Birgün okula gidipte tam kapıdan içeri girmiştim ki aniden adamın birisinin etraftaki tüm eşyaları yerlere attığını ve ardından haykırarak kafasını tutuyordu.
Kimse korkusundan ona yaklaşamıyor ona sakinleştirici yapmaya çalışan hemşire korkudan kendisiyle göz göze bile gelemiyordu.
O anda ne yapabileceğimi düşünürken aklıma bi fikir geldi hemen ceketimi çıkartıp adamın suratına fırlattım o anda birşey göremeyince hemen üstüne atlayıp yüz üstü yere yatırdım ve kollarını arkadan tuttum bunu yaptığımı gören hemşire de ben adamı tutarken koyundan sakinleştiriciyi verdi.
Birkaç dakika sonra ambulans ile birkaç doktor geldi, adamı sedyeye sabitleyip ambulansa bindirirken adam baygınken "241... 241...241" diye sayıkladığını duydum buna bi anlam veremeyip umursamadım fakat bu olay bir hata boyunca iki günde bir olunca vede hepsinin ağızından 241 sözü çıkınca bu olayı araştırmaya başladım ve ilk iş olarak periyodik tabloya bi göz attım.
Bu olayın görüldüğü öğrencilerin hepside okulumuza yeni gelmiş son sınıf biyokimya öğrencisiydiler ve bir tuhaflık daha vardı, onlarla aynı bölümü okumamıza rağmen onlarla konuşmak bir yana dursun aynı sınıfta bile ders göremiyorduk onlar, arkadaşımdan öğrendiğim kadarıyla yalnızca kendilerine ayit kimlik kartları ile girilebilen sınıflarda ders görüyormış.
Arkadaşımı, beni o sınıfa götürmesi için ikna etmeye çalıştım ama pek ikna olmadı ondan sonra ona bi yemek ısmarlayınca kabul etti arkadaşım beni sınıf kapısının önünde bırakınca çok tuhaf bir şey farkettim,
bizim okulda lisedeki gibi 11A, 12C, 10B gibi bolumler yok, onun yerine 23. sınıf 52.sınıf 82.sınıf... gibi tam 300 sınıfımız var ve bu sınıfın numarası ise 241...
Bu gördüklerimden sonra kesinlikle orada birşey olduğunu anlayıp bi plan yaptım,eğer bir daha bir öğrenci bi travma yaşarsa (kesin yaşayacak) hemen onu tutma bahanesiyle cebinden kartı alacaktım fakat bununla ilgili küçük bi sorunum vardı, bu travma vakalarının artması nedeniyle müdürümüz her koridora iki yada üçer adet güvenlikçi tutmuştu bu yüzden bende sınıfın önünde,güvenlikçinin olmadığı bir yerde, o travmaya girmiş birini bekledim.
Eetesi gün okula gelipte derse girdiğimde kafam o öğrenciler ile ilgili sorularla dolup taşımıştı
- Hepsi neden böyle delirmişti ?
- Neden tüm delirenler aynı sınıfta ders görüyordu ?
- o sınıfta, içeriye kimlik kartıyla
girilecek kadar gizli ne olabilirdi ki ?
- ayrıca neden o sınıfta ders
gören öğrenciler başkalarıyla konuşmuyorlar ?
Bütün bu sorular beynimi öyle bir yormuştu ki bütün gün bunu düşünür olmuştum,fakat beklediğim kimlik kartı alma fırsatı oluştuğunda bu sorularımı cevaplama fırsatı buldum tekrar bu olay olduğunda kimseye çaktırmadan öğrencinin kimlik kartını cebinden alıp cebimr attım.
Ertesi gün,daha güneş doğmadan okula gidipte çantamdan kartı çıkarıp sınıfa girdim, ışıkları yaktığım gibi birde ne göreyim 50 metre kare büyüklüğünde zannettiğimiz sınıf meğerse devasa bir laboratuarmış her tarafta 3 monitörlü bilgisayarlar, koca koca kapsüller,büyük büyük elektirik kabloları vardı.
Kartı çantama,çantamı da sırtıma aldım ve etrafı biraz daha araştırdım
Etrafı eraştırıp masanın üstünde bi...bi...bi... açıkçası bunun ne olduğu hakkında en ufak bi fikrim yoktu yalnızca dört tarafından kablo bağlanmıştı orta tarafında ise küçük metal ve baklava deseni şeklinde bi alet vardı,tahminime göre öğrenciler bi nano çip veya bi işlemci yapıyorlarmış.
Kendime daha doğrusu merakıma engel olamayıp o çipin içinde olduğu masa gibi şeyin yanında bulunan düğmeye basmamla aniden çipten çıkan bi ışık patlamasıyla bütün odanın duvarlarında bi görüntü belirdi.
Görüntüde uzayı,galaksileri ve dünyayı görünce çok şaşırdım, aniden o görüntü kaybolup dünyaya düşen bi meteoru gösterdi sonrada meteorun aslında yanımdaki çip olduğunu görünce oracıkta kitlendim, ardından bu çipin, birinin bileğinin altında bir yerinde sabitlenmiş olduğunu gördüm.
O görüntü de kaybolunca bir saat gördüm saat deli gibi hızlı bir şekilde ilerledikten sonra bi adamın ormanda bi ev yaptığını gördüm, o saat tekrardan deli gibi ilerledikten sonra adamın kucağında küçük bir dinazor ile koştuğunu gördüm, son olarak saat tekrar ilerleyince adamın, demin taşıdığı dinozorun büyümüş haline bindiğini gördüm sonrada-!
Aniden içeriye birinin girmesiyle görüntü kaybolup adamı hedef alan bir lazer ile onu vurdu sonrada birden o çip üzerime atlayıp sol bileğimin altına, derimin içine girince olağanüstü bi acı ile bayıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARK, Survival Evoled: zamanın dışında bir yer
Science Fiction22 yaşında,1. Sınıf üniversite öğrencisi olan kadirin bir kaza sonrası dinazorlar dünyasında verdiği yaşam savaşı