&9

3.1K 128 29
                                        


" Clark "

" Ah! Afedersin dalmışım."

Bu sabah erkenden kalkıp doğruca Prens Henry'nin tedavisinde bana yardımcı olacak Clark'ın yanına geldim. Ben gelmeden önce bazı bitkilerle ilaç yapıyordu ve buna kısmen tanıklık ettim. Şimdi ise bulunduğumuz şifahanenin büyük penceresinin kenarına bırakılan çiçekle bakışan Clark a bakıyorum. Uzun süredir o çiçekle bakışıyor.

Benim ona seslenmemle nihayet ilgisini bana yöneltebilmiştim. Çocuksu masum bir ifadeyle soru sorarcasına bakıyordu.
" Clark o çiçekte ne var öyle? Geldiğimden beri gözlerin hep ona dalıp gidiyor. " Sorumla birlikte o tatlı yüzüne hüzün gölgesi indi bakışlarını tekrar o saksıdaki solmuş olan çiçeğe çevirerek konuştu.

" Şey... Sara nasıl desem bilemiyorum." Kızaran iki yanaklarını bana çevirerek konuşuyordu. Yanaklarının kızarmasıyla bana ne anlatmak istediğini deli gibi merak ettim. Elini ensesine götürerek.
" Sara ben uzun zamandır birisini seviyorum."

Yüzümde peydah olan gülümsemeyle.
" Kim bu şanslı kız? Onu tanıyor muyum?" Dedim dostça.

" Evet yardımcın Ana. Kendi kendime söz verdim bu gördüğün çiçek yeniden eski haline döndüğünde onun karşısına geçerek ona olan sevgimden bahsedeceğim."

Ana gerçekten çok tatlı ve naif bir kız. O çiçek konusundan gelirsek biraz tuhaf ama neyse, sonunda mutlu olacaksa benim için hiçbir sorun yok. Acaba bu solmuş olan çiçek ne zaman çiçek verir ve canlı bir görünüme sahip olur. O günü Clark gibi sabırsızlıkla bekliyor olacağım.

Umarım Clark bunu için geç kalmaz.

Gözleri mi ondan kaçırarak bulunduğumuz yeri inceledim. Sıra sıra dizilmiş raflar, İçlerinde bir sürü şifa veya ilaç yapımı için kullanılan tariflerin ismi bulunan kavonoz dolusu bitki, kitaplar ve iki yatak bulunuyor. Duvar rengi beyaz olarak seçilmiş. Clark bana bugün bazı ilaç yapımı öğretecek. İlâç yapımının öğrenmemin sebebi buna ihtiyaçim olduğu için. Çünkü yanıma aldığım bazı ilaçlar tükenmek üzere. Elimdeki lerde bitmeden hemen yenilerini bulmalıyım.

" Sara duydun mu bilmiyorum ama salı günü dolunay olacak. Ve bunun için bir kutlama yapılacak, bu kutlamaya saraydakiler ve halkta dahil olcak."

Dolunayın gelişini mi kutluyorlar? Tuhaf.

" Hayır bu kutlamadan hiç haberim olmadı."

" Çiçeğime o güne kadar çok iyi bakacağım ve o gün Ana' ya açılacağım." Heycanlı konuşmasıyla gülümsedim gerçekten ikiside çok tatlı bir çift olacaklarından hiç şüphem yok.

Tam iki gündür ne Jack ten ne de Kevin den haber var. Onları çok özledim bu yerde tanıdığım tek kişiler. Jack bana karşı soğuk davransada yine de gözünün benim üstümde olduğunun farkındayım. En ufak bir tehlikede beni koruyacağından adım gibi eminim. Belki, belki biraz zamana ihtiyacımız vardır. A bu arada Prens Henr yle geçen o tuhaf dakikalardan sonra ondan elimden geldikçe uzaktan ilgileniyorum. Eskisi gibi değildi yeterince yemek yiyiyor ve hareket ediyor bu iyi e işaret. Birkaç güne kalmaz dimdik karşımızda duracığından eminim. Dün Clark'ın yardımıyla onu saray bahçesinde yürütmüştük. Uyumaktan ağırlaşan kaslarını hareket ettirmek için bunu yapmıştım.

İşe de yaradı.

" Evet Sara hazır mısın?"

" Daima hekim hocam." Diyerek güldüm. Artık şu ilaç yapımını öğrenebilirim.

Saatler Sonra

" Hekim hanım."

Raflarda bulunan Clark'ın okumam için verdiği kitabı dikkatle okurken yardımcım Ana'nın sesiyle bakışlarımı ona çevirdim. Sarı saçları bukleler halinde omzunun üzerinde dağılmıştı. Üzerindeki kırmızı elbiseyle çok güzel duruyordu. Sırıtarak yan tarafımda duran Clark'a bir göz attığımda Ana'nın varlığıyla heycandan eli ayağının dolaşmasını zevkle izledim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 10, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Geçmişe  YolculukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin