-12-

411 50 20
                                    


    San'ın bütün gün süren ısrarlarından sonra onlarla gitmeyi kabul etmiştim. Kapımın önünde onları beklerken ileriden gelen kahkaha sesleriyle birlikte geldiklerini anlamıştım.

Wooyoung ve San önde kahkaha atarak yürüyorlardı ve arkalarında son derece durgun olan Yeosang vardı. Yanıma geldiler ve selamlaşıp yürümeye başladık.

Onlar önde, biz Yeosang ile arkada yürüyorduk. Yeosang ile o günden sonra hiç yüz yüze görüşmemiştik. Bir şey demek için ağzını açmıştı ama vazgeçmiş olacak ki bir şey demeden önüne bakmaya devam etti.

Baskıdan rahatsız olduğum için San'ın yanına geçip bir şeyler konuşmaya karar verdim.

"Hey San!"

Bana döndü ve ben de yanına geçtim.

"Daha ne kadar kaldı. Yoruldum."

"Jangmi sadece 3 dakikadır yürüdüğümüzü farkındasın değil mi?"

"Bu yorulduğum gerçeğini değiştirmiyor."

Aniden Wooyoung'un durmasıyla San da durdu, San'ın durmasıyla da ben de durdum.

"Yeosang niye arkamızda duruyorsun gelsene."

San, Wooyoung'un dediğinin üstüne kafasını bana çevirip ters bir şekilde bakmaya ve kaş göz yaparak bana bir şey anlatmaya başlamıştı. Doğrusu hiçbir şey anlamadığım için kafamı Yeosang'a geri çevirdim.

Cidden bana yazan o muydu, yani Yeosang'ın benden hoşlanması bir asır düşünsem aklıma gelmezdi.

Yeosang gözlerini yerden çekip bana bakmıştı, yanıma gelmek için hareket etti ama dönüp Wooyoung'un yanına geçti.

Wooyoung dalgaya alırcasına gülerek "O neydi öyle .d" dedi ve yürümeye devam etti.

"Hadi ezikler hızlı yürüyün doğum günümü mahvediyorsunuz." diyerek azarladı San bizi.

-

İçeri girdiğimizde çok ağır bir içki kokusu vardı. İçeri girmemiz de, San'ın beni ikna etmeye çalışırken söylediği gibi gizli bir planına bağlı değilmiş. Kulüp, Wooyoung'un kuzeni olan Mingi diye birine aitmiş.

Gidip bir masaya oturduğumuzda kendimi koşarak dışarı atmamak için kendimi zor tutuyordum. Yeosang'a baktığımda onun da pek farklı bir durumda olmadığını fark ettim. Oturduğu yerde yüzüne vuran mor ışıkla çok etkileyici gözüküyordu. Eğer bu şekilde etrafı izlemeye devam ederse ona şu an aşık olabilirdim.

Yeosang ile aramda mesafe bırakarak oturmuştum. Hala onun hakkında tam bir fikre sahip değilim.

Gözlerimi Yeosang'dan çekme kararı alıp Wooyoung ve San'a bakmıştım. Bir şeyler konuşuyorlardı. Wooyoung bir anda kafasını çekip bir yere bakmaya başladı. Baktıkça gözleri büyüyor ve çenesi açılıyordu. Neye bu kadar şaşırdığını merak edip kafamı oraya çevirdiğimde bize doğru yürüyen Seonghwa'yı gördüm.





[night night] Kang YeoSangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin