Bölüm 4: Dinozor dehşeti

9 1 2
                                    

Bütün gün yürüdükten sonra çok bitkin bir şekilde bi ağacın altına oturup dinlenirken sahilde yürümeye devam ediyordum fakat ileride bir insan görüp koşa koşa yanına doğru giderken  20-30 metre kala onun bir insan olmadığını,bunun daha önce hiç görmediğim bi hayvan olduğunu gördüğümde onun daillopasaurus

Bütün gün yürüdükten sonra çok bitkin bir şekilde bi ağacın altına oturup dinlenirken sahilde yürümeye devam ediyordum fakat ileride bir insan görüp koşa koşa yanına doğru giderken  20-30 metre kala onun bir insan olmadığını,bunun daha önce hiç gö...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bilmeyenler için
olduğunu farketmek öylece kala kalmama neden oldu, beni henüz beni farketmemiş olan dinozora doğru bakarken öylece dona kalmış 65M.yıl önce nesli tükenmiş olan bi canlının karşımda olmasının dehşetiyle arkama bile bakmadan hızlıca kaçmaya başlamıştım.
koştum,koştum,koştum,sahilin sonuna, dünyanın sonuna kadar, koşabildiğim kadar hızlı bir biçimde, sırtımdaki kitaplarla dolu çantamla, koşabildiğim kadar koştum ve sahildeki bi kütüğün üstünde biraz dinlenmeye başladım, sizlere o anda bulunduğum ruh halini gerçekten anlatamam eğer benim yerimde siz olsaydınız ne yapardınız, bir düşünün hiç bilmediğiniz bir yerdesiniz ve bulunduğunuz yerde bir dinozor gördünüz... gerçektende burada neler olduğunu bilmiyorum burada gördüğüm tarih öncesinden kalma bitkilerden bahsetmiyorum bile.
Bir süre sonra kendime geldikten sonra sahilde gördüğüm bi mağaraya gidip çantamı yastık gibi kullanarak birazcık dinlenmeye başladım o günün yorgunluğuylada direk uyumuşum zaten.
sabah uyanıpta mağara diye bahsettiğim o küçük oyuktan çıktım ve etrafta biraz yiyecek aramaya başladım.
Ormanın içlerilerine doğru giripte içeriden, daha önce bahsettiğim tuhaf görünüşlü bitkilerden meyveler toplayıp mağaraya döndüm, açıkçası bu bitkilerin meyve vermesine hayret ediyorum ama açıkçası bu durumdan pek şikayetçi olduğum söylenemez.
Mağaraya geldiğimde toplamış olduğum farklı türdeki ve üzüm büyüklüğündeki meyvelerin tadına baktım
İlk olarak kırmızı,kiraz benzeri bi meyveyi tattım fakat ağızıma tuhaf bi uyuşukluk verdi, hani kızılcık diye bir meyve vardır ya yediğiniz zaman ağızında bi uyuşukluk olur işte öyle bir uyuşukluktu bu,birşey söyliyeyim mi bence bu meyve o bahsettiğim kızılcık meyvesi.
Bu meyve ağzımı uyuşturduğu için açıkçası pekte bunları yeme taraftarı deildim.
İkinci olarakta mor, üzüme benzeyen bi meyveyi denedim tadı gerçektende lezzetliydi şekerli bi tadı vardı ve jöle kıvamındaydı. Bu meyve okadar iyiydiki bütün gün bunlardan yiyebilirdim.
Üçüncü ve son olarakta üzüm büyüklüğündeki simsiyah meyvelerin tadına baktığımda tadının inanılmaz bir lezzette olduğunu gördüm şu mor olandan bile bin kat daha lezzetliydi fakat bunlardan bir dünya toplayıp mağarada yiyince aniden bir uyku bastırdı ve ne olduğunu bile anlamadan istemsizce uykuya daldım.

ARK, Survival Evoled: zamanın dışında bir yerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin