-4-

536 54 16
                                    


  San sınıfa girdiği gibi koşar adımlarla Jangmi'nin üstüne uçtu. 

"Günaygın, günaydıın!!"

Jangmi San'dan kurtulmaya çalışırken gülümsedi;

"Sana da günaydın ama ders başlayacak beni bırak ve yerine geç."

San'ı üzgün suratıyla arkasında bırakırken titreyen telefonuna elini attı.

Engelini kaldırdığı sapıktan mesaj gelmişti yine.

-

ksyeoxxx: Özür dilerim

jangrosemissi :Ne? Evet, rahatsız ettiğin için dilemelisin ama neden durup dururken şu an??

ksyeoxxx: Son günlerde etrafına bakmadan iki adım bile atamıyorsun. Bunun için.

jangrosemissi: Pekala etrafıma bakınıyorum seni görmek amacıyla. Ama o kadar belli ederek bakmadığıma kalıbımı basarım. Övünmek olsun diye söylemiyorum kendimi saklamada iyiyimdir. Yani sen bunu fark edecek kadar yakınımda birisin...

ksyeoxxx: Birincisi kendini övmeyi sevdiğini biliyorum üstünü kapatmaya çalışma. İkincisi sen gerçekten akıllısın ve sana yakalanmak istemiyorum. Başından beri asla gerçekleşmeyecek bir şey hakkında hayal kurdum ve yeterince kırıldım. Eğer kim olduğumu öğrenirsen kaybedecek çok şeyim var. Alışık olsam bile konu sen olunca böyle kalmasının daha sağlıklı olacağını düşünüyorum.

jangrosemissi: Vay canına, bana yazdığından beri ilk defa bu kadar mantıklı konuştun.

ksyeoxxx: Hayır, sen cidden ruhsuzsun. Hem ders başladı neden konuşuyorsun? Dersin mi boş?

jangrosemissi: Uhm, evet sanırım dersimiz boş. Fark etmemişim :)

ksyeoxxx: Çünkü seni büyüledim değil mi? ;);):):)

jangrosemissi: Aptal.


(burdan sonra Jangmi'nin ağzından devam edicem noluyor aq demeyin tşk bb)

-

Zil çalar çalmaz San yanıma gelerek kantine gitmemiz gerektiğini söyledi.

Sebebi ise, Wooyoung ona trip atıyormuş ve ona çikolatalı süt alması gerekiyormuş. Kıçım.

Onunla gittim çünkü Wooyoung ile aralarındaki garip ilişkiyi seviyordum. Tam sevgili değil, arkadaş hiç değillerdi ama tatlılardı.

Kantine girdiğimizde Yeosang ile karşılaştık. San hemen onunla konuşmaya başlayınca onlardan uzaklaştım ki büyük ihtimalle Wooyoung hakkında konuşacaklardı. 

Sıraya doğru ilerlerken arkamı döndüğümde Yeosang ile göz göze geldim. Biraz... değişik bakıyordu? Pek anlamlandıramadım açıkçası. Bir anda aklıma bana yazan sapık geldi. Kullanıcı isimleri de Yeosang'ın adı ile benziyordu aslında. Ama imkansız Yeosang benden uzak durmaya çalışan bir insan sadece. Aptal düşencelerimden kurtulmak için kafamı kaldırken bana gülümseyerek koşan Gowon ile göz göze geldim(mrb ben orbit stan loona). 

Bir haftadır okula gelemiyordu. Kocaman şirkete sahip bir ailen olunca senin de işlerin olabiliyomuş demek ki. Sanırım en yakın olduğum ikinci kişi. İki yakın arkadaşım olduğu gerçeğini de göz önünde bulundurmak lazım tabii. Ben iç sesimi susturamazken Gowon bana bir şeyler anlatıyordu ve en son kolumdan çekip beni sıraya soktu. Aklıma aptal San'ın sütü almadığı geldi kendime kahve alırken onun da sütünü aldım.

Geri döndüğümde hala konuşuyorlardı. San'ın bazen, nasıl Wooyoung hakkında durmadan hararetli bir şekilde konuşabildiğini merak ediyorum. San'a seslenip sütü ona attığımda bana dönüp şaşkın bir şekilde sütü tutmuştu o sırada Yeosang kahkaha atmak ile meşguldü. Gowon bana kütüphaneye gideceğini söyleyip yanımdan ayrıldı. Yanlarına gittiğimde San'a gitmemiz gerektiğini söyledim. San ona "görüşürüz" diye bağırken, Yeosang "hmmm evet, uhm görüşürüz Jangmi." diyip bana el sallarken son derecede garipsemiştim. Konuşmamıştık bile,bana neden görüşürüz dedi ki. Ayrıca görüşmeyeceğimize eminim ÇÜNKÜ HİÇ GÖRÜŞMEDİK.


Ben de ona gülümseyerek önüme dönünce San'ın yadırgayıcı bakışları ile karşılaştım.

"Neyin var senin böyle?"

"Ne? Neyim var benim?"

[night night] Kang YeoSangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin