürdüm. Ve bağırarak konuşmaya başladım. "Hepiniz izleyin. Bu kadının yerinde siz de olabilirdiniz. Böylelerine karşı hareketsiz durmayın. En azından polisi arayabilirdiniz! Sıra sana geldi! Lan ben bu kadını daha kaç defa seni elinden kurtaracağım! Ha! Bir kere de laf dan anla şeref den yoksun kalmış şahıs!" İrem sesimi duyup koşarak kalabalığın arasından geçip yanıma geldi. "Almira! Dur ne yapıyorsun?" "İnsanlık görevimi yapıyorum! İrem sen kadını al eve götür ben işimi halledip geliyorum!" "A-ama Al..." sözünü keserek devam ettim  "İrem! Dediğimi yap!" "T-tamam" İrem kadının kollarından tutarak kaldırdı. Kadının yüzüne baktığım da çaresizliği gördüm. Daha da hırslandım. O şahsiyetin kolunu hızla kıvırarak kırdım. O acı içinde yerde kıvranırken ben polisi aradım. "Bari polis gelene kadar bunu bağlayın. Bunu yapabilirsiniz herhalde!" Yerdeki şahsa tekme atarak yürüdüm...

Metro Güzeli(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin